Buraya taşındığında çok iyi bir çocuk gibi görünüyordu. | Open Subtitles | بدا شاباً لطيفاً جداً عندما سكن هنا أول الأمر |
Kirkland, isteyince gerçekten çok iyi görünürüm. | Open Subtitles | سيدي كيركلاند.. أحياناً أبدو لطيفاً جداً بحق. |
- Tanıştığımıza sevindim. - Ben de öyle. çok iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | كان من اللطيف مقابلتك نعم كنا لطيفاً جداً ان قابلتك ولقد قضيت وقتاً ممتعاً |
Tüm rutinimi baştan aşağı yaptırtmanız çok hoş değildi. | Open Subtitles | لم يكن هذا لطيفاً جداً لقد جعلتينى أخوض كل هذا الروتين |
çok nazik yaklaştı. Yapmak üzere olduğum şeye inanamıyorum. | Open Subtitles | كان لطيفاً جداً حيال الأمر لا أصدق ما كنت على وشك فعله |
Fakat çok kibar bir köpekti ve kedinin her zaman kendi yerine uyumasına izin verirdi. | TED | وكلنه على ما يبدو كان كلباً لطيفاً جداً فقد كان يدع دوما القطة في المنزل تنام في فراشه |
Bazen çok tatlı olurdu, keman gıcırtısını duyabilirdin. | Open Subtitles | أحياناً كان الأمر لطيفاً جداً بحيث يمكنك سماع موسيقى الكمان |
Malı olduğu zaman olmayanlarla paylaşırdı. çok nazikti. | Open Subtitles | حينما يحصل على أيّ مخدرات، كان يشاركها مع الغير، كان لطيفاً جداً |
"çok iyi bir insandı..." "...avukattı, bilirsiniz..." | Open Subtitles | ، هو كان إنساناً لطيفاً جداً هو كان محامي ، تعرف |
O çok iyi bir insandı ve bana çok yardımcı oldu. | Open Subtitles | لقد كَانَ رجلاً لطيفاً جداً ولقد قام بالكثير لمُسَاعَدَتي |
Hiç arkadaşım yokken bana çok iyi davrandın. | Open Subtitles | لقد كنت صديقاً لطيفاً جداً معي بينما لم يكن لدي أي صديق |
- Çok güzel bir oğlun var ve yaşına göre de satrançta çok iyi. | Open Subtitles | ،تملكين ولداً لطيفاً جداً وبارع جداً بالشطرنج بالنسبة لمن بعمره |
Umarım senin rolünü de takdir ederler. çok iyi bir iş yaptın. | Open Subtitles | آمل أن يقدرون دورك في كل هذا لقد كنت لطيفاً جداً |
- Alamam hanımefendi. - Alırsın. Bana çok iyi davrandın. | Open Subtitles | لا أستطيع يا سيدتي- بلا تستطيع,كنت لطيفاً جداً معي- |
O halde bu çok iyi olur. | Open Subtitles | . أظن ان فرد ارجلنا سيكون لطيفاً جداً |
- Evimiz artık çok hoş görünüyor. | Open Subtitles | ـ المكان يبدو لطيفاً جداً الآن ـ هذا جيّد |
Ah, keşke hep böyle giyinse. çok hoş! | Open Subtitles | أتمنى أن يرتدي هكذا دائماً، يبدو لطيفاً جداً |
Bana gerçekten çok nazik davrandı. | Open Subtitles | لقد كان لطيفاً جداً معي لطيفاً بحق |
Hayır , teşekkür ederim . Sen çok nazik oldum . | Open Subtitles | كلّا, شكرا لك, لقد كنت لطيفاً جداً |
Onu dolandırdığımızda çok kibar, tatlı birisine benziyordu. | Open Subtitles | لقد بدا لطيفاً جداً و جميلاً عندما سرقناه |
Şimdi ziyaret ettiğimiz hanımefendiye karşı kibar ol ama çok kibar olma. | Open Subtitles | الآن كن لطيفاً للسيدة التي سنزورها، ولكن ليس لطيفاً جداً. |
çok tatlı bir çocuktu ama değişti. | Open Subtitles | .. كان ولداً لطيفاً جداً لكنّه تغير |
Hayır, aslında çok nazikti. Tam bir profesyonel. | Open Subtitles | كلا، لقد كان لطيفاً جداً معي انّه فقط يتصرّف باحترافية |