Çok iyi bir çocuktu. | Open Subtitles | ماذا حدث بينكما؟ لقد كان شاباً لطيفاً للغاية. |
Bana gerçekten Çok iyi davrandın. | Open Subtitles | لقد ساعدتني بحق، كنت لطيفاً للغاية. |
Sen Çok tatlı ve nazik birisin ama ben seni hak etmiyorum. | Open Subtitles | لقد كنت لطيفاً للغاية ودائماً ما كنت طيب وأنا لم أكن عادلة معك |
Her neyse, sadece harika ve çok eğlenceli ve Çok tatlı olduğunu düşündüğümü bilmeni istedim, ve umarım bir gün, belki, bilmiyorum, bundan üç Mars yılı sonra, | Open Subtitles | كل شئ أردتك أن تعرف أني أظنك , رائعاً و مسلياً و لطيفاً للغاية , أتمنى أنه يوم ما , لا أعرف , بعد 3 سنوات مريخية من اليوم |
Şu konuştuğun çocuk çok hoştu. - Detayları anlat, hadi. | Open Subtitles | (ماكس)، كان الذي تتحدّث معه لطيفاً للغاية. |
Lily tatlım, yaptığın çok hoştu. | Open Subtitles | ليلي) , عزيزتي , كان ذلك لطيفاً للغاية) |
Çok iyi birine benziyor. | Open Subtitles | يبدو لطيفاً للغاية. |
O bana Çok iyi davrandı. | Open Subtitles | كان لطيفاً للغاية وبدا ظريفاً |
-Bu gece Çok iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | -قضيت وقتاً لطيفاً للغاية اليوم |
Bilmem, Çok iyi ve tatlı birine benziyor. | Open Subtitles | يبدو لطيفاً للغاية وظريف |
Çok iyi birine benziyorsunuz. | Open Subtitles | تبدينَ شخصاً لطيفاً للغاية |
İlk görüşte aşk değildi, ama Emily'e Çok iyi davranıyordu. Onu dinliyordu. | Open Subtitles | لم يكن حباً من النظرة الأولى، لكنّه كان لطيفاً للغاية بمعاملته لـ (إيميلي)، لقد كان يصغي إليها |
Hayatım, şaşkınken Çok tatlı oluyorsun. | Open Subtitles | يا عزيزي، كنت لطيفاً للغاية وأنت مرتبك. |
Oh, bu Çok tatlı. | Open Subtitles | أوه ، هذا لطيفاً للغاية |
Teşekkür ederim. Çok tatlı gözüküyorsun. | Open Subtitles | شكراً, تبدو لطيفاً للغاية |
Çok tatlı birine benziyordu. | Open Subtitles | يبدو لطيفاً للغاية |
Çok tatlı. | Open Subtitles | كان ذلك لطيفاً للغاية |
Bence Jamie gerçekten Çok tatlı görünüyor. | Open Subtitles | لا,أعتقد أن (جيمي) يبدوا لطيفاً للغاية |
Lily tatlım, yaptığın çok hoştu. | Open Subtitles | ليلي) , عزيزتي , كان ذلك لطيفاً للغاية) |