Sonra, biraz da yardımla pigmentlerin bazıları geri geliyor ama bu süreçleri yaşamak madalyonun iki yüzü gibiydi. | TED | ثم بقليل من المساعدة، عادت بعض الصبغة، ولكن معايشة مثل هذا الأمر كان مثل وجهين لعملة واحدة. |
Deha istedin, delilik buldun. madalyonun iki yüzü. | Open Subtitles | إذا أردت العبقرية، فاجلب الجنون هما وجهان لعملة واحدة |
Benim yeni şirketim ve senin büyük partin aynı madalyonun iki yüzü gibi. | Open Subtitles | شركتي الجديدة، حفلتك الضخمة وجهان لعملة واحدة |
Acı ve zevk bir elmanın iki yarısı gibi değil mi? | Open Subtitles | ولكن أليس الألم والمتعة وجهان لعملة واحدة؟ |
Aşk ve isyan, bir elmanın iki yarısıdır. | Open Subtitles | الحب والتمرد جانبان لعملة واحدة. |
Afrika, gençleşen bir kıta ve nüfus patlaması denildiğinde akla hemen gıda güvenliği sorunu da geliyor, çünkü bunlar bir madalyonun iki yüzü. | TED | ما زالت أفريقيا تتراجع من حيث السن، عندما نتحدث عن الانفجار السكاني، فإننا نتحدث عن الأمن الغذائي لأنهما وجهان لعملة واحدة. |
Jack, Locke'un ölümüne neden bu kadar üzülmüş olabilirdi ki? CC: Sanırım farkına vardığı şey ikisinin de madalyonun aynı tarafında yer aldıklarıydı. | Open Subtitles | أعتقد أنه أدرك أنهما وجهان لعملة واحدة |
Dediği gibi ikimiz aynı madalyonun farklı yüzleriyiz. | Open Subtitles | كما قال، أنا وهو وجهان لعملة واحدة. |
Ölüm ve yaşam sadece bir madalyonun iki yüzüdür. | Open Subtitles | إن الحياة والموت وجهين لعملة واحدة |
madalyonun iki yüzü gibi. | Open Subtitles | وجهان لعملة واحدة. |
Aynı madalyonun iki yüzü gibi de diyebilirsiniz. | Open Subtitles | وجهان لعملة واحدة , إن أحببت |
Ama bunlar aynı madalyonun iki yüzü. | Open Subtitles | ولكن هذا جانبين لعملة واحدة |
madalyonun iki yüzü gibi. | Open Subtitles | وجهان لعملة واحدة |
madalyonun iki yüzü gibi. | Open Subtitles | وجهان لعملة يانوس واحدة |
Bir elmanın iki yarısı. | Open Subtitles | جوانب مختلفة لعملة واحدة |