Bu dosyanın şifresini çözmek altı saat sürer fakat dosyaların transfer edildiği bilgisayarın yerini belirlemekse gereken hemen yapabilirim. | Open Subtitles | لفك تشفير هذا الملف، سيستغرق الامر ستة ساعات ولكن لتحديد الحاسوب الذي نقلت منه الملفات، يمكنني فعل ذلك الآن |
Algoritmaları çözmek için gerçek zamanlı askeri seviyede şifreleme sistemi kullanıyoruz. | Open Subtitles | نستخدم الرتب العسكرية لبرامج التشفير لفك الحلول الحسابية في الوقت الفعلي. |
Şifreyi kırmak için 30 dakika,... ..5 mekanik kilit içinse en az iki ya da iki buçuk saat lazım. | Open Subtitles | ثلاثين دقيقة لفك الشفرة ساعتين و نِصْف الساعة للعوائق الخمسة كحَدّ أدنى |
Ayrıca, bunun mümkün olduğunu bile zannetmiyorum. Wraith Dartının arayüzünü kırmak günlerimi aldı ve bu gemi çok daha büyük. | Open Subtitles | لا أعتقد أن ذلك ممكن لقد أخذت أيام لفك وصلة السهام |
Bunu elde ettiğinizde, şifre çözme sabiti elinizde olur ve içeri girebilirsiniz-- insanların banka hesaplarına, kredi kartı bilgilerine, herhangi güvenli web sitesine girebilirsiniz. | Open Subtitles | وعندما تحصل عليها فإنه يمكنك أن توجد العامل الثابت لفك التشفير ومن ثم الولوج إلى حسابات الناس المصرفية |
Geminin kontrollerinin kilidini açmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | هذه هى الطريقة الوحيدة لفك التحكم بالسفينة |
Terapiste gerek yok. Bu sorunu çözecek bilgi var bende. | Open Subtitles | لا أُريد معالجاً، لدّي قدراتي لفك هذا الإرتباط. |
Ölmüş atalarımız bize geçmişin kilidini açmak için bir anahtar bıraktılar. | Open Subtitles | ترك لنا أجدادنا الميتين مفتاحا لفك رموز الماضي |
Senin şu telefonun şifresini çözmen gerek. | Open Subtitles | أنتِ بحاجة لفك تشفير هذا الهاتف |
Üstelik tek bir dosyayı çözmek için gezegendeki her bilgisayarı kullansalar bile bu milyonlarca yıl alırdı. | TED | حتى لو أخذنا كل جهاز كمبيوتر على هذا الكوكب فقط لفك تشفير هذا الملف واحد، هذا سيحتاج ملايين الاعوام |
Geleneksel dosya sistemleri karmaşık ve soyuttur, beyniniz onları çözmek için fazladan adımlar atar. | TED | أنظمة الملفات التقليدية معقدة و مجردة. و تتطلب من دماغكم جهدا أكبر لفك شيفرتها. |
Bu kodu çözmek için 100 yıllık bir düşünme, sorgulama ve araştırma süreci geçecekti. | Open Subtitles | اُستُغرِقَ مئات السنين من التفكير و الاستفهام و البحث لفك شفرتها |
Şifreleri çözmek için Charles Graiman'a ihtiyaçları var. | Open Subtitles | إنهم يحتاجون تشارلز جرايمان لفك شفرة البيانات |
Ayrıca, bunun mümkün olduğunu bile zannetmiyorum. Wraith Dartının arayüzünü kırmak günlerimi aldı ve bu gemi çok daha büyük. | Open Subtitles | لا أعتقد أن ذلك ممكن لقد أخذت أيام لفك وصلة السهام |
Düşman şifrelerini kırmak için tasarlanan makine kim olduğumuz sorusuna da ışık tutacaktı. | Open Subtitles | صممت لفك شفرات العدو و هي ستلقي الضوء علي استفهامنا المذكور |
Bununla birlikte, size şifreyi kırmak için anahtarı verecek olursam iş, günler içinde yapılabilir. | Open Subtitles | ومع ذلك، إذا تحتم علي إعطائك المفتاح لفك الشفرة، قد يحتاج هذا الأمر لعدة أيام. |
Ulusal Güvenlik Teşkilatı'nın kod çözme programı. Listedeki insanlar arasındaki olası bağlantıları arıyor. | Open Subtitles | برنامج لفك التشفير يخص وكالة الأمن القومي يفحص كل الروابط المحتملة بين الأشخاص في القائمة. |
Umarım bu yeni stratejin photosop'tan aldığın şifre çözme bilgisinden daha çok işe yarar. | Open Subtitles | اتمنى استراتيجيتك الجديدة ان تكون اعمق اكثر من محاولة فاشلة لفك شفرة المعلومة اعترضتها من برنامج الصور |
açmanın bir yolunu bulursa o sırlarla neler yapar düşünmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | إذا وجد طريقةً لفك تشفيره، لا أود التفكير بما قد يفعله بتلك الأسرار القذرة |
Bence Lily'nin gönderdiği kutuları açmanın vakti geldi. | Open Subtitles | اظن بأنه الوقت لفك الصناديق التي ارسلتها ليلي |
İngilizler ise bu mesajları çözecek bir makine inşa ettiler. | Open Subtitles | والبريطانيون بنوا آلة لفك شفرة هذه الرسائل |
Primer buldum, DNA'nın geri kalanını çözecek şifreyi. | Open Subtitles | لقد وجدت الخيط التمهيدى المفاتح لفك بقية الحمض النووى الخاص بهم |
Diğer kara kutuları açmak için bana ihtiyacın var. | Open Subtitles | هنالك صناديق سوداء آخرى، ستحتاجينني لفك تشفيّرها |
Sutyenimi çözmen iki dakika sürmüştü. | Open Subtitles | تطلب الأمر منك دقيقتين لفك صدريتي |
Sonuçta ne kadar standart olduğumuz ortaya çıkar, beynimiz standart hareketi deşifre etmek için kendini sinirsel devreye adamıştır. | TED | وهكذا اتضح أنّنا نمطيّون جدّا، قد قامت أدمغتنا بتخصيص الدوائر العصبية لفك هذا التنميط. |