30 dakikada enine boyuna düşünülmüş bir film eleştirisi yazabilirdi. | Open Subtitles | أمكنه كتابة فكرة كاملة عن مراجعَة لفيلم في 30 دقيقة |
Eğer bir film senaryosu gibi göründüğünü düşünüyorsanız aynı fikirdeyim. | TED | أوافقكم الرأي لو كنتم تعتقدون أن الأمر يبدو كنصٍ مكتوب لفيلم سينمائي. |
Bu düzgün bir deney değil sadece ucuz bir canlı aksiyon* filmi benzeridir. | Open Subtitles | لذلك هذه ليست تجربة رسمية مجرد بديل بسيط وغير مكتمل لفيلم روائي طويل. |
Dört: Bu filmin Philadelphia'nın merkezindeki sıradan bir sinema salonunda gösterilmesi. | TED | الرابع : كان هناك عرض لفيلم عادي في قاعة وسط فيلادلفيا |
Etrafta dolaşıp durmayın. sinemaya gidin. | Open Subtitles | لا تَقُدها بالجوار إذهبوا لفيلم أو أى شيء |
Şimdi size bir sanal gerçeklik filminin tanıtım filmini göstereceğim: Sanal gerçekliği kameraya alırken yakaladığımız tüm görüntülerin bir tam-ekran sürümü. | TED | سأريكم عرضأ لفيلم واقع افتراضي: نسخة من المعلومات تملأ الشاشة نلتقطها عند تصوير واقع افتراضي. |
Bay Mayer'le Jane Eyre'i filme çekmek için konuştun mu? | Open Subtitles | هل تحدث مع السيد ماير حول بطولتك لفيلم جين اير |
Bay Taransky'nin filmine olan sıradışı ilgi için minnettarım. | Open Subtitles | انا ممتنة بشدة للنجاح المذهل والكبير لفيلم مستر تارانسكي |
Ses kaydı sonradan eklenmiş bir film izledim. | Open Subtitles | شاهدّت صوراً لفيلم و التي سأضيف لاحقاً موسيقاها التصويرية. |
Onlardan bazılarının bir film için çılgınca bir fikri var, hatta bazıları da bir senaryo karalamıştır, fakat onlardan çoğu sadece coşku içinde hayal üretirler. | Open Subtitles | البعض لديه فكرة مجنون لفيلم والآخر يخربش نص سيناريو لكن أغلبهم واهمون بحماسة |
Ben burada bir filme gideceğim, o da Denver'da aynı filme gidecek ve sonra telefonda film hakkında konuşacağız. | Open Subtitles | حسنا، اذهب لفيلم هنا، وهي تذهب لنفس الفيلم في دينفر وبعد ذلك نتحدث عن الفيلم في الهاتف |
Yüksek kalite porno film seti gibi. | Open Subtitles | كأنها الاعدادت لفيلم إباحي من الدرجة الأولى |
Kuşku yokki film, gişelerde büyük bir hasılat yaptı. | Open Subtitles | لا شك من نجاح شباك التذاكر لفيلم مشروع الساحره بلاير |
Bir sürü ölü insanın olduğu zombi filmi için güzel bir akşam | Open Subtitles | أنها ليلة لطيفة لفيلم عن الزومبي و نحن محاطون بمجموعة من الموتى؟ |
Solunum'dan solunum cihazı iste. Radyoloji de göğüs filmi çeksin. | Open Subtitles | استدعاء الجهاز التنفسي للتنفيس والأشعة لفيلم الصدر. |
"Bir keresinde Nunnally'nin verdiği bir filmi reddetmişti. | Open Subtitles | قال: نونولي قدم لها من قبل فكرة لفيلم و رفضتها |
Bu filmin yapımcıları henüz izlememiş dostlarınızın da zevk alabilmeleri için filmin sonundaki sırrı kimseye açıklamamanızı önerir. | Open Subtitles | اٍن مدير هذا المسرح يقترح أنه لمزيد من الترفيه على الأصدقاء الذين لم يروا الفيلم بعد ألا تكشفوا لأحد سر النهاية لفيلم |
İzlanda'da hayali bir filmin yapımına başladım. | Open Subtitles | في آيسلندا، وضعت حجر البداية لفيلم تخيلي |
Mia'yı sinemaya falan götürmelisin. Dışarı çıkmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | يجب أن تأخذ ميا لفيلم أو شيء ما تحتاج للخروج |
Thomas şu anda şehirde, Eddie ve Gwen'in yeni filminin basın tanıtımı nedeniyle bulunuyor. | Open Subtitles | أوه لا توماس و الشركة في الضاحية من أجل المؤتمر الصحفي لفيلم إيدي و جوين الجديد |
Bende onu Disney'in filmine götürecek kadar bile para yok. | Open Subtitles | أنا لا يمكنني تحمل أخذها لفيلم من انتاج ديزني 192 00: 06: 28,261 |
Hayır, Fred'in bir senaryosu var. Adı, "Enter The Dragon". | Open Subtitles | لا ، فريد لديه نص لفيلم إسمه إنتر ذا دراجون |