Onlara hatırlağım herşeyi söyledim. Uyuyordum. Bir şey beni uyandırdı. | Open Subtitles | أترين، لقد أخبرتهم بما تذكرت كنت نائماً، شيئ ما أيقظني |
Görüyorsun Onlara hatırladıklarımı anlattım. Uykudaydım. Bir şey beni uyandırdı. | Open Subtitles | أترين، لقد أخبرتهم بما تذكرت كنت نائماً، شيئ ما أيقظني |
Onlara Visa için çalıştığımı ve başının belada olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم بأنّني عملت للتأشيرة وهو في الكثير من المتاعب |
Onlara herşeyi anlattım Vietnam Savaşı'nda nasıl çarpıştığını ve hep iyi işlerde çalıştığını anlattım. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم بكل شىء كيف أنك كنت فى حرب فيتنام أخبرتهم أنك كنت تعمل دائما فى وظائف جيدة |
Onlara demiştim, sana bir meyve sepeti vermelerini istedim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم.. وددتُ أن أحضر لكَ سلّة فاكهة. |
Avukat istemeyeceğinizi söylemiştim Onlara. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أنك لا ترغبين فى إحضار محامى فى الوقت الحالى |
Saklayacak birşeyiniz olmadığını söyledim Onlara. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أنه ليس لديك النيه فى إخفاء شئ |
Onlara önce sana soracağımı söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم بالطبع, أنى أريد أشاورك أولا |
Onlara, başkasının mülküne girmeyeceğimizi söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أننا لن نأخذ ذوى الاجسام البدينه القصيرة |
Onlara böyle bir şeyle ilgin olamayacağını söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أنه ما من مجال لأن تكون متورطاً فى أي شيء |
Onlara böyle bir şeyin olamayacağını söyledim, ama şu anda seni arıyorlar. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم لن يكون هناك طريقة لابد و انك متورط بشئ من هذا القبيل ولكنهم يبحثون عنك حالياً |
Onlara Visa için çalıştığımı ve başının belada olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أننى أعمل فى شركة الفيزا و أنه متورط فى مشاكل كبيرة. |
Ve Onlara bu durumu fark etmeniz durumunda... isteğinizi yerine getirmekten başka bir şansım kalmayacağını da söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أيضا إذا وجدته فلن يكون لدي خيار إلا تمديد يدّي ومنحك أمنيتك |
Onlara az önce gerçeği söyledin; yürüyüp gitmemize izin verdiler. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم بالحقيقة وتركونا نمضي في حال سبيلنا |
Onlara sizi rahatsız etmemeleri gerektiğini söylemiştim. - Sorun değil bayan MacReady... | Open Subtitles | ـ لقد أخبرتهم ألا يزعجوك ـ لا بأس، سيدة ماكريدي |
Onlara senden ve bebekten bahsettim. Bize yardımcı olmak istiyorlar. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم بأمرك و بأمر الطفل يريدون مساعدتنا |
Onlara senden ve bebekten bahsettim. Bize yardımcı olmak istiyorlar. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم بأمرك و بأمر الطفل يريدون مساعدتنا |
Onlara daha önce, yayınlarını kullanmamız gerekebileceğini söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم منذ قليل أننا قد نضطر لاستخدام مواردهم |
- Etrafta dolanmayın demiştim. - JC. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم ألا يذهبوا إلى أي مكان جى سى |
- Eski kafalıları yollamayın demiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم ألا يرسلوا لي أي من جيل الألفية |
Çizgi halinde durmayım demiştim! | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أن لا يقفوا فى صف واحد |