"لقد أدركت" - Traduction Arabe en Turc

    • fark ettim
        
    • anladım
        
    • farkına vardım
        
    • farkettim
        
    • anlıyorum
        
    • farkındayım
        
    • farkına vardığımda
        
    Hey, bir şeyi fark ettim de... İkimizin birlikte hiç resmi yok. Open Subtitles مرحبا , أتعرفين , لقد أدركت أنه ليس لنا صورة نحن الإثنان
    Kim olduğunu fark edince Conrad Grayson'ı alaşağı ettiğini de fark ettim. Open Subtitles عندما إكتشفت من تكونين لقد أدركت بأنكِ أنتِ من أطاح بكونراد جريسون
    fark ettim de kafamın derinliklerinde düşünüyordum da bu saçma savaş bitince... Open Subtitles لقد أدركت هناك في عقلي كنت أفكر .. أنه عندما ينتهي هذا
    Ama senin YouTube videonu gördüm Sue ve şimdi şarkıyı kurtarmanın vakti geldiğini anladım ve bir ihtimalle seni de. Open Subtitles لكنني شاهدت مشهدك على اليوتيوب يا سو و لقد أدركت أنه الآن قد حان الوقت لإنقاذه , وربما تكونين أنتي
    - En iyi dostlarımla çıktığım bu gezide çok şeyin farkına vardım. Open Subtitles ــ مرحبا بن ــ لقد أدركت كثيرا خلال الرحله ـ ـ ـ
    Biliyor musun, Mary Beth, senin hakkında bir şey bilmediğimi farkettim. Open Subtitles اتعرفين ماري بيث لقد أدركت للتو انني لا اعرف شيئا عنك
    Az önce bu binadaki en değerli şeyin sadece para olmadığını fark ettim. Open Subtitles لقد أدركت للتو المال ليس الشيء الوحيد الذي له قيمة في هذا المبنى
    Sonunda fark ettim ki kahvem dünyadaki diğer pek çok şey gibi her kesimden inanılmaz sayıda insanın çabasının birleşimini gerektiriyor. TED لقد أدركت أن قهوتي مثل بقية الأشياء الكثيرة في العالم، تتطلب عملًا مشتركًا لأعداد هائلة من البشر من مختلف المهن والتخصصات.
    Aslında, daha önce yoksulluk psikolojisi hakkında okuduğumu fark ettim. TED في الواقع، لقد أدركت بأنه سبق لي وقرأت عن علم نفس الفقر.
    Yeni fikirlerin insanlara nasıl aktarıldığının önemini yeni fark ettim, işte bu yüzden bu patentler bazen gerekliler. TED لقد أدركت كم هو مهم أن يقدم الإنسان أفكارًا جديدة للناس ولهذا فبراءة الاختراع هذه هي في بعض الأحيان ضرورية
    Birden 100 km. hız yaptığımı ve son beş dakikayı hatırlamadığımı fark ettim. Open Subtitles لقد أدركت فجأة أنني أسير بسرعة 60 ميلاً في الساعة و أنا لا أذكر آخر خمس دقائق
    FBI'ın Davranış Bilimi Ünitesi'nin çıkardığı katil profillerinin kısa sürede yakalandığını fark ettim. Open Subtitles لقد أدركت أن وحدة العلوم السلوكية بالمباحث الفيدرالية عادتا ً ما تكتب لمحات عن حياة المجرمين الهاربين
    Bir şey fark ettim: Ailesinin bir parçası olmak için insanın emek vermesi gerekiyor. Open Subtitles لقد أدركت أن كوني جزء من عائلة يستحق الجهد
    fark ettim ki seninle beraberken kendimi gol atmaya yönlendirmiyorum. Open Subtitles لقد أدركت عندما أكون معكي لست كالشخص الذي يركض بإتجاه المرمي
    Ve ancak o zaman gerçekten anladım ki, meydan okuma ne kadar büyükse, sonunda elde ettiğiniz başarı duygusu da o kadar büyük oluyor. TED و لقد أدركت حينها أنه على قدر التحدى على قدر الشعور بمدى النجاح حينما تصل إلى غايتك
    Çoğu yazarın neden alkolik olup intihar ettiğini anladım. Open Subtitles لقد أدركت لتوي لم الكثير من الكتاب يصبحون سكيّرين وانتحاريين
    Her neyse, gerçekten çevremdeki büyük bir şeyin farkına vardım. Bunu anlatmam için Chris beni bu yüzden davet etti. TED على أى حال, لقد أدركت شيء مشوق عن هذا الموقف ولذا دعاني كريس لأخبركم عنه
    Şunun farkına vardım, gerçek macera anaokulunda. Open Subtitles لقد أدركت أن الحركة الحقيقية في روضة الأطفال
    Bir şef olarak, yapabileceğim en kolay şeyin tabaktaki porsiyon ölçüsünü azaltmak olacağını farkettim. TED كوني طاه، لقد أدركت أسهل الطرق بالنسبة لي هي تقليل أحجام الأجزاء في صحني.
    anlıyorum. Benden hoşlanmadığını bu şekilde söylüyorsun. Open Subtitles لقد أدركت.لا بأس في أن تقول أنك لا تحبني بهذه الطريقة.
    Ajan Gibbs, soruşturma yapmanız gerektiğinin farkındayım. Open Subtitles عميل غيبز،، لقد أدركت بأن لديك تحقيقا تقوم به
    Hatamı farkına vardığımda ise her şey için çok geçti. Open Subtitles بحلول الوقت لقد أدركت ...خطأي لقد كان الأمر متأخرًا جدًا لقد ذهبت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus