Kabuğuna saklanmaya çalıştığı için biraz uzun sürdü ama şu gülümseyişe bakın. | Open Subtitles | لقد أستغرق وقتا لأنها كانت تحاول الأختباءفيقوقعتهاطوالالوقت, لكن أنظروا لتلك الأبتسامة الأن. |
Geliştirme süreci - 10 sene sürdü ve 700 milyon dolar harcandı. | TED | لقد أستغرق تطويرها قرابه العشر سنوات وبتكلفه 700 مليون دولار |
Bisiklet kullanmayı öğrenmem dört ay sürdü. | Open Subtitles | لقد أستغرق مني أربعة أشهر لتعلم ركوب الدراجة |
Kamuflajlarını adapte etmeleri sadece bir dakika sürdü. | Open Subtitles | لقد أستغرق الامر عدة دقائق للتكيٌف على تمويههم. |
Bu şeyleri yerleştirmek bir ay sürdü. | Open Subtitles | أعني, لقد أستغرق العُمال شهراً ليضعوها بتلك المحطات. |
Özür dilerim, beklediğimden uzun sürdü. | Open Subtitles | أنا آسف، لقد أستغرق الأمر أكثر مما توقعت. |
Tapınağın inşası 5 yıl sürdü ve 1000 işçi görev aldı. | Open Subtitles | لقد أستغرق 5 سنوات وألف رجل لبناء المعبد |
Buraya gelmem yeterince uzun sürdü zaten. | Open Subtitles | لقد أستغرق مني وقت طويل جداً لأحضر هنا بالفعل |
Onun bu haline alışmam uzun sürdü zaten. | Open Subtitles | لقد أستغرق مني وقت طويل لإعتاد عليها بهذه الطريقة |
Kafamı toparlamam biraz uzun sürdü. | Open Subtitles | لقد أستغرق هذا وقتا لكى نحدد هذا سويا |
Seni tanımak benim için uzun sürdü. | Open Subtitles | لقد أستغرق الأمر وقتاً لأتعرفك |
Burada çalışanlar fark etmeden burayı güvenli hâle getirmek çok uzun sürdü zaten. | Open Subtitles | لقد أستغرق وقتًا طويلاً لجعل هذا المكان آمنًا دون أن يكشفه أحد. لا يمكنكم الخروج من هنا! |
Yapması 10 yıl sürdü. | TED | لقد أستغرق تطويرها 10 سنوات. |
Uzun sürdü. | Open Subtitles | لقد أستغرق وقتاً طويلاً |
Epey uzun sürdü. | Open Subtitles | لقد أستغرق وقتً طويلاً |
Biraz uzun sürdü ama Mandy bira şişesinden... bazı parmak izleri almayı başarabildi, onlar da Brian'a ait. | Open Subtitles | لقد أستغرق الأمر بعض الوقت لكن استطاعت(ماني) أن تستخرج بعض البصمات من علي زجاجة البيرة التي ضرب بها (و كانت هذه البصمات تخص (براين |
Mokichi'nin ölmesi dört gün sürdü. | Open Subtitles | لقد أستغرق (موكيتشي) أربعة أيام ليموت. |