Anaflaktik şoka girmesine neden olan, alerjisi olduğu bir şeyler yemiş. | Open Subtitles | لقد أكل شيئاً له حساسية ضده ودخل في نوبة حساسية |
Bir keresinde Tayland Kraliyet Ailesiyle kızarmış papağan yemiş. | Open Subtitles | أعني ، لقد أكل ذات مرة ببغاءً مقلياً مع أحد أفراد عائلةٍ ملكية تايلندية |
Dr. Levine gelemiyor, bozuk istiridye yemiş. | Open Subtitles | لن يشاركنا الدكتور لفين لقد أكل محارة سيئة |
Dün gece bozuk balık yemişti. | Open Subtitles | نعم , لقد أكل بعض الأسماك السيئة ليلة أمس |
Çoktan yemişti. Erken kalkar. | Open Subtitles | لقد أكل قبل قدومه، أفاق مبكراً |
Yemi yuttu. Yağmura karşı işiyor. | Open Subtitles | لقد أكل الطُعم و ذهب مع الريح |
- Lanet olası parayı yemiş. - Hey, Kellie, kız kaçmış dostum. | Open Subtitles | . لقد أكل المال اللعين - . مهلاً , لقد هربت كيلى , يا رجل - |
- Bir hayli hurma yemiş! | Open Subtitles | - ! لقد أكل حزمه كامله من البلح |
- Bir hayli hurma yemiş! | Open Subtitles | - ! لقد أكل حزمه كامله من البلح |
Senin her şeyini yemiş. | Open Subtitles | لا. لقد أكل كل أشيائك. |
Bu sabah bütün kahvaltısını yemiş, sonra bana kahvaltımı bebek yedi diyor. | Open Subtitles | أتعلم،الأنفقط... . لقد أكل كل فطوره ... |
Kalbini yemiş. | Open Subtitles | ألقِ نظرة , لقد أكل قلبه |
İnsan eti yemiş. | Open Subtitles | لقد أكل لحما بشريا |
Bir keresinde kedi yemişti. | Open Subtitles | لقد أكل قطة مرة |
Sevgili kocamı yemişti, öyle değil mi, Nora? | Open Subtitles | لقد أكل زوجي العزيز ألم يفعل ذلك يا (نورا)؟ |
General Washington'la birlikte birçok kez benim tavernamda yemek yemişti. | Open Subtitles | لقد أكل في مطعمي عدة مرات مع الجنرال (واشنطن)؛ |
Skills kahvaltımı yemişti. | Open Subtitles | لقد أكل (سكيلز) فطوري. |
Demek istediğim, adam Yemi yuttu. | Open Subtitles | أقصد، لقد أكل الطُعم |
Yemi yutturdunuz. | Open Subtitles | لقد أكل الطعم |
Yemi yuttu. | Open Subtitles | لقد أكل الطعم. |