Buraya Sainte-Mère-Eglise'i almaya geldik. | Open Subtitles | اللعنة لقد اتينا هنا للسيطرة على سانت مير إيجليس |
Birlikte geldik. Kimseyle de konuşmadık. - Öyle dersin tabii. | Open Subtitles | لقد اتينا معا و لم نتحدث الى احد بالطبع ستقول ذلك |
Bebeği görmeye geldik. | Open Subtitles | اهلاً جورج لقد اتينا للإحتفال بميلاد الطفل |
Buraya kobay gibi geldik ve test yapmanıza izin verdik. | Open Subtitles | لقد اتينا الى هنامثل خنازير الغينيا وجعلناكم تختبرونا |
Evet. Yardım etmek için gelmiştik, Buddy. | Open Subtitles | نعم لقد اتينا لنرى اذا كان هناك وسيلة للمساعدة بادي |
O vücuttaki program için geldik. | Open Subtitles | نحن لقد اتينا بشأن البرنامج في ذلك الجسم |
evinize haciz koymak icin geldik, cünkü siz Western Sky Union sirketine 80 Millionen Won olan borcunuzu ödemediniz. | Open Subtitles | بما انك لم تسددى القرض للبنك لقد اتينا لمصادرة المنزل |
Sizi görmeye geldik, onların aptal oyununu değil. | Open Subtitles | لقد اتينا لرؤيتك و ليس لمشاهده لعبتهم الغبيه |
Farklı dünyalardan geldik fakat aşkımız yuva kurmak için yeterince güçlü. | Open Subtitles | لقد اتينا من اماكن مختلفة, لكن حبنا قوي بما فيه الكفاية لبناء هذا الجسر |
Tucson'dan geldik. Yardıma ihtiyacınız var gibi geldi. | Open Subtitles | لقد اتينا من توكسن وكان واضح انكم بحاجه الى المساعده |
Buraya hayatlarımızı yaşamaya ve sen kendininkini yaşarken seni izlemeye geldik. | Open Subtitles | لقد اتينا لكي نعيش حياتنا ونراك تعيش حياتك |
Selam, beyler. Merhaba. Barış için geldik. | Open Subtitles | مرحبا ايها السادة مرحبا هناك، لقد اتينا فى سلام |
Hemen geldik | Open Subtitles | لقد اتينا باسرع مااستطعنا لقد اتينا باسرع مااستطعنا |
Siz Orphne iseniz, geri nasıl dönüleceğini sormaya geldik. | Open Subtitles | اذا كنتي اورفين لقد اتينا لان نطلب كيف نعود؟ |
Merhaba, eski zamanın hindileri. Buraya, S.T.E.V.E. adında bir zaman makinesiyle gelecekten, sizi kurtarmak için geldik. | Open Subtitles | مرحبآ أيها رومى القديم , لقد اتينا من المستقبل فى آلة تدعى ستيف |
Bundan alabilmek için ta Yeonjoo'dan bunca yolu geldik. | Open Subtitles | لقد اتينا كل هذه المسافة من يون جو لنبتاع هذه |
Buraya eşit olarak geldik, ben ofise yerleştim ama o küçük odacığa yerleşti. | Open Subtitles | لقد اتينا هنا كانداد انا تحصلت على مكتب خاص |
Buraya, mantıklı bir şekilde konuşmaya geldik. | Open Subtitles | لقد اتينا لنحاول ان نجري محادثة منطقية |
Bu civardaki madenlerde araştırma yapmak için gelmiştik. | Open Subtitles | لقد اتينا إلى هنا لدراسة تصميم الأرض هل هو مناسب للتنقيب عن الفحم |
Hekim Başını görmeye gelmiştik. | Open Subtitles | . لقد اتينا لرؤية الطبيبة السماوية بالطبع |
Oturmak için uğradık. | Open Subtitles | لقد اتينا لنجلس |