Çok fazla ıssız kaldı. Bir evde kadın olmalı. | Open Subtitles | لقد بقى وحيدا لفترة طويلة يجب ان تكون هناك امرأة فى البيت |
Düşman devre dışı bırakamasın diye cihazla beraber kaldı. | Open Subtitles | لقد بقى مع الأداة كي لا يمكن للعدو انتزاعها |
- Haydi oradan. - 92 gün kaldı. | Open Subtitles | لا مزاح لقد بقى اثنان و تسعون يوما على نهاية الخدمة . |
New York'ta kaldı, bazı dostlarını görecek. | Open Subtitles | لقد بقى في "نيويورك" سوف يقوم بالتواصلِ مع بعض الأصدقاءِ القدامى، |
Birkaç gün hastanede kaldı. | Open Subtitles | لقد بقى في المستشفى لعدة أيام. |
İnsanlar, lale soğanı yiyerek hayatta kaldı. | Open Subtitles | لقد بقى الناس على قيد الحياة (بتناولهم بصيلات زهرة (التيوليب |
Orada kaldı, çünkü ben kalmasını istedim. | Open Subtitles | لقد بقى لأني أردته أن يبقى |
20 metren kaldı! | Open Subtitles | لقد بقى لكَ 15 قدمً |
İlk gece kaldı ama aramızdakiler sağlıklı değildi. | Open Subtitles | يبدو أنني غضبت بعد الانفصال. "دافيس"؟ لقد بقى في الليلة الأولي,ولكن... |
Arayacağımız 120.000 metrekare kaldı. | Open Subtitles | لقد بقى لنا ثلاثون فدان فقط |
Az kaldı. | Open Subtitles | لقد بقى القليل |
Elinde sadece iki şey kaldı, Kai. | Open Subtitles | لقد بقى لديك شيئين لتفعلهما (كاي)... |