Ben zaman içerisinde kontrolü sınıfa bırakmayı öğrendim. Kontrolü öğrencilere bırakmayı. | TED | لقد تعلمت التنازل عن سيطرتي على القسم لفائدة التلاميذ عبر الوقت. |
Ve yerimin sadece Batı'da ya da Afrika'da olmadığını öğrendim, ve hala kimliğimi arıyorum, ama Gana'nın demokrasiyi daha iyi uyguladığını gördüm. | TED | لقد تعلمت بأن مكاني ليس هو في الغرب أو في أفريقيا، ولازلت أبحث عن هويتي، لكني رأيتُ غانا إنشات ديمقراطية بصورة أفضل. |
Memuriyet zamanımca buradan 6 müdür geçti ve şunu öğrendim değişmez, evrensel kural: | Open Subtitles | لقد جاء ستة مديرين أثناء وجودى هنا و لقد تعلمت حقيقة كونيه ثابته |
Karanlık, çarpık kişilerle aynı dünyada yaşamanın getirdiği sonuçları nihayet öğrendin. | Open Subtitles | لقد تعلمت أخيرًا عواقب العيش في هذا العالم مع هؤلاء الأشرار. |
Hayır, her şeyi öğrendim. Ve kendim öğrenmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لا, لقد تعلمت كل شيء واضطررت إلى أن أتعلمه بنفسي |
Sensiz hiç bir şey yapamazdım. En iyilerini senden öğrendim. | Open Subtitles | لم اكن لانجز شئ بدونك لقد تعلمت كل شئ منك |
Bazı zamanlar geri çekilip olaylara büyük resimden bakman gerektiğini öğrendim. | Open Subtitles | لقد تعلمت أحيانا أنّه يجب أن نعود للوراء وننظر للصورة الكبرى. |
Onu, bir çığlık ya da yaprak üfleyici gibi kafamdan atmayı öğrendim. | Open Subtitles | لقد تعلمت أن ألحن له الخروج كالغراب أو الة نفخ ورق الشجر |
Güven bana, uzun zaman önce katı biri olduğum halde teslim olmayı öğrendim. | Open Subtitles | صدقيني لقد تعلمت منذ زمن طويل أن استسلم حتى لا أخسر كُل شيء |
Şimdi ise yaptığım yüzlerce yürüyüş görüşmesinden sonra Birkaç şey öğrendim. | TED | حتى الآن، بعد مئات من هذا المشي الى الاجتماعات، لقد تعلمت بعض الاشياء. |
Bir yıldan biraz uzun süren yeni hayatımda birkaç şey öğrendim. | TED | والآن، بعد أكثر من عام في حياتي الجديدة، لقد تعلمت بعض الأشياء. |
Bir şey öğrendim: Söylediklerini gerçekleştirirsen insanlar sana inanır. | TED | لقد تعلمت أمراً واحداً: عندما تعمل بما تخطب، يصدقك الناس. |
Dünyanın o kısmı ile nasıl ilişki kurabilirim bu konuda çok şey öğrendim. | TED | لقد تعلمت الكثير عن طريقة التعامل مع ذلك الجزء من العالم |
Evet, birçok ilginç şey öğrendim birçoğu hakkında hiçbir fikrim yoktu, ancak zaman içinde öğrendim. | TED | حسناً, لقد تعلمت الكثير من الاشياء الممتعة التي لم أكن اعرف عنها شيء, ونشأت لاعرف الكثير عنها. |
Aslında baskı formlarını ve birbirlerine ne kadar vurdumduymaz olabileceklerini bir siyahı erkek ile konuşarak öğrendim. | TED | في الواقع لقد تعلمت الكثير حول أنظمة الظلم وكيف يمكن لإحداها ألا يرى الآخر بالحديث إلى الرجال السود. |
Ülkemin insanlarından hayatı asıl değerli kılan şeyin insanlığın, kültürün, dinin,ülkenin kıymetinin , aslında lütuf ve incelik yetisine bağlı olduğunu öğrendim. | TED | لقد تعلمت من شعب بلدي أن كرامة الحياة، الإنسان، الثقافة، الدين، الدولة يكمن في الواقع في قدرتها على الرحمة والتسامح. |
Ama sen kendini bir şekilde, faydalı kılmayı öğrendin, öyle değil mi? - Evet. | Open Subtitles | لقد تعلمت ان تجعل نفسك مفيدا , اليس كذالك ؟ |
Alex'le çalıştıktan sonra Emma'nın, onun için en önemli dönemi yanından geçip giderken sadece oturup durmamak için çok şey öğrenmiştim. | TED | لقد تعلمت الكثير منذ أن عملت مع ألكس أن أجلس و حسب بينما العقد الحاسم لإيما يضيع هدراً. |
Dayumae'den, Waodani dilinde cümleler öğreniyorum. | Open Subtitles | لقد تعلمت بعض الجمل من لغة شعب الواداني من دايماي |
Oyunu sert oynamayı iyi öğrenmişsin, Albay. | Open Subtitles | لقد تعلمت اللعب بشراسة سريعا أليس كذلك يا كولونيل ؟ |
Küçük kızımız geçen gün yaşam ve ölüm hakkında birşeyler öğrendi. | Open Subtitles | لقد تعلمت بنتنا الصغيرة معني الحياة والموت في يوم سابق |
Uzmanlar konusunda öğrendiğim bir şey varsa o da bir b. | Open Subtitles | لقد تعلمت شئ واحد عن الخبراء انهم خبراء فى كل شئ |
İlk yarıda onu izlerken öğrendiklerim, 5 sezonda öğrendiğimden fazla. | Open Subtitles | لقد تعلمت من مشاهدته في الشوط الأول أكثر مما تعلمته في خمس مواسم |
Ama sadece birkaç şey almak için. Sonra döndüm. Dersimi aldım. | Open Subtitles | ولكن فقط كي أجمع بعض الأشياء والآن رجعت , لقد تعلمت |
Bir Katolik rahibi öğretti oynamayı ne beklersin ki? | Open Subtitles | لقد تعلمت بواسطة قس كاثوليكي ما الذي تتوقع؟ |
- Yaptığın ve sahip olduğun şeylerin görevime olan dikkatimi dağıtacağı bana öğretilmişti. | Open Subtitles | الأشياء التي لديك و التي تفعلينها لقد تعلمت أنها تصرف إنتباهي عن واجبي |
# Senin için ölmek isterken, öğrettin bana yaşamayı # | Open Subtitles | لأنه رزقني بك ? ? لقد تعلمت العيش بسبب ترك روحي لك ? |