Beni kilisesine davet etti. Sence annem gitmeme izin verir mi? | Open Subtitles | لقد دعاني إلى كنيسته هل تظن أن أمي ستدعني أذهب ؟ |
Kendisi beni Bombay Hapishanesi'nde çok güzel bir, katil, tecavüzcü ve hırsız grubunun ilk seansına davet etti. | Open Subtitles | لقد دعاني لحضور الجلسة الأولى مع مجموعة جميلة من القتلة و المغتصبين و اللصوص في سجن بومباي |
Beni sahneye davet etti, ben de hiç inmedim. | Open Subtitles | لقد دعاني على خشبة المسرح ولم أقادر بعدها أبداً |
Bumpty beni dondurma yemeye davet etti. Bir kez babanla dondurma yemeye gitmiştim. | Open Subtitles | لقد دعاني بامبتي اليوم للخروج وشراء المثلجات لقد فعلناها مره من قبل أنا ووالدك |
Pazar sizinle stadyuma gelmen için davet etti beni. | Open Subtitles | حسناً, لقد دعاني للذهاب معكم يا رفاق, للذهاب للملعب يوم الأحد |
Beni caz kulübüne davet etti. İptal etmiyorum | Open Subtitles | حسناً , لقد دعاني إلى القدوم لنادٍ لمُوسيقى الجاز و لن أرفض |
Beni FBI'a davet etti. | Open Subtitles | لقد دعاني إلى الانضمام إلى مكتب التّحقيقات الفدراليّة. |
Lee davet etti. Rose'un durumunu duydum. | Open Subtitles | لقد دعاني لي في اليوم الذي سمعت فيه بشأن وفاة روز |
- Bumpty beni dondurmacıya gitmek için davet etti. - Bende bir keresinde babanla dondurmacıya gitmiştim. | Open Subtitles | لقد دعاني بامبتي اليوم للخروج وشراء المثلجات لقد فعلناها مره من قبل أنا ووالدك |
- Bumpty beni dondurmacıya gitmek için davet etti. - Bende bir keresinde babanla dondurmacıya gitmiştim. | Open Subtitles | لقد دعاني بامبتي اليوم للخروج وشراء المثلجات لقد فعلناها مره من قبل أنا ووالدك |
Hafta sonu için ailesiyle birlikte beni oraya davet etti ve bana kayak yapmayı öğretecek. | Open Subtitles | لقد دعاني أن أذهب إليه لأقضي عطلة نهاية الأسبوع معه ومع أسرته وسوف يعلمني التزلج |
Her neyse o da beni bu saray yavrusu konsolosluga davet etti. | Open Subtitles | على أيّة حال، لقد دعاني للمُكوث في هذه القنصليّة الفخمة. |
- Beni kampa davet etti. - Evet. - Sevgilim olduğunu bilerek. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد دعاني إلى التخييم مع علمه أنّه لديّ صديق |
İki gün önce eski günleri yâd etmek için beni içki içmeye davet etti. | Open Subtitles | منذ ليلتان, لقد دعاني للشراب والتحدث عن الأيام الخوالي |
Beni güneş dansı ritüelinin, alışılmadık olan bir versiyonunu izlemek için davet etti. | Open Subtitles | لقد دعاني لكي أشهد النسخة الأصلية من طقوس رقصة الشمس |
Beni güneş dansı ritüelinin, alışılmadık olan bir versiyonunu izlemek için davet etti. | Open Subtitles | لقد دعاني لكي أشهد النسخة الأصلية من طقوس رقصة الشمس |
Beni stüdyosuna davet etti. "Gel ve ziyaret et" dedi. | TED | لقد دعاني للإستديو الخاص به. قال، "تعال وزرني". |
Beni davet etti, onu pek fazla göremediğim için geldim ben de. | Open Subtitles | لقد دعاني , ولأني لا أراه كثيرا ً قدمت |
Sen arkadaşlarınla takıldın, ben de Clark' la. Beni konsere davet etti. | Open Subtitles | أنت خرجت مع أصدقائك أنا خرجت مع (كلارك)، لقد دعاني للحفل الموسيقي |
Beni bir partiye davet etti. | Open Subtitles | لقد دعاني إلى حفل بعد الظهيرة اليوم |