"لقد سئمت" - Traduction Arabe en Turc

    • bıktım artık
        
    • sıkıldım
        
    • yoruldum
        
    • bıktım usandım
        
    • gına geldi
        
    • sıkılmaya başladım
        
    • Yetti artık
        
    • sıkılmıştım
        
    Hayır, bu adamın sürekli bağırıp bana ne yapmam gerektiğini söylemesinden bıktım artık. Open Subtitles لا, لقد سئمت من هذا الشخص دائماً يثرر و يخبرني ما عليّ فعله
    Olmaz. Bu cins balık maceralarından bıktım artık. Open Subtitles لا اعتقد اني سأذهب لقد سئمت من هذا النوع من الاصطياد
    Ama, dürüst olmak gerekirse çirkin yüzlerinizi görmekten çok sıkıldım. Open Subtitles لكن ، لقد سئمت من وجوهكم القبيحة و شخصياتكم الكئيبة
    Bak silahını ver ve evine git, savaşmaktan sıkıldım artık. Open Subtitles حسناً، أعطني سلاحك و عد الى بيتك، لقد سئمت القتال
    Seni suç mahallerinde bulmaktan yoruldum artık. Open Subtitles لقد سئمت من العثور عليك في مسرح الجريمة.
    Doğruyu söylemek gerekirse bıktım usandım. Open Subtitles لا أخفيك سرّاً لقد سئمت وضِقْت ذرْعاً من ذلك
    bıktım artık büyüklük taslamandan. Günün birinde bundan payını alacaksın. Open Subtitles لقد سئمت من معاملتك القاسية ستنال عقابك يوماً ما
    Neler çektiğimi bir ben bilirim, ihtiyar. bıktım artık. Open Subtitles لا تعرف ما الذي أعانيه أيها العجوز، لقد سئمت من ذلك
    Bu lanet bokluktan bıktım artık. Haydi, pislik. Open Subtitles لقد سئمت من هذا الهراء هيا أيها اللعين ..
    - Anneme böyle demenden bıktım artık. - Vah vah. Open Subtitles ـ لقد سئمت من تحدثك عنها بهذه الطريقة ـ سيئة جداً
    Biliyomusun, senin saçmalıklarından sıkıldım artık, ne istiyorsan onu yap. Open Subtitles أتعلم؟ لقد سئمت جداً من السماع عن ذلك الفيلم اللعين
    Potansiyelimize ulaşmadan yaşamaktan sıkıldım artık. TED أوتعرفون، لقد سئمت وتعبت منّا ونحن لا نحيا بامكانياتنا.
    Ceket ve pantolondan da sıkıldım. Open Subtitles و لقد سئمت سترتك الرياضية و سروالك المترهل
    Moron olarak görülmekten sıkıldım artık! Open Subtitles إنك دائماً تأتى على ذكر سنى .. لقد سئمت من معاملتى كأحمق
    Kapalı çarşıda ayak seslerini duyuyorum. Arkama bakaraktan yürümekten yoruldum artık. Open Subtitles لقد كنت أسمع وقع أقدامك في كل ليلة لقد سئمت من الخوف
    Pembe üçgen taşımam gerektiğini duymaktan yoruldum. Open Subtitles لقد سئمت من مقولة أنه من المفروض أن أرتدي المثلث الوردي
    Hastayım ve burada yokmuşum gibi davranılmasından yoruldum. Open Subtitles لقد سئمت من معاملتى فى هذا البيت وكأنى غير موجود.
    Bu adamlar tarafından kandırılmaktan bıktım usandım. O yüzden böyleyim. Open Subtitles لقد سئمت وتعبت من تواجدي مع هؤلاء الملاعين، هذا هو السبب
    Peki. Senden ve psikiyatri gevezeliklerinden bıktım usandım. Open Subtitles يا إلهي لقد سئمت منك ومن إختلالك الغير منقطع
    Bir gece için yeterince doldum ve hepinizden gına geldi! Open Subtitles فقد مررتُ بما يكفي لليلة واحدة! لقد سئمت هذه الحياة!
    O şeyi bana doğrultmandan sıkılmaya başladım. İyi misin? Open Subtitles لقد سئمت من الإشارة بذلك إلي, هل انتي على ما يرام؟
    Banliyöden sıkıldım, Yetti artık! Buradan gitmem gerek. Eskisi gibi değil, gitgide kötüleşiyor. Open Subtitles لقد سئمت من هذا المكان أريد المغادرة ,الأمر يزداد سوءا
    Aman. Bu aptal oyundan da sıkılmıştım zaten. Open Subtitles حسناً ، لقد سئمت من هذه اللعبة على أي حال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus