Annemiz çok büyük acı çekti ve bu babamızdan dolayıydı. | Open Subtitles | لقد عانت والدتنا كثيراً بالفعل وعلى يديّ والدنا |
İran-Irak savaşı sırasında çok acı çekti. | Open Subtitles | لقد عانت كثيراً أثناء الحرب العراقية الإيرانية. |
Hayır , o acı çekti masif kan kaybı , onun tüm pıhtılaşma faktörleri geçirdi. | Open Subtitles | كلّا, لقد عانت من نزيف دم حاد مما يقضي على كل عوامل التخثر |
Ciddi bir ameliyat sonrası komplikasyonu yaşadı ama elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | لقد عانت مضاعفات عملية خطيرة لكننا نفعل كل ما بوسعنا لها |
Senin bildiğinden daha fazlasını yaşadı. Neden gitmeden önce aranızı düzeltmiyorsun? | Open Subtitles | لقد عانت اكثر مما تتخيل لما لا تحاول اصلاح الامور قبل ان تغادر؟ |
Eski okulunda çok zor zamanlar geçirdi. | Open Subtitles | لقد عانت من وقت مُريع في مدرستها السابقة. |
Araba kazasından işkence gibi birkaç travma atlattı. | Open Subtitles | لقد عانت من صدمة بالغة نتيجة حادث السيارة بالاضافة للتعذيب |
Bu hasat denilen saçma sapan iş yüzünden yeterince acı çekti zaten. | Open Subtitles | لقد عانت كفاية في طقوس الحصاد التافهة تلك |
"İnsanoğlu, uzun yıllar ölümlülerin elinde acı çekti. | Open Subtitles | لقد عانت البشرية من الأيادى المميتة |
Şüphesiz yeterince acı çekti o. | Open Subtitles | بالتأكيد لقد عانت بما فيه الكفاية |
O kadar çok acı çekti ki. | TED | لقد عانت الكثير. |
- O kadın acı çekti. | Open Subtitles | لقد عانت وأنا عانيت |
Olmaz. Fazlasıyla acı çekti zaten. | Open Subtitles | كلا لقد عانت ما يكفي |
Mısır büyük kayıplar verdi çok acı çekti | Open Subtitles | لقد عانت مصر من خسارة كبيرة. |
Sadece ağır tecrübeler yaşadı. | Open Subtitles | لقد عانت كثيـراً فحسب في الفتـرة الأخيـرة |
O 1 yılda, senin ofisinde oturup para istiflediğin 10 yıldan çok daha iyi yaşadı. | Open Subtitles | لقد عانت في سنة ما تُعانيه أنتَ في عقد، تجلسُ في مكتبك، تكنزُ كل مالك |
Ama şunu söyleyebilirim. Marie çok şey yaşadı. | Open Subtitles | لكني أستطيع إخبارك بهذا لقد عانت الكثير من الأمور |
Zor bir gece geçirdi. | Open Subtitles | ربما يتطلب هذا وقتاً ، تعلمون حتي تستطيع التكلم بشأنه لقد عانت ليلة قاسية |
Zavallı kız burada çok zor zamanlar geçirdi. | Open Subtitles | فتاه مسكينه لقد عانت من الكثير من الاشياء الصعبه هنا |
Evet, birden bire kalp krizi geçirdi. | Open Subtitles | نعم ، لقد عانت من حالة توقّف مفاجِئة للقلب |
Çok şey atlattı, Fernando ve benim ayrılığımız evinden ayrılması, okulunun değişmesi. | Open Subtitles | لقد عانت الكثير ما بين إنقطاع علاقتي بفرناندو و بي وترك منزلها وتغيير مدرستها |