"لقد فهمتُ" - Traduction Arabe en Turc

    • Anladım
        
    • anlıyorum
        
    Kan kardeşi olma oyunu oynadığımızda damarlarımda farklı bir şey aktığını ve eğer bir yerlere varacaksam bir damladan daha fazlasına ihtiyacım olacağını Anladım. Open Subtitles في ذلك الوقت كنا نلعب معاً كأخوة بالدم لقد فهمتُ أن هنالك شيئاً آخر يجري عبر عروقي و أني سأحتاج الى أكثر من قطرة دم
    Anladım, geri dönp dönmeyeceğimizi bilemezsiniz. Open Subtitles لأنكم لن تتأكدوا من أننا سنعود لقد فهمتُ
    Mumya. Anladım. Sargılardan. Open Subtitles المومياء لقد فهمتُ ما كان يقصده , بسبب الضمادات
    anlıyorum,ona Sekreterler Günü için büyük bir çiçek almıştın değil mi? Open Subtitles لقد فهمتُ أنّكَ جلبتَ لها أزهارٌ كثيرة ليوم السّكيرترات؟
    anlıyorum, tamam mı? Berbat bir durum. Open Subtitles لقد فهمتُ ذلِك حسناًً، إنهُ مثيرٌ للغثيان
    Tamam, peki. Demek istediğini anlıyorum. Ama bunu defalarca konuşmuştuk. Open Subtitles حسنٌ، لقد فهمتُ وجهة نظرك، لكن تكلمنا عن ذلك مراراً وتكراراً.
    Sonunda Anladım ki aranızdaki bu olayı ayıplamamalıyım, tamam mı? Open Subtitles لقد فهمتُ أخيرًأ باني لستُ من سيلقى عليها اللوم لهذا التوتر،حسنًأ
    Sonunda aranızdaki bu yaşananlardan sorumlu olmadığımı Anladım, tamam mı? Open Subtitles لقد فهمتُ أخيرًأ باني لستُ من سيلقى عليها اللوم لهذا التوتر،حسنًأ
    Ama ben içtenlikle onu sevmeye çalıştığımı Anladım. Open Subtitles ولكن فى النهاية ، لقد فهمتُ سأحاول أن أحبها بإخلاص.
    Neden bu işi bu kadar sevdiğini artık Anladım baba. Open Subtitles لقد فهمتُ أخيراً سبب ولعك في هذا يا أبي.
    Anladım. Hemen geliyoruz. Open Subtitles لقد فهمتُ ذلك سنكون هناك على الفور
    Telefonu içine koy ve çantayı at. Anladım. Open Subtitles ضع هاتفك الخلوي في الحقيبة واتركها - لقد فهمتُ -
    - Kalp atışın monitörde. - Anladım baba. Open Subtitles -وأنتبه لمعدل ضربات قلبك أيضاً أبى ، لقد فهمتُ كل شىء
    - Artık bazı şeyler değişti. - Anladım. Open Subtitles " باتت الأمور مُختلفة الآن , لقد فهمتُ "
    Annen vefat edeli 10 yıl oldu. anlıyorum seni. Open Subtitles لقد فهمتُ رسالتك إلي مذ أن توفيّت والدتك قبل 10 سنوات.
    anlıyorum işin kazancıyla ilgileniyorsunuz. Open Subtitles لقد فهمتُ بأنك شخص يهتم بالمكاسب في المقام الأول
    Kastettiğim o değildi. Yok, anlıyorum. Vaziyet kötüyse, yapman gerekeni yaparsın. Open Subtitles لـاـ، لقد فهمتُ ماتعنيه، أفعل مايجب عليك فعله.
    Her ikisi de anlam ifade eden iki taraf arasında seçim yapman gerektiğini anlıyorum. Open Subtitles كلٍ منهم يعني شيئًا ، لقد فهمتُ ذلك و إختاري أفضل إختيار يمكنكِ
    anlıyorum. İşin gereği bu. Zor bir karar alman gerekti. Open Subtitles لقد فهمتُ ذلك ، إنها طرقة العمل و كان لديكَ قرارًا صعبًا لتتخذه
    Canım çok özür dilerim, seni anlıyorum. Open Subtitles أنا متأسفة للغاية، يا عزيزتي، لقد فهمتُ الأمر.
    Biliyor musunuz, evde, anlıyorum. Open Subtitles أتعلم , في البيت لقد فهمتُ الأمر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus