Cinsel organımın karması çok olduğu için böyle olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أن هذا حدث كعقاب إلهى . على ما فعلته بأعضائى التناسلية |
Olay yerinde bir DEA (Uyuşturucu ile savaş ekibi) görevlisi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أن هناك عميل من قسم المخدرات في مكان الجريمة |
Başlamadan önce konuşma metnini vereceğini söyledi, tek bildiğim bu. İlgilendiği şeyin saf bilim olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستعطيني المحاضرة مسبقاً هذا كل ما اعرفه ، لقد قالت أن أهتمامها علمي كلياً |
Tabii ki. Dedi ki, Mozart'ın kendisi bile daha iyi çalamazmış. | Open Subtitles | لقد قالت أن " موتسارت " بنفسه لما كان يفعل أفضل منك |
S-1'e, üzerindeki etkisinin nedenini sorduğunda, saçları olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | عندما سأل الأولى عن سبب نفوذه عليها لقد قالت أن شعره هو السبب |
Bana Lisa Oberman'ın da aynı dönemde burada olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قالت أن ليزا أوبرمان كانت هنا فى نفس التوقيت |
Bütün mumların yasemin kokulu olduğunu söyledi, değil mi? | Open Subtitles | لقد قالت أن جميع الشموع برائحة الياسمين، صحيح؟ |
Yaratıldığım gün, ondan farklı bir kaderim olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يوم تكوينى لقد قالت أن لدى مصير منفصل عن مصيرها |
Carly, kontrol sütununun ilk kubbede olduğunu söyledi. Tamamdır. | Open Subtitles | لقد قالت أن عمود التحكّم موجود بالقبّة الأولى. |
Tüm hayatının bilgisayarında olduğunu söyledi, ve ben o şeyi defalarca ve defalarca gözden geçirdim. | Open Subtitles | لقد قالت أن حياتها بالكامل على حاسوبها و قد مررت عليه مراراً و تكراراً |
Evet, ellerinin yumuşak ve sihirli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نعم, لقد قالت أن يديه فيها شكل من أشكال التخدير، شكل من أشكال السحر. أنت حقير. |
Aşk hayatımın aptalca olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أن حياتي العاطفية غبية لحد الجنون. |
Büyük bir karar vereceğini ve yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أن لديها قرار ضخم . لتتخذه و تريد مساعدتي به |
Anne babasının Victoria'daki Hammerstein'da akrobat olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أن أبواها يلعبان الألعاب البهلوانية فى " هامرستين " فى فكتوريا |
Bilmiyorum. Bunun... Bunun bana bağlı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ..لا أعلم, لقد قالت أن أن الأمر عائد لي |
Kırk yedi numara olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أن رتبتها سبع واربعون |
Sende bir sorun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أن هناك شئ ما خطأ فيك |
İlk okumasının kötü olmuş olabileceğini çünkü göz tansiyonundan ötürü bulanıklık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أن قراءتها الأولية قد تكون سيئة because she was fuzzy from her glaucoma exam. |
Dedi ki: Kız bir yıldızmış ve Kızın kalbini çıkarıp... | Open Subtitles | لقد قالت أن الفتاة نجمة ... وأنها تريد تمزيق قلبها كي |
Bu sabah gitmesi gereken bir randevusu olduğunu söylemişti ve daha sonra sinemaya gidecektik. | Open Subtitles | لقد قالت أن لديها موعد عند الطبيب هذا الصباح ثم سنذهب إلى السينما فيما بعد |