| - Yedek tankları var. - Geçen gece uğrayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لديهم خزانات أحتياطية لقد قلت أنك سوف تمرين الليلة الماضية |
| Ama sen onun gibi değildin. Bana babana benzemeyeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | و لكنك لست مثلة لقد قلت أنك لا تحب أن تكون مثلة |
| Ama sen onun gibi değildin. Bana, babana benzemeyeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | و لكنك لست مثله لقد قلت أنك لا تحب أن تكون مثله |
| - Onu oradan çıkarmam için gereken kağıtları vereceğini söyledin. | Open Subtitles | ـ لقد قلت أنك ستساعدني في الحصول على الأوراق لاخراجها. |
| Şu bileğindeki kesil. Bıçakla mı oldu demiştin? | Open Subtitles | الآن ، هذا الجرح فى رسغك لقد قلت أنك جرحت نفسك بسكين |
| Beni soruşturmaya dahil edeceğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد قلت أنك ستشملني انت عرضتي أن تساعدي في تحقيقي |
| Öğrenmek istediğini söylemiştin. O yönünü ortaya çıkarmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد قلت أنك أردت التعلم، أنا أحاول فتح هذا الجانب فيك |
| Ama Portland güneyde. Sen kuzeye gideceğini söylemiştin. | Open Subtitles | بورتلاند فى الجنوب لقد قلت أنك ستتوجه للشمال |
| Evet! Onun kalbini sökmeyi istediğini söylemiştin! | Open Subtitles | نعم ,لقد قلت أنك تريد أن تمزق قلبه اللعين |
| Cumartesi günkü maçı ekeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | بالله عليك. لقد قلت أنك لن تذهب الى مباراة يوم السبت |
| Benim için her şeyi yapacağını söylemiştin, karşılığı bu mu? | Open Subtitles | لقد قلت أنك ستفعل أي شيء من أجلي وهذا ما أناله منك؟ |
| Korkak olma. Dişlerini temizlemek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | لاتكن جباناً لقد قلت أنك تريد تنظيف أسنانك |
| Zengin yemeği istediğini söylemiştin. Fransız bir şeyler. | Open Subtitles | لقد قلت أنك كنت تشتهي الطعام الدسم ، شيئاً ما فرنسياً |
| Biriyle dövüşürken kung fu kullanmayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أنك لن تستعمل , الكونغفومع أى أحد. |
| Daha güçlü olacağını söyledin. Bu şekilde Se Gi'yi nasıl yeneceksin? | Open Subtitles | لقد قلت أنك ستكون اقوى لايمكنك هزيمة سي جي بهذا الشكل |
| Bölgeyi iyi bildiğini söyledin, ama-- ...şeyden beridir oraya hiç gitmedin-- | Open Subtitles | لقد قلت أنك تتعرف على المكان لكن لم تأتي هنا منذ |
| Sen dışarı çıkamadığını söyledin ben de... | Open Subtitles | حسناً، لقد قلت أنك لا تستطيعى الخروج، لذا |
| Açgözlünün tekisin. Herşeyi yarı yarıya paylaşacağız demiştin. | Open Subtitles | أنت جشع لقد قلت أنك ستقسم كل شئ بالتساوى |
| Beni tanımak istediğini söylemiştin. Makale filan yok demiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أنك تريدين التعرف إلىَّ ، لقد قلت ذلك و ليس لأكون موضوعاً لمقالاتك |
| Bir daha bu tarafa gelmeyeceğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد قلت أنك سوف لن تسلك هذا الطريق ثانية |
| Hani arkadaşlarını terk etmeyecektin. | Open Subtitles | لقد قلت أنك لن تتخلي عن أصدقائك أبداً، أتتذكر |
| Robert, "gidiyorsunuz" dedin "gidiyoruz" değil. | Open Subtitles | روبرت , لقد قلت أنك أنت من ستذهب , لم تقل أننا سنذهب معاً |
| - Telefonda olduğunuzu söylediniz. - Evet, kontrol etmeye aramıştım sadece. | Open Subtitles | لقد قلت أنك كنت على الهاتف أجل لقد كنت أطمئن عليهم |
| Benden daha iyi olmak istediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | لقد قلت أنك تود أن تكون أفضل مني، لكن ذلك لن يحدث |