"لقد كان علي" - Traduction Arabe en Turc

    • zorunda kaldım
        
    • gerekti
        
    Bu süreçte, bir kaç tane sandalye yakmak zorunda kaldım, anlarsınız ya? TED على طول الطريق، لقد كان علي حرق كراسي قليلة .هل تعلم ؟
    Saat üçte o uyuşturu satıcı adamdan kurtulmak taxiyle dönmek zorunda kaldım. Open Subtitles لقد كان علي ان اخذ سيارة اجرة حتى اهرب من مروج المخدارت
    Yanımda getirmek zorunda kaldım. Umarım mahsuru yoktur. Open Subtitles لقد كان علي أن أجلبها أتنمى أن لا تمانعين.
    Sancı kontrolüm için doğaçlama yapmam gerekti. Open Subtitles لقد كان علي أن أرتجل في طرق التعامل مع الألم
    Benim de kendimi kabullenmem gerekti. Open Subtitles لقد كان علي تقبّل ما أنا عليه.
    Fizik sınavıma beni çalıştırması için Durst'e yalvarmak zorunda kaldım. Open Subtitles لقد كان علي أن أخاطر بالقيام بإمتحان الفيزياء
    Evet kız arkadaşına söyleyecek zamanın bile yoktu .... Sağdan soldan öğrenmek zorunda kaldım Open Subtitles صحيح , لأنه ليس لديك الوقت لكي تخبرك صديقتك لقد كان علي أن أعرف من خلال الأخرين
    Büyürken babamı sizlerle paylaşmak zorunda kaldım ve hiç hoşuma gitmedi. Open Subtitles لقد كان علي فعلا أن أشارككم أبي خلال نشأتي، ولم أحب ذلك
    Bazı ailevi meselelerimi halletmek için hisselerimi satmak zorunda kaldım. Open Subtitles لقد كان علي البيع من أجل التعامل مع بعض المشاكل العائلية
    Grease kostümlerinden birini çıkarmak zorunda kaldım. Open Subtitles لقد كان علي ان انزع الشحم من هذه الازياء
    Buraya gelerek aile yemeğini kaçırmak zorunda kaldım. Open Subtitles لقد كان علي ان افوت عشاء عائلي لكي اكون هنا
    Ben riske girmek zorunda kaldım, sıra sende. Open Subtitles لقد كان علي أن اغامر و الآن دورك أنت
    Tek başıma başlamak zorunda kaldım. Open Subtitles لقد كان علي الإرتجال و العمل بمفردي
    Benim hatam, evrakları hemen ofise götürmek için içeri girip onları almak zorunda kaldım çünkü burayı sigortalamaya çalışıyorum. Open Subtitles هذا خطئي, لقد كان علي الدخول لإحضار الأوراق تلك باكراً لأعود إلى المكتب بأسرع وقت - ماذا يوجد في الحقيبة؟
    Kent'in beğenmiş numarası yaptığı gibi numara yaparken ona beğenmemiş numarası yapmak zorunda kaldım ama o aslında beğenmedi ve ben gerçekten çok beğendim. Open Subtitles لقد كان علي ان ادعي اني لم احب ما حدث من أجل كنت بينما يَتظاهرُ هو بحُبّه ، لَكنَّه لَمْ يَحْببْه في الحقيقة وأنا حَببتُه في الحقيقة حقاً.
    Kendi yolumda savaşmak zorunda kaldım. Open Subtitles لقد كان علي أن اقاتل لأعثر على طريقي
    - Evet, az önce dışarı çıkmam gerekti. Open Subtitles أجل .. لقد كان علي الرحيل ؟
    Doğaç... doğaçlama yapmam gerekti. Open Subtitles لقد كان علي أن آتي بحلٍ ما.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus