Endişelendi. - Kendi oğlunun senin kızınla evlenmesi fikrinden nefret etti. - Evet. | Open Subtitles | لتعلم فقط, لقد كره فكرة زواج إبنه مـن إبنـتـك. |
Hediyemden nefret etti. Bunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | لقد كره هديتي يمكنني الشعور بذلك |
Büyüdüğü hayattan nefret etti. | Open Subtitles | . . لقد كره هذه الحياة أثناء ترعرعه |
Kafiye ve ölçüden nefret ederdi. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كره القَافِية و الوَزْن الشِعْرِيّ |
Babam otoriteden nefret ederdi ve bu yüzden herkes onu severdi. | Open Subtitles | لقد كره أبي السلطات والجميع أحبه لأجل هذا الأمر |
Yasemin'i çaldığı için ondan nefret ediyordu, bu yüzden Hub'ın başı için bir ödül koydu. | Open Subtitles | لقد كره هب لانه سرق ياسمين لذلك رصد مبلغا لمن يقتل هب |
Komutandan bizim kadar nefret ediyordu. | Open Subtitles | لقد كره القائد مثلما كرهناه |
Johanna'dan nefret ederdi. Çünkü onu uzaklara götürdü. | Open Subtitles | ~~لقد كره جوهانا ~~لأنها أخذته منه |
Babam o katırdan nefret etti. | Open Subtitles | لقد كره والدي ذلك البغل |
Fritz den nefret etti. | Open Subtitles | (لقد كره (فريتز أنه يعزبه دائما |
Annemin ona bebek gibi davranmasından nefret ederdi. | Open Subtitles | لقد كره أمي لأنها ترعاه. |
O da kadınlardan nefret ederdi. | Open Subtitles | لقد كره النساء هو أيضاً |
Tamzin'le arkadaşlık etmenden nefret ediyordu, değil mi? | Open Subtitles | أجل لقد كره مصادقتك مع (تامزين) , أليس كذلك ؟ |
Tamzin'le arkadaşlık etmenden nefret ediyordu, değil mi? | Open Subtitles | لقد كره مصادقتك مع (تامزين) , أليس كذلك ؟ |
Zafer bölmek için nefret ediyordu. | Open Subtitles | لقد كره مشاركة الآخرين النصر |
- Solomon'dan nefret ediyor. | Open Subtitles | "و لقد كره (سليمان -)." "لماذا؟ |