Bak, kendime söz verdim, o sefil hayata geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | اسمعي، لقد وعدت نفسي ألا .أعود إلى حياة العبودية تلك |
TMle ilgileniyorum adamım. Mürşidime söz verdim. Ben deneyeceğim . | Open Subtitles | انا احضر جلسات للتأمل يا رجل لقد وعدت طبيبي النفسي |
Pekala. On dakika. Annene söz verdim, yemek vakti evde olacağız. | Open Subtitles | حسنا 10 دقائق فقط لقد وعدت امك ان نكون عندها للعشاء |
Takside, sen avukatı tuttuktan sonra öyle veya böyle, Grady'nin temize çıkacağına Söz verdin. | Open Subtitles | فى التاكسى,بعد ان وكلت محاميا. , لقد وعدت ان جريدى سيبرأ بطريقة او اخرى |
- Oynamayacağına söz vermiştin bana! - Buna oyun denmez, Jean. | Open Subtitles | لقد وعدت ألا تلعب مرة أخرى اننا لم نلعب يا جين |
Doktoruma ne zamandır, fırsat bulur bulmaz seyahate çıkacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدت طبيبي في وقت ما انني سأغدر ان استطعت ذلك |
Senin düğünlerinden en azından birinde sonuna kadar kalmaya söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت نفسى ان احضر على الاقل واحد من حفلات زفافك |
Patronum Keith Conway'a SAS bağlantı erişim numaralarını bulacağıma söz verdim, ama toplantılara takılıp kaldım, nasıl olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | لقد وعدت أمس كيث كونواي، أعداد إس أي إس، بيرو كَانَ عِنْدَهُ جدّيةُ فيْ إعادة لمّ الشملِ. أنت تَعْرفُه |
Öyledir. Marie'ye yemek alacağıma söz verdim. Çıksam iyi olacak. | Open Subtitles | لقد وعدت مارى ان احضر الغذاء ، يجدر بي الذهاب |
Değişmeyeceğime söz verdim, ama gittikçe daha da kötüleştiğimi hissediyorum. | Open Subtitles | لقد وعدت بأن لا اتغير لكني أشعر بأنني ازداد سوءاً |
Anneme ve babama gelip özür dileyeceğim dair söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت أمي وأبي أود أن يأتي أكثر وأقول آسف. |
Aileniz öldürüldüğünde kendime sizi her zaman koruyacağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت نفسي عندما قُتل والداك أنني سوف أهتم بك دوماً |
Truitt Kardeşler'le havaya bir şeyler atıp onları vuracağımıza söz verdim. | Open Subtitles | في الواقع، لقد وعدت الإخوة تريوت أننا نذهب اطلاق النار بالسكيت |
Karıma bunun çalıştığım son Kara Cuma olacağı konusunda söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت زوجتي بأن هذا أخر يوم جمعة الأسود سأعمل فيه. |
Ricky'e söz verdim. 5 yaşına gelince, onu Hindistan'a götüreceğim. | Open Subtitles | لقد وعدت ريكي بأنى سأصحبه إلى الهند عندما يبلغ الخامسة |
David'e birinci sınıf bir düğün Söz verdin. | Open Subtitles | لقد وعدت دافيد بحفل زواج من الدرجة الأولى |
Emekli olamazsın. Az önce insanlara yine aday olacağına Söz verdin. | Open Subtitles | لا يمكنك التقاعد، لقد وعدت هؤلاء الناس جميعاً أنك ستترشح له مجدداً |
- Paris seçkin ziyaretçilerin memnuniyeti için çabalıyor olmalı - Baba bu sabah büyükbabamı görmeye gideceğimize söz vermiştin | Open Subtitles | يجب ان تعمل باريس كل جهدها لزوارها المميزين ابى لقد وعدت بان تاتى لرؤيه جدى هذا الصباح |
Çıkınca onu ziyaret edeceğin konusunda Penguen'e söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدت انك ستزور بيجين في اليوم الذي ستخرج فيه |
Ölümden sonraki yaşamın nasıl olduğunu, sana anlatacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدت أن أخبرك كيف يبدو الأمر بعد الموت ؟ |
Uzun zaman önce adamlarıma, onları hayatta tutacağıma dair söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدت طاقمي منذ وقت طويل ان أبقيهم على قيد الحياة |
Suçlamanın kaydımdan silineceğine dair söz verdi ve karşılık olarak 2 kademe yükseltilecektim bu yüzden bunun gerçekleştirilmesini istiyorum. | Open Subtitles | لقد وعدت بأن يتم حذف الاتهام من ملفي، وأنه سيتم ترقيتي درجتين كتعويض، لذا أريد التأكد من إتمام هذا |
Jack'e, Kim'i aramak için elimden geleni yapma sözü verdim. Aynı senin gibi. | Open Subtitles | لقد وعدت جاك ان افعل اي شئ لايجاد كيم ، كما فعلت انت |
Rahibe Rosalia, Söz vermişti. | Open Subtitles | لقد وعدت الأخت روزاليا انه لو عرفت روث اننى كنت اكذب عليها |
Kardeşime yüreğini tabakta getireceğimin sözünü verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت شقيقتي -ان قلبك سيكون على طبق العشاء! |