Ama Fiona'yla ben artık evliyiz. Bu yüzden başbaşa vakit geçirmek için zamana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لكن انا وفيونا زوجين الآن ونحتاج لقضاء بعض الوقت معا |
Beraber zaman geçirmek için ara sıra düzenlemeler yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نجري ترتيبات أحياناً لقضاء بعض الوقت معاً |
Seninle zaman geçirmek için tek şansım bu. | Open Subtitles | إنّها فرصتي الوحيدة لقضاء بعض الوقت معكِ |
Tekrar kendisiyle zaman geçirmem için beni zorlasın diye mi? | Open Subtitles | لماذا ؟ حتى تجبرني لقضاء بعض الوقت معها مجدداً ؟ |
Çocuklarla vakit geçireceğim. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل جدوله لقضاء بعض الوقت الجيد مع الأطفال |
Bu yerden biraz uzaklaşıp teknemde güzel bir vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أظن أن علي الذهاب لقضاء بعض الوقت على متنه. بعيداً عن هنا؟ |
İyi haber şu ki bu, birlikte zaman geçirmek için küçük bir şansımız oldu. | Open Subtitles | والخبر السار هو أن هذا يعطينا فرصة لقضاء بعض الوقت معا |
Birlikte zaman geçirmek için kötü bir yol seçmişiz. Seni buradan çıkartacağım. | Open Subtitles | هذه طريقة صعبة لقضاء بعض الوقت معيّ سأقوم بإخراجكِ من هنا |
Aniden ayrıldığım için özür diledim. ve oğlumla zaman geçirmek için buraya geldiğime dahil onu bilgilendirdim. | Open Subtitles | إعتذرتُ عن المغادرة فجأة وأعلمتها ببساطة أنّي قادم إلى هنا لقضاء بعض الوقت مع إبني |
- Biliyor musun... ben buraya kızımla vakit geçirmek için geldim. | Open Subtitles | لقد جئت إلى هنا لقضاء بعض الوقت مع ابنتي |
Birlikte zaman geçirmek için kötü bir yol seçmişiz. Seni buradan çıkartacağım. | Open Subtitles | هذه طريقة صعبة لقضاء بعض الوقت معيّ سأقوم بإخراجكِ من هنا |
Kelsey, bebek doğduğunda seninle daha iyi zaman geçirmek için gerçekten ileriye dönük bakıyor. | Open Subtitles | كيلسي يتطلع بشوق لقضاء بعض الوقت على الجودة معك عند الطفل ولد. |
Ve birlikte vakit geçirmek için bunun iyi bir yol olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | واعتقدت أنه لن يكون وسيلة ممتعة لقضاء بعض الوقت معا. |
Biraz da kadın kadına zaman geçirmem lazım. | Open Subtitles | أحتاج لقضاء بعض الوقت مع بعض الإناث |
Orada vakit geçirmem için beni davet eden oydu. | Open Subtitles | لقد دعانى لقضاء بعض الوقت هناك |
Onunla biraz vakit geçireceğim, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا ذاهب لقضاء بعض الوقت معها، هذا كلّ ما في الأمر |
Biraz kızımla vakit geçireceğim ama cep telefonum sürekli yanımda olacak. | Open Subtitles | أنا ساذهب لقضاء بعض الوقت مع ابنتي، لكن سأكون سهلة الوصول بواسطة الهاتف. |
Oğlumla vakit geçireceğim. | Open Subtitles | وانا ذاهب لقضاء بعض الوقت مع ابني. |
Ömrümün geri kalanını seninle geçirmek istiyorum yani biraz vakit geçirip önce bazı şeyleri çözmek istiyorsan... | Open Subtitles | أريد لقضاء بقية حياتي معك، حتى إذا كنت بحاجة لقضاء بعض الوقت، و أشياء شخصية أولا... |
Ama, biz Londra'da birlikte vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | لكننا نخطط لقضاء بعض الوقت معاً في (لندن). |
-Sadece seninle zaman geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط لقضاء بعض الوقت معك. |