L, ana onu iyileşmek olabilir. Sizin savaşçı Gücünü ihtiyacı var. | Open Subtitles | يمكنني أن أشفيه يا سيدتي محاربك يحتاج لقوته |
Gücünü yeterince kullanmadığım için Tanrı beni bağışlasın. | Open Subtitles | ليسامحنى الله على إستخدامي الضعيف لقوته |
Onun gücüne yakınsın. Son iki yıldır, daha da güçlendin. | Open Subtitles | قوتك أصبحت موازية لقوته فى العامين الماضيين كنت تزداد قوة |
Anlamıyor musunuz? Bunu sizin için yapmıyor. gücüne güç katmak için yapıyor. | Open Subtitles | إنه لا يفعل هذا من أجلكم إنه يضيف لقوته الخاصة فقط ، موافقون ؟ |
Güneş sadece onun sıcaklığının sembolüdür, yaratıcı gücünün! | Open Subtitles | اٍن الشمس مجرد رمز لدفئه رمز لقوته الخلوقة |
Ve benim için sonsuza dek karanlıkta kalacak olsa da... onun gücünün farkındayım. | Open Subtitles | سيكون غامضا علي الى الابد لست مدركا لقوته |
İlk başta, insan olması bir zayıflık sayılmıştı. Yine de sahip olduğu en büyük güç olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | حسب بالبداية أن إنسانيته نقطة ضعف، وأثبت بعدها أنها الينبوع الأعظم لقوته. |
Gücünü yeterince kullanmadığım için Tanrı beni bağışlasın. | Open Subtitles | ليسامحنى الله على إستخدامي الضعيف لقوته |
Bu etkileyici, ama orda Gücünü kaybetmesi bir eksi puan. | Open Subtitles | مذهل ولاكن فقدانه لقوته هناك أمرا مزعج |
Gücünü biliyor musun, Gaius? | Open Subtitles | هل أنت مدرك لقوته,(جايوس)؟ |
Tam gücüne kavuştuğunda katledeceği milyarlarca insandan farkım yok artık. | Open Subtitles | أنا الأن لا شيء أكثر من واحدة من البلايين الذين سيقوم بذبحهم بمجرد تحقيقه لقوته الكلية |
Strange bile Dormammu'nun gücüne teslim olmaya gitti. | Open Subtitles | (ستيفين سترينج) غادر ليستسلم لقوته. |
Strange bile seni terk etti ve kendini onun gücüne teslim etti. | Open Subtitles | (ستيفن سترينج)، غادر ليستسلم لقوته |
Onu, gerçek gücünün yokluğunda yendin. | Open Subtitles | لقد تغلبتِ عليه بأعدامك لقوته |
İlk başta, insan olması bir zayıflık sayılmıştı. Yine de sahip olduğu en büyük güç olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | حسب بالبداية أن إنسانيته نقطة ضعف، وأثبت بعدها أنها الينبوع الأعظم لقوته. |