"لكنها في" - Traduction Arabe en Turc

    • ama
        
    • Paige de öyle de
        
    Herkes kazanmak ister ama eğer hile yaparsan bunun gerçekten bir değeri olmaz. Open Subtitles الجميع يُريد الفوز, لكنها في الحقيقة لاتستحق كل هذا العناء إذا غَششِت فقط.
    ama o aslında hala hamile ve erkek çocuk onun içinde osurdu. Open Subtitles لكنها في الحقيقة كانت ما تزال حاملاً به.. وقد أطلق الريح داخلها.
    Katılıyorum ama aslında bölümü, anlaşılmaz olaylar tarihi ve kesinlikle gereksiz değil. Open Subtitles أوافق لكنها في الحقيقة أنثروبولوجيا ما وراء الطبيعة وليست دون جدوى بالكامل
    Paige de öyle de birkaç gündür bir davanın üzerinde. Open Subtitles لكنها في تعمل على قضية لعدة ايام
    Paige de öyle de birkaç gündür bir davanın üzerinde. Open Subtitles لكنها في تعمل على قضية لعدة ايام
    Özel bir yerli personel bürosunda çalışmış ama bir gün öylece kaybolmuş Open Subtitles عملت في وكالة توظيف عمالة محلية لكنها في يوم ما اختفت فحسب
    Babam buna oculus diyebilirdi, ama aslında tavanda kocaman bir delikti. TED ربما أطلق والدي اسم أوكلوس عليها، لكنها في الواقع لم تكن سوى فتحة كبيرة في السقف.
    Bu dünyaların birinde yaşıyoruz ve bunu sadece bir sayfa olarak gösterebilirim, ama bu gerçekten üç boyutlu. TED نعيش في أحد هذه العوالم , و أستطيع عرضها فقط كورقة و لكنها في الواقع ثلاثية الأبعاد
    ama gerçekten çok küçük kısım, bir atom çekirdeği boyutunda. TED و لكنها في الحقيقة هي نشز يسير من حجم نواة الذرة
    Kemikler taş gibi sağlam görünebilir ama esasında oldukça gözenekliler. TED قد تبدو العظام متينة، لكنها في الحقيقة مسامية تمامًا من الداخل.
    Ve bu bir karmaşıklığa dayanır, ki arkadaşım Benoit Mandelbrot'un tartıştıklarından farklı bazı karakteristik özellikleri vardır, ama bunlar çok ilginçtir. TED وهو يستند على تعقيدٍ، يمتاز بخصائص تختلف تماماً عن تلك التي ناقشها صديقي بنوا ماندلبروت لكنها في غاية الأهمية.
    Bu yüzden hiç bitmeyen... ...ıssız manzarayı düşündüm... ...sonsuza dek sürecek,... ...ama en sonunda bir sona geldi. TED لذا إعتقدت أن مشاهد الحياة البرية اللانهائية تلك ستستمر للأبد، و لكنها في النهاية توقفت.
    Onu alabilirsiniz, ama durumu çok kötü. Open Subtitles هل يمكن أن يكون هذا واحد، لكنها في شكل رهيب.
    Şey, bazı dergilerimiz var ama onlar arkadalar, ve onları bulmam gerekir, ve... Open Subtitles حسناً لدينا بعض المجلات لكنها في الخلف وعلي العثور عليها و
    İyi mi ? O iyi, ama onun buraya gelmesine engel olan çok ciddi bir sorun var. Open Subtitles انها على ما يرام ، لكنها في غاية الحالة الخطيرة التي تمنع لها من وجوده هنا.
    Bir anormallik için endişe vermeyecek kadar küçük ... ama gerçek şu ki bu, korteksin hemen hemen aynı yerinde... Open Subtitles انها تقريبا صغيرة و لا حاجة للقلق عليها لكنها في الحقيقة جزء من قشرة الدماغ
    ama şimdi Northwestern'a gidiyor, yani durum farklı. Open Subtitles لكنها في الشمال الغربي الآن, لذلك هو مختلف.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus