Evet, hastane para önerirdi Ama o para kabul etmezdi. | Open Subtitles | أجل المستشفى يدفع لها مقابل ذلك لكنها لم تكن تقبل |
Ne okuyordum ne yazıyordum Ama o benim aptal olduğumu düşünmüyordu. | Open Subtitles | لم أتمكن من القراءة أو الكتابة لكنها لم تعتقد أنني غبي |
Bankalar için bilgisayar kodları yazardı, ama hiç işyerine gitmezdi. | Open Subtitles | كانت تكتب شفرات الحاسوب للبنوك لكنها لم تذهب إلى مكتب |
Evet, annem de böyle söylerdi ama hiç öyle davranmazdı. | Open Subtitles | نعم، استخدمت أمي أن أقول ذلك أيضا، .لكنها لم تقصدها |
Ancak mektubu yanlış ellere geçer diye endişesinin kaynağını yazmamıştı. | Open Subtitles | لكنها لم تذكر لي مخاوفها بالضبط، خشية أن يتم قراءتها |
- Ama oraya gidip kendi kendine keşfe çıkması için kesinlikle yeterli değildi. | Open Subtitles | و لكنها لم تكن كافية حتماً بالنسبة لها حتى تذهب لاكتشاف الكهوف بمفردها |
Annem bir canavardı fakat o oğullarının akli yetersizliğini kaldıramadı. | Open Subtitles | كانت أمي فظيعة , لكنها لم تربي أولاد ناقصي عقل |
Ertesi gün söyledim, ama hiçbir şey hatırlamıyordu. | Open Subtitles | قلت و لكن في اليوم التالي و لكنها لم تتذكر شيئا عن الموضوع |
ama bu hikaye sizin hayal ettiğiniz veya düşündüğünüz şekilde olmadı. | TED | لكنها لم تحدث بالطريقة التي يمكن لك أن تتصورها أو تعتقدها. |
Ama o gün Marie yalnız değildi, 4,000 çocuk daha ishalden öldü, ve ölmeye devam ediyor. | TED | لكنها لم تكن الوحيدة ذلك اليوم لأن أربعة آلاف طفل آخرين ماتوا بسبب الإسهال و يموتون كل يوم. |
Deneyimi çarmıha gerilmiş gibi hissettirdi Ama o hissettiği şeyin ölmesine izin vermedi. | TED | شعرت بالعذاب من تجربتها لكنها لم تود ترك حالة الاقتصاص من الذات |
Bunu başından ona söylemiştim, Ama o gene de... | Open Subtitles | لكنى أخبرتها بذلك منذ البداية و لكنها لم تزال تريد |
Bir çok evlilik teklif aldı, ama hiç dürüst olamadı. | Open Subtitles | لقد تلقت العديد من عروض الزواج لكنها لم تستطع أن تكون صادقة |
Yemeği hazırlayıp onu çağırdım ama hiç kımıldamadı. | Open Subtitles | لقد طهوت العشاء، ومضيت لمناداتها لكنها لم تستطع الحركة |
ama hiç bir zaman ona annelik yapamadı. | Open Subtitles | لكنها لم تكن من النوع الذي يصلح ليكون ام |
Dorothy'yi satmak için ikna etmeye çalıştım Ancak o bunu düşünmedi bile. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أجعلها توافق على البيع لكنها لم تفكر حتى بهذا |
- Ya biri diğerine tapıyorsa... - Ama o, onu hiç sevmedi! | Open Subtitles | انتظروا لحظة, إذا عشقها شخص ما لكنها لم تحبه |
fakat bilmediği... kocasının ne kadar çok baba olmak istediğiydi. | Open Subtitles | لكنها لم تعرف فقط كم أراد زوجها أن يكون أباً |
Eskiden görmezden gelip bitip gidecekmiş gibi davranırdım ama hiçbir zaman gitmezdi. | Open Subtitles | اعتدت على تجاهله و طباعتها سجعلها تختفي لكنها لم تفعل |
Çok mantıklı bir plan, ama bu her zaman bu şekilde olmadı. | TED | إنها خطة منطقية جدا لكنها لم تكن دوما كذلك. |
Mucizevi bir şekilde iyileştiğini söyleyebilmek isterdim ama olmadı. | Open Subtitles | أتمني إن كان باستطاعتي أن أقول أنها شفيت بمعجزة لكنها لم تفعل |
Ama umudundan asla Ama asla vazgeçmedi ve bizim de umutlarımızdan vazgeçmemize izin vermedi. | TED | لكنها لم تفقد الأمل، مطلقًا، ولم تكن تسمح لنا أيضًا بأن نفقد الأمل. |
Kızını aradım ama beni ısırmak istemedi. Belki şimdi ister? | Open Subtitles | كلمت ابنتك لكنها لم تلتقف الطعم ربما الآن ستفعل ؟ |
Yarışmalar için eğitilmişti, Ama daha kimse ona binememişti. | Open Subtitles | وقد تم تدريب وقالت إنها بمثابة تروتر، لكنها لم تكن حقا كنت تعاني من |
Bana annemin araba kazasında öldüğünü söyledi. Ama öyle olmamıştı. | Open Subtitles | أخبرني أنّها ماتت في حادثة سير، لكنها لم تمت في حادثة سير. |