"لكنْ" - Traduction Arabe en Turc

    • Fakat
        
    • Ancak
        
    • Lakin
        
    • - Ama
        
    • ama bir
        
    • Evet ama
        
    • olsa
        
    • Ama bana
        
    Başkanınız olarak sevdiğiniz birçok kişiyi bu cadı salgınına kurban verdiğinizi gayet iyi biliyorum Fakat bu kadını öylece yakamayız. Open Subtitles بصفتي عمدتكم أعرف تماماً أنّ الكثيرين فقدوا أحبّاء في وباء الساحرات هذا لكنْ لا نستطيع أنْ نحرق هذه الامرأة ببساطة
    Lütfen işinize yarayacak her şeyi kullanın Fakat buzdolabından uzak durun. Open Subtitles أرجوك، خذ راحتك مع أيّ معدّات لكنْ ابقَ بعيداً عن الثلّاجة
    Fakat Kötü Kraliçeyi hapsetmeye yetecek gücü olan sihirli bir parça var. Open Subtitles لكنْ ثمّة قليل مِن السحر قد يكون قويّاً كفاية لحبس الملكة الشرّيرة
    Ancak köpek dili bilmiyorsan tabii Pongo'dan nasıl bir şeyler öğrenmeyi planlıyorsun? Open Subtitles لكنْ ما لمْ تكن تتكلّم بلغة الكلاب كيف سيخبرنا ''بانغو'' بأيّ شيء؟
    Ancak bizim karanlık bir lanetimiz, sihirli fasulyemiz veya gümüş ayakkabılarımız yok. Open Subtitles لكنْ ليست لدينا لعنة سوداء أو حبّة فاصولياء سحريّة أو خفّان فضّيان
    Lakin kurban veya mücrim, eğer zamanınız geldiyse biz sizi buluruz. Open Subtitles لكنْ سواء كُنتَ ضحيّةً أو مرتكبَ جريمةٍ، إن ظهر رقمكَ، سنجدُكَ.
    - Ama şu anda bir sorunumuz var. Hayattayım. Open Subtitles لكنْ لدينا مشكلة الآن أنا على قيد الحياة
    Dün sona erdi. Fakat bugün Cuma. Yani, hayır. Open Subtitles أمس إنتهى، لكنْ اليَوم هو الجُمعة، إذاً، لا
    Fakat bu insanı neyin öldürdüğünü ne kadar erken bulursanız hayat o kadar erken normale döner. Open Subtitles لكنْ كلما عجَّل قومكِ باكتشاف ما الذي قتل هذا الفرد كلما عادت الحياة لطبيعتها أسرع
    Ve kapsül içimi yaktı. Fakat ölmedim. Open Subtitles شعرتُ بآلام في كلّ أنحاء جسدي لكنْ لمْ أمت
    Fakat belli şartlar sağlanırsa, başarı elde edileceğini umuyorum. Open Subtitles لكنْ إنْ اجتمعَتْ ظروفٌ محدّدة فأنا متفائل
    Küller bir geçit açacak Fakat sizin topraklarınızı bulması için fazlasına ihtiyacı var. Open Subtitles الرماد سيفتح بوّابة لكنْ لإيجاد أرضكنّ، تحتاج المزيد
    Fakat 11 Eylül saldırılarından altı hafta sonra görev alanı genişledi. Open Subtitles ‫لكنْ بعد ستّة أسابيع من هجوم 11\9 توسّع دورهم
    Ancak bir şey yapacak şansın olmayacak çünkü onu bir daha görmeyeceksin. Open Subtitles لكنْ لن تسنح لك الفرصة للقيام بأيّ شيء لأنّكِ لن تقابليه ثانيةً
    Ancak herşeyi anlatmadı. Bilmeyi en çok istediğim şeyi söylemedi. Open Subtitles لكنْ لمْ تُطلعني على كلّ شيء لمْ تُطلعني على ما أحتاج معرفته
    Ancak şimdi elimizde,sadece boş bir delik var. Open Subtitles لكنْ ليس لدينا الآن سوى حفرة فارغة في الأرض
    Ancak senin öğrenmek için çok hevesli olduğun maskeleme büyüsünü öğretmemin zamanı geldi. Open Subtitles لكنْ حان الوقت لأعلّمك تعويذة الإخفاء التي كنتَ توّاقاً لتعلّمها
    Lakin kurban veya mücrim, eğer zamanınız geldiyse biz sizi buluruz. Open Subtitles لكنْ سواء كُنتَ ضحيّةً أو مرتكبَ جريمةٍ، إن ظهر رقمكَ، سنجدُكَ.
    Lakin kurban veya mücrim, eğer zamanınız geldiyse biz sizi buluruz. Open Subtitles لكنْ سواء كُنتَ ضحيّةً أو مرتكبَ جريمةٍ، إن ظهر رقمكَ، سنجدُكَ.
    - Ama korkarım, kimseyi bir yere gönderemem. Open Subtitles لكنْ للأسف لا أستطيع إرسال أحدٍ إلى أيّ مكان
    ama bir paraşüt-bark icat etmezsen. Sanırım başımız belada olacak. Open Subtitles لكنْ إنْ لمْ يكن لديك مظلّات فأعتقد أنّنا في مشكلة
    Evet, ama o sandıkta altın ve mücevherden daha fazlası var. Open Subtitles أجل، لكنْ هناك أكثر مِنْ مجرّد ذهب ومجوهرات في ذلك الصندوق
    Kuş tüyünden bir yatak da olsa fena olmazdı ama ikisi de olmayacak. Open Subtitles لا أمانع الحصول على سريرٍ مِن الريش أيضاً، لكنْ كِلا الأمرين لن يحدث
    Öyle deyip duruyorsun. Ama bana tüm işi yapan benmişim gibi geliyor. Open Subtitles هذا ما تواصل قوله، لكنْ أنا التي أقوم بكلّ العمل كما يبدو

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus