ama komşular kocana bir şeylerden şüphelendiklerini anlatmışlar. | Open Subtitles | لكن الجيران أخبروا زوجك أنهم توقّعوا شيئا ما |
Evet, sanırım, ama komşular sesler duyduklarını söylemişler. | Open Subtitles | أجل، أظن ذلك، لكن الجيران قالوا أنهم سمعوا أصواتاً |
Sizi bu kadar geç bir saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ama komşular çığlık duyduklarını söylediler de. | Open Subtitles | أنا آسف لإزعاجك في وقت متأخر جداً لكن الجيران إتصلوا قائلين بأنهم سمعوا صراخاً |
ama komşular çocuğun bugün doğum gününü kutladığını söylüyorlar. | Open Subtitles | لكن الجيران قالو إن إبنها كان يحتفل بعيد ميلاده الليلة |
- Kulağa saçma geldiğinin farındayım... - Komşular cuma gecesi evinin yakınında sarhoş bir kadın gördüğünü söylüyor. | Open Subtitles | ...أعلم أن ذلك يبدو جنوني, لكن الجيران رأوا أمرأة ثملة- |
Bir intihar olayına göre çok fazla boğuşma izi var ama komşular bir şey duymadıklarını söylüyor. | Open Subtitles | معظم الإشارة تدل على المقاومة، لا على انتحار, لكن الجيران يزعمون بأنهم لم يسمعوا شيئاً. |
Tek görgü tanığı Bay Gladstone ama komşular bir sürü tuhaf ses duyduklarını söyledi. | Open Subtitles | السيد "غلادستون" هو شاهد العيان الوحيد. لكن الجيران قالوا بأنهم سمعوا الكثير من الأصوات الغريبة. |
ama komşular şikayet ediyordu. | Open Subtitles | لكن الجيران كَانتْ تَشتكي. |
ama komşular şikâyet ediyor. | Open Subtitles | انتي بالنسبة لي مثل (مدونا) لكن الجيران يشتكون |
- Kulağa saçma geldiğinin farındayım... - Komşular cuma gecesi evinin yakınında sarhoş bir kadın gördüğünü söylüyor. | Open Subtitles | ...أعلم أن ذلك يبدو جنوني, لكن الجيران رأوا أمرأة ثملة- |