Biraz taşarsa sorun değil, Ama çok taşarsa sürtünmeyi arttırır. | Open Subtitles | بعض التدلي لا بأس به، لكن الكثير منه سيسبب احتكاكا. |
Kesinlikle olur Ama çok sayıda şişlik iyiye alamet değil 7 tane bitkiden yapılmış bir yağ süreyim | Open Subtitles | لكن الكثير ليس جيدا ، سأدلك قدميك بزيت الأعشاب إنه يقلص التورم |
Ama çoğu insan beyaz önlük giydiğim için beni doktor sanır. | Open Subtitles | و لكن الكثير من الناس يخالونني طبيبا بسبب المئزر الذي أرتديه |
Ama, çoğu shinobi bu gücü kullanmaktan acizdi. | Open Subtitles | لكن الكثير من الشينوبي لا يمكنهم التحكم بالقوة الزائدة من النجم |
Evet ama birçok insan da bunu feci şekilde küçümseyici bulacaktır. | Open Subtitles | نعم، لكن الكثير من الناس سيرون أن هذا يحط من شأنهم |
İnsanlar birçok sebeple seks yapıyor, bazıları bebek istediği için, ama çoğumuz da iyi hissettirdiği için yapıyoruz. | TED | هناك أسباب كثير لممارسة الجنس البعض يريدون طفل، لكن الكثير منا يمارسونه لأنه يشعرهم بالسعادة. |
Burayla Vegas arasında birçok şey olabilir abisinin gülü. | Open Subtitles | لكن الكثير يمكن أن يحدث في الطريق من هنا لـ(فيجاس) أيها المُشرق. |
Buralarda yapan kimse yok ama pek çok erkek bu işle uğraşıyor. | Open Subtitles | . لا أحد هنا ، و لكن الكثير من الرجال يرقصونها |
Zorluk çıkarmaya çalışmıyorum Ama çok güzel imkânları olacak. | Open Subtitles | لا أحاول أن أكون صعب المراس .. و لكن الكثير من الأشيا الجميلة موسيقى .. |
Ama çok fazla sır olması parçalanmaya yol açtı. | Open Subtitles | لكن الكثير من الأسرار ادى لحصول خلاف كبير |
Evet, fazla delice Ama çok eğlenceli. | Open Subtitles | أجل, كنا مشغولين جدا لكن الكثير من المرح |
Ama çok fazla iyilik yapılabilir. | Open Subtitles | لكن الكثير من الأمور الجيدة ستنجز |
Ama çok tektir. | Open Subtitles | الواحد هو الكثير. لكن الكثير هو واحد. |
Ama çoğu insanın henüz barışamadığı olaylar... paylaşmaya hazır olmadığı sırları vardır. | Open Subtitles | لكن الكثير من الناس لديهم حسابات مالية لم يعلنوا عنها . أسرار ليسوا مستعدين بعد لمشاركتها |
Ama çoğu öğrenci ülkemizde aldıkları eğitimin bu miktara değeceğini düşünüyor. | Open Subtitles | لكن الكثير يعتقدون أن التعليم الأمريكي يستحق هذه التكاليف |
ama birçok insan her gün et ve süt ürünü tüketiyor. | Open Subtitles | لكن الكثير من الناس يتناولون لحوم وألبان كل يوم من حياتهم. |
Evet, ama birçok yerde suyun tadı iyi değildir. | Open Subtitles | أجل و لكن الكثير من الاماكن طعم الماء بها غريب |
Uyku hayatının yaklaşık üçte birini işgal eder ama çoğumuz ona şaşırtıcı bir şekilde az dikkat ve özen gösteriyoruz. | TED | النوم يستغرق نحو ثلث حياتنا، لكن الكثير منا يعيره اهتمامًا قليلًا جدًا. |
Sanırım buraya daha yüksek bir amaç için girdik ama çoğumuz buraya bizi kendimizden geçiren şeyden kaçtı. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان من المفترض أن ننضم إلى الدير من أجل هدفٍ أسمى لكن الكثير منا اختار هذا |
Burayla Vegas arasında birçok şey olabilir abisinin gülü. | Open Subtitles | لكن الكثير يمكن أن يحدث في الطريق من هنا لـ(فيجاس) أيها المُشرق. |
Annen de böyle düşünüyor ama pek çok kişi ilişkimizin sözleşmeye ihtiyacı olduğunu düşünmüyor. | Open Subtitles | حسنٌ ، ربما أمك تعتقد ذلك لكن الكثير من الناس يعتقدون إني مدرك لا ، القضية |