Ve temiz su, Ama su yoksa balinalar da olmaz. | Open Subtitles | وتنظيف المياه لكن لا يمكنكِ أن تحظين بحيتان دون مياء. |
Dediğiniz gibi, kendinizi suçlu hissediyorsunuz. Ama bu yüzden oğlumuzu hasta edemezsiniz. | Open Subtitles | كما قلتِ، أنتِ تشعرين بالذنب لكن لا يمكنكِ جعلإبننا مريض بسبب هذا |
Ama bir suçluyu saklamamalısın. | Open Subtitles | لكن لا يمكنكِ الإقدام على ذلك لا يمكنكِ التستّر على مجرم |
Rahibeleri kandırabilirsin... Ama kendini ve Tanrı'yı asla. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تخدعي أخواتكِ .. لكن لا يمكنكِ أن تخدعي نفسكِ أو الربّ. |
Evden dışarı çıktığını biliyorum Ama sen cinayet işleyemezsin. | Open Subtitles | أعرف أنكِ كنتِ تخرجين من المنزل لكن لا يمكنكِ أن ترتكبي جريمة |
Bu senin rüyan olabilir Ama beni kontrol edemezsin. | Open Subtitles | ربما يكون هذا ممر أحلامكِ لكن لا يمكنكِ أن تسيطري عليَّ |
Ama, onları sana karşı kullanmayacağımdan emin olana kadar, o güçleri bana vermeyi göze alamazsın. | Open Subtitles | لكن لا يمكنكِ المخاطرة بمنحي تلك القوى إلا إن لم تكوني واثقة بأنني لن أستخدمها ضدكِ |
Olmaz. Turta alabilirsin, Ama yiyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنكِ ذلك، يمكنكِ الحصول على فطيرتكِ لكن لا يمكنكِ أن تأكليها |
Anliyorum aci içindesin Ama bu sekilde konusmamalisin. | Open Subtitles | , أعلم أنكِ حزينة لكن لا يمكنكِ التحدث هكذا |
Ama şu an çıkamazsın, çok tehlikeli ve kesin ölürsün. | Open Subtitles | لكن لا يمكنكِ الخروج الآن لأن الوضع غايةً في الخطورة وسوف تلقين حتفكِ. |
Onları kandırmış olabilirsin, Ama ben kandıramazsın. | Open Subtitles | ربما تمكنتِ من خداعهم , و لكن لا يمكنكِ خداعي |
Ama o gece olanları da inkar edemezsin | Open Subtitles | لكن لا يمكنكِ إنكار أن ثمة شيء حقيقي وصادق قد حدث تلك الليلة.. |
Çıkmamamız için 80 tane sebep var Ama kendini herkese kapatamazsın. | Open Subtitles | هناكَ ثمانونَ سبباً كي لا نتواعد لكن لا يمكنكِ أن تغلقي الباب في وجه الجميع |
Ama önce güvenini kazanmazsan, onu tedavi edemezsin. | Open Subtitles | لكن لا يمكنكِ ان تعالجيه الا بعد أن تنالي ثقته |
Pahalı veya küçük olabilirsin Ama ikisini de olamazsın. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تكوني باهظة أو صغيرة، لكن لا يمكنكِ الاثنين |
Evet, Ama iç kapıyı kapatmadan dış kapıyı açamazsınız. | Open Subtitles | أجل، لكن لا يمكنكِ فتح باب المكوك حتى تُغلقي الباب الداخلي، لذا دعينا نُغلقه. |
Tamam, dinle biraz midem bulanıyor Ama kimseye bundan bahsedemezsin. | Open Subtitles | لا أحد يأكل المقرمشات للمتعة حسنًا ، اسمعي كنت أشعر بالغثيان قليلاً لكن لا يمكنكِ إخبار أيّ شخص بهذا |
Ama yaptığın şey zararsızmış gibi davranamazsın. | Open Subtitles | لكن لا يمكنكِ التظاهر بأنّ ما تفعلينه ليس مؤذياً |
Heyecanladım, Ama böyle bir şeyi ortalık yerde öylece gündeme getiremezsin. | Open Subtitles | فرح جداً, لكن لا يمكنكِ أن أن تلقي علي شيئاً كهذا في العلن |
Onunla konuşmak için ben de her şeyimi verirdim. Ama yapamazsın. | Open Subtitles | .سأتخلى عن كل شيء لأتحدث أليه .لكن لا يمكنكِ ذلك |