Evet, ama görünüşe göre sen bensiz bu testleri yapamıyorsun. | Open Subtitles | أجل، لكن يبدو أنه لا يمكنك إجراء هذه الاختبارات بدوني |
Tam olarak ne zaman olacağını bilmiyorlarmış ama görünüşe göre yakın bir zamanda olacakmış. Yani bu kadar. | Open Subtitles | لا يعرفون متى سيحصل الأمر لكن يبدو أنه قريب، هذا كل شيء |
Devam eden bir soruşturma hakkında konuşma özgürlüğüm yok ama görünüşe göre kopyacı bir katilimiz olabilir. | Open Subtitles | حسناً، لست مخولاً لمناقشة أي تحقيقات جارية لكن يبدو أنه لدينا قاتل مقلّد للمجرمين |
Ufak çapta bir kabadayı ama görünen o ki performansını geliştirmeye başlamış. | Open Subtitles | كان يعمل كقاطع طريق بشكل جزئي لكن يبدو أنه قام بتطوير مهارته. |
Sizi rahatsız etmekten nefret ediyorum ama görünen o ki Albay Steffi için yanlış şişeyi vermişim. | Open Subtitles | إنني أكره أن أزعجك , لكن يبدو أنه لديك الزجاجات الخطأ للكولونيل ستيف |
Zamanında gelemeyeceğiz diye çok korkmuştum ama görünüşe göre fazla kişi gelmemiş. | Open Subtitles | لقد كنت خائفة من أن لا نصل في الوقت المناسب لكن يبدو أنه لا يوجد الكثير من الناس هنا |
İşe yarar bir şey yok, ama görünüşe göre olay içeriden bilgisi olan biri tarafından düzenlenmiş. | Open Subtitles | لا شيء ذا منفعة لكن يبدو أنه قد إرتَكَب ذلك شخص على دراية بالمكان |
Elleri kan içindeymiş ama görünüşe göre yaralı olan o değil. | Open Subtitles | يداه كانتا ملطختان بالدماء لكن يبدو أنه لم يكن مصاباً |
Polisler hâlâ arıyor ama görünüşe göre kaçmayı başardı. | Open Subtitles | مازالت شرطة هاواي تمشط المكان لكن يبدو أنه قد هرب |
ama görünüşe göre o olayı bambaşka bir boyuta sürüklemiş. | Open Subtitles | لكن يبدو أنه قد اتخذه لمستوى آخر. |
ama görünüşe göre seninle ada arasında bir bağ var John. | Open Subtitles | لا أعلم كيف حدث الأمر لكن يبدو أنه تربطك (علاقة حميمة جداً بالجزيرة يا (جون |
House'un gitmemem için bana yalvarmasını beklemiyordum ama ama görünüşe göre gideceğimi duyduğundan beri daha keyifli. | Open Subtitles | لم أتوقع أن يرجوني (هاوس) ألا أرحل لكن يبدو أنه بمزاج أفضل بعدما استقلت |
Sol, arazi hududu meselesiyle uğraşıyor ve detaylara girmeyecek, ama görünüşe göre bunun güzel bir yanı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | كان (سول) يحقق في قضية خطّ الملكيّة ولن يخوض في تفاصيل، لكن يبدو أنه يعتقد أن هناك طريقة أنيقة للخروج من هذا. |
ama görünüşe göre Irzu pinti bir tanrı. | Open Subtitles | لكن يبدو أنه معبود بخيل |
Finch, Paulie bir Root değil ama görünüşe göre güvenilir bir ortağımız var. | Open Subtitles | (فينش)، (بولي) ليس مثل (روت) لكن يبدو أنه لدينا شريك فعال |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama görünen o ki, Albay Stief'e yanlış şişeleri yollamışız. | Open Subtitles | إنني أكره أن أزعجك , لكن يبدو أنه لديك الزجاجات الخطأ للكولونيل ستيف |
Gerçek isminin bu olması mümkün değil, ama görünen o ki yakışıyor. | Open Subtitles | لا يوجد فرصة بحق الجحيم أن يكون هذا أسمها و لكن يبدو أنه يناسبها |
Pekala, bu şimdiye kadar gördüğüm en garip şey ama görünen o ki işe yarıyor. | Open Subtitles | حسنا، لابد أن هذا أغرب شيء رأيته في حياتي لكن يبدو أنه ناجح |
Vay canına. ne kadar büyük bir yapboz ama görünen o ki eksik bir parça var. | Open Subtitles | هذا رائع، لكن يبدو أنه هناك قطعة مفقودة |
Üzgünüm Liv ama görünen o ki kalıcı olarak ortadan kayboldu. | Open Subtitles | آسف يا ليف لكن يبدو أنه اختفى لغير رجعة |
Paranın nerede olduğunu bilmiyorum, ama görünen o ki paran Emily'de değil. | Open Subtitles | ...لا أعرف أين يكون مالك (لكن يبدو أنه ليس لدى (إيميلي |