"لكن يمكنك" - Traduction Arabe en Turc

    • Ama sen
        
    • fakat
        
    • Ama siz
        
    • ama beni
        
    • Ama bana
        
    • Ama bunu
        
    Bu konuda bütün seyircileri çıplak düşünmekle ilgili meşhur bir çare var Ama sen onları zanlı olarak düşünebilirsin. Open Subtitles حسنا,هناك الحل الواضح و هو التخيل ان كل الحشد عاري لكن يمكنك ان تتخيل ان الحشد مكون من الجناة
    Ama sen takımını kuru temizlemeden al, ve dolabına as. Open Subtitles لكن يمكنك أن تأخذ حُلتك دائماً للتنظيف الجاف وتعلقها بخزانتك
    Onu çıngıraklı yılan gibi gösteriyor, Ama sen biri bin gibi görebilirsin. Open Subtitles يجعله يبدو وكأنه ثعبان سام لكن يمكنك أن ترى ألف مثل هذا الواحد
    fakat arabalarını inceleyerek başkalarıyla ilgili pek çok şey söyleyebilirsin. Open Subtitles لكن يمكنك أن تعرف الكثير عن شخص ما بواسطة سيارته.
    Yani küfürleri ve bağırmasını çıkardım Ama siz olayı anladınız. Open Subtitles حسناً ، لقد حذفت كلمات السباب والصراخ لكن يمكنك فهم المعنى
    Bu bölgenin valisiyim, ama beni Tanrı olarak düşünebilirsin. Open Subtitles أنا حاكم هذه المقاطعة لكن يمكنك أن تعتبرني الزعيم الروحي
    Bir kaç hafta evde yokum Ama bana ofisimden ulaşabilirsiniz. Open Subtitles لن أكون في المنزل قبل بضعة أسابيع لكن يمكنك أن تستدعيني لمكتبك
    Harika bir espri anlayışım vardır, Ama bunu zaten anlayabilirsin. Open Subtitles و أتمتع بحس فكاهي لكن يمكنك معرفة هذا بمفردك
    Ama sen kendine şurada bir tatil köyü açabilirsin. Open Subtitles لكن يمكنك أن تبني لنفسك منتجع على الشاطي هناك.
    Aslinda insanlari ben kutsamaliyim Ama sen de benim sag kolum olabilirsin. Open Subtitles حسنًا، في الحقيقة، عليّ انا ان ابارك الناس لكن يمكنك ان تكون يدي اليمنى
    Ama sen hala yaşlı adama sorabilirsin, Hala yaşıyor. Open Subtitles لكن يمكنك دائماً سؤال الرجل العجوز لا زال بالجوار
    Harkness. Ve Yüzbaşı, Ama sen bana Jack'te diyebilirsin. Open Subtitles ، هاركنس ، وأنا كابتن لكن يمكنك أن تدعوني جاك
    Ama sen uçakta halledersin o kısımları. Open Subtitles و لكن يمكنك العمل على هذا في الطائرة بينما أنت عائد للوطن
    Yani ben senin yatağında oturamıyorum Ama sen benim dolabıma dalabiliyorsun öyle mi? Open Subtitles إذن أنا لا أستطيع الجلوس على سريرك، لكن يمكنك إقتحام خزانتي؟
    Ama sen de bu zamana dek uçurabileceğin kadar güzel bir kafa bulamadın sanırım? Open Subtitles ولا يمكنك العثور على رأس يوافقك الرأي لكن يمكنك أن تجعله يطير
    İkisini birden yapmak zordur Ama sen yaparsın. Open Subtitles من الصعب تأدية الأمرين معا لكن يمكنك النجاح
    Bundan hemen sonra bir kokteyl partimiz var, Ama sen benim misafirim olabilirsin. Open Subtitles لدينا حفل شراب مباشرة بعد ذلك لكن يمكنك أن تكوني ضيفتي
    Onları değiştireceğiz, ben elime geleni taktım hemen Ama sen istediğini seçebilirsin. Open Subtitles وسوف نقوم بتغيير هذه الستائر وسوف أرميها بالسلة لكن يمكنك ان تأخذ ما تريد
    fakat işim bittiğinde onu alabilirsin, her zaman olduğu gibi. Open Subtitles لكن يمكنك الحصول عليه حين أنتهي ، كالعادة
    Bilmiyorum fakat tuvaleti bulmama yardım eder misin? Open Subtitles لا اعرف لكن يمكنك ان تساعدنى فى العثور على الحمام
    - Ama siz olabilirsiniz. Open Subtitles لا لكن يمكنك أن تفعلي ذلك
    Bir hafta veya bir ay boyunca uzaklarda olacağım ama beni beklersen, seni bulurum. Open Subtitles ربما اغيب لمدة اسبوع او شهر لكن يمكنك الانتظار ساكون بخير
    Beni satın alamazsın baba Ama bana zaman kazandırabilirsin. Open Subtitles لا يمكنك شرائي، يا أبّي، لكن يمكنك التأكد أنّك تكسبني أحيانًا.
    Ama bunu ancak telefonla ya da internetle yapabilirsin. Open Subtitles لكن يمكنك فعل هذا عبر الهاتف أو عن طريق الإنترنت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus