Seni koruyamadığım ve başını bunca belaya soktuğum için de özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لكوني لم أقم بحمايتُكِ وأنا آسف لأنني وضعتكِ بهذا المكان. |
Size daha fazla hizmet edemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لكوني لم أستطع خدمتكِ بأكثر من ذلك. |
Konu, oğlumun hayatını vatanı için feda etmesi değil onu ne kadar çok sevmiş olduğumu, ona hiç söylememiş olmam. | Open Subtitles | ليس لأن ابني منح حياته لبلاده فقط لكوني لم أخبره بأني أحببته كثيراً |
Sizlerin yanından tek kelime etmeden çekip gittiğim için lütfen beni affedin. | Open Subtitles | أرجوا أن تغفروا لي لكوني لم أتمكن من قول الوداع لكم جميعا بشكل مباشر |
Sizlerin yanından tek kelime etmeden çekip gittiğim için lütfen beni affedin. | Open Subtitles | أرجوا أن تغفروا لي لكوني لم أتمكن من قول الوداع لكم جميعا بشكل مباشر |
Sizlerin yanından tek kelime etmeden çekip gittiğim için lütfen beni affedin. | Open Subtitles | أرجوا أن تغفروا لي لكوني لم أتمكن من قول الوداع لكم جميعا بشكل مباشر |
Cehennemin gerçek ev kadınlarına iyi davranmadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | لأنني أعتذر لكوني لم أكن لطيفة مع سيدات الجحيم هؤلاء |
Dünyanın ilk siyahi kadın klasik müzik, piyanisti olamadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لكوني لم أصبح أول عازفة بيانو كلاسيكي سوداء.. |
- Gelemediğim için üzgünüm. Uzun hikaye. | Open Subtitles | آسف لكوني لم أقدّم المساعدة، إنّها قصّة طويل. |
Şu anda aptalca bir şey yapmadığım için mezarlıkta bir otobüs dolusu ceset var. | Open Subtitles | الآن ثمّة حافلة جولة تعجّ بجثث في المقابر لكوني لم أقدم على فعل أهوج. |
Seni koruyamadığım için ve seni bunlara bulaştırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لكوني لم أقم بحمايتُكِ وأنا آسف لأنني وضعتكِ بهذا المكان. |
Bugün bana ne tür bir canavar olduğumu hatırlattın ve bunu daha önce yapmadığım için çok üzgünüm. | Open Subtitles | جعلتِني أدرك اليوم كم صرتُ وحشًا، وآسف لكوني لم أفعل هذا أبكَر. |
Sana inanmadığım için özür dilerim. Seni daha iyi koruyamadığım için de özür dilerim. | Open Subtitles | أنصتي، آسف لأنّي لم أصدقك، آسف لكوني لم أحمِك بشكل أفضل. |
Sana söyleyecek cesareti bulamadığım için üzgünüm tamam mı? | Open Subtitles | أنا آسف لكوني لم أتحلى بالشجاعة لإخبارك بالأمر مُبكراً ، حسناً ؟ |
Sizi daha önce tanımadığım için kusuruma bakmayın. | Open Subtitles | اعذريني,لكوني لم اتعرف عليك من قبل |
Daha fazla para istemediğim için pişmanım. | Open Subtitles | نادم لكوني لم أطلب مزيد من النقود. |
Midesini yıkamadığım için şanslı sayılır. | Open Subtitles | إنّه محظوظ لكوني لم أجرِ له غسيل معدة. |
Uzun süredir orada olamadıgım için üzgünüm. | Open Subtitles | ... أنا آسف لكوني لم أكن بجانبكِ لفترة طويلة |
Böyle olduğu zamanlarda annemi hiç tanımadığım için şükrediyorum. | Open Subtitles | {\pos(190,210)} في أحيان كهذه أشعر بسعادة غامرة لكوني لم أتعرّف على أمي. |
Sana inanmadığım için çok üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة جدًا لكوني لم أثق بك |