Doğru. Bunu yapıyorum, çünkü böylece sürekli o çirkin suratına bakmak zorunda kalmıyorum.. | Open Subtitles | أفعل هذا لكي لا أضطر إلي أن أنظر إلي وجهك القبيح طول الوقت |
böylece hemen gidip yapmaya karar verdim, sırf kendimi öldürmemek için. | Open Subtitles | لذا قررت حينها أن أتقـدّم وأفعلها، فقط لكي لا أقتل نفسي |
Bana babamı başka bir tarafa götüreceğini söyledi, böylece beni kaçarken göremezmiş. | Open Subtitles | قال أنه سيأخذ أبي الى الجانب الآخر لكي لا يراني وأنا أهرب |
Her gün farklı bir yoldan yürüdük kimse nereye gittiğimiz hakkında şühpelenmesin diye. | TED | كل يوم ، نأخذ طريقاً مختلفا لكي لا يشك أحد بأين نحن ذاهبون |
Düşmanlarımız yani Vietkonglar saklanamasın diye. Buna "Portakal Gazı" diyoruz. | Open Subtitles | لكي لا يستطيع العدو الفيتكونغ أن يجد مكاناً يختبئ فيه |
Djura, yapma. İtiraf etmemek için bizi tahrik edip onu öldürmemizi istiyor. | Open Subtitles | كفى با جورا إنه يتلاعب بنا كي نقتله لكي لا يعترف |
Geçmişimin bir kopyasını kazıdım böylece nasıl bir hayatım olduğunu ve nasıl bir insan olduğumu unutmayacağım ve insanlar zamanın tozlarında kaybolmayacaklar. | Open Subtitles | لقد نقشت سجلاَ لحياتي الماضية لكي لا أنسى الحياة التى عشتها و الشخص الذي كنته ولكي لا يضيع شعبي في طيات الزمن |
Pagan adetlerinin kış gündönümüne değiştirildi ki böylece bir önceki Noel haksızlığa uğramasın. | Open Subtitles | بالتزامن مع المذهب الوثني المتعلق بالإنقلاب الشتوي للشمس لكي لا يضطهد المسيحيون القدامى |
Gizlice seni izlemeye devam ettim böylece Sarang sana zarar veremeyecekti. | Open Subtitles | .. استمريت بمراقبتك لكي لا يحدث لك أي خطر من سارنغ |
Tetikçi giderken kapıyı kapatmış, böylece tavan lambası kimsenin dikkatini çekmemiş. | Open Subtitles | القاتل أغلق الباب وهمّ بالرحيل لكي لا يلفت أحدٌ للمصباح العلوي |
Bu parayı ona başka bir pilot vermiş, böylece paylaştıkları şeyi asla unutmayacaklarmış. | Open Subtitles | لقد منحت اليه من قبل زميل له لكي لا ينسوا ما تشاركوا به |
En iyisi ayrılalım, böylece 15 kilometre yürümek zorunda kalmam. | Open Subtitles | لمَ لا نفترق لكي لا أضطر لأمشي 10 أميالٍ هنا |
Banyoda temiz duş perdesi var, bu yüzden kimse arkasında saklanamaz, yatağın yapısı yere çok yakın, böylece kimse altında saklanamaz. | Open Subtitles | لكي لا يتمكن أي شخص من الإختباء وراءها، منصة السرير قريبة من الأرضية لكي لا يتمكن أي شخص من الإختباء تحتها. |
Ateş püskürtmelerimle hiçbir şeyi yakmayalım diye mi geldik buraya? | Open Subtitles | هل نحن نصعد هنا لكي لا احرق شيئا بكراتي النارية؟ |
Onları korumak için yalan söylemiş olmalı. Onları kimse avlamasın diye. | Open Subtitles | لابد من أنه كذب لكي يحميهما لكي لا يحاول أحد اصطيادهما |
Hareket edip de içsel zarar verme diye ilk başta artırmışlardı. | Open Subtitles | لهذا لا تتحرك لكي لا تتسبب في مزيد من الأضرار الداخلية |
Evsizler gibi karyolada yatma diye sana harika bir yatak aldım işte. | Open Subtitles | انا اعطيك سرير رائع لكي لا تنام كمتشرد على سرير الخيمه بتاعك |
Hap alman, insanlarla dalga geçmen kimse seni incitmesin diye herkese mesafeli durman... | Open Subtitles | المخدرات الساديّه أن تبقي الجميع على مسافة بعيدة عنك لكي لا يؤذيك أحد |
Ciğeri ziyan etmemek için bir sebep daha. | Open Subtitles | و هذا سبب آخر لكي لا تتخلصي من كبد الدجاج |
Panter ve ayı gibi şeylere av olmamak için onları ayırt etmemiz lâzımdı hani çimen ve ağaç gibi şeylerden. | Open Subtitles | لذا , لكي لا نؤكل مِن قبل الفهود ,والدِببة وما إلى ذلك كان علينا أن نراهم بين الحشائش والأشجار وذلك |
Teklifin geçerli olduğunu söyledi ben de ona kabul etmemesi için yalvardım. | Open Subtitles | اخبرني ان هذا كان على الطاولة و توسلت له لكي لا يوافق |
Trakesine doğru daha fazla akış olmaması için mide basıncını azaltmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نزيل الضغط عن معدتها لكي لا تزيد الإرتجاعات إلى الرغامى. |
Benden çok korkmuştu. Yoksa beni niye işe almasın ki? | Open Subtitles | كان يتوعد لي، وهل من سبب آخر لكي لا يعيّنني؟ |