Demek öyle. Artık senin için yeterince iyi olamayacağıma benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنني لن أكون جيداً كفاية بالنسبة لك بعد الآن |
Artık senin için çalışmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن العمل بالنسبة لك بعد الآن. |
Ne, Artık senin için yeterince iyi bir tavsiye değil mi yoksa? | Open Subtitles | ماذا، نصيحةً جيدة ليست جيدةً بما يكفي لك بعد الآن ؟ |
Ben istediğim zevki her türlü alabilirim. Artık seni hançerleyip kutuya kapatmak yok. | Open Subtitles | إذن سأنال متعتي بطرق أخرى، لا خنجرة في تابوت لك بعد الآن. |
Ama Artık seni tanımıyorum ve sende beni. | Open Subtitles | ولكن أنا لا أعرف لك بعد الآن وأنت لا تعرفني. |
Biliyor musun, artık sana kitap okumayacağım.. | Open Subtitles | يالك من خنزير ليكن بعلمك، لن أقرأ لك بعد الآن |
Anlamak zorundasın, artık sana ait değil. | Open Subtitles | عليكَ أن تدرك أنها لم تعُد ملكًا لك بعد الآن |
Ben Artık senin adamın değilim. | Open Subtitles | لم أعد أدين بالولاء لك بعد الآن |
- Artık senin için krallık diye bir şey yok. - Senin için yok. | Open Subtitles | لا مزيد من "الإمبراطورية لي" لك بعد الآن ليس لك |
Jen bunu sana söylemekten nefret ediyorum ama o ev Artık senin değil. | Open Subtitles | ذلك المنزل لا ينتمي لك بعد الآن. |
Artık senin için çalışmıyor. | Open Subtitles | ولا يعمل بالنسبة لك بعد الآن. |
Artık senin için çalışmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لن نعمل لك بعد الآن |
Artık senin için çalışmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعمل لك بعد الآن. |
Artık seni idare edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أغطى لك بعد الآن. |
O senin androidin değil, artık sana ait değil. | Open Subtitles | انها ليست الروبوت الخاص بك. انها لا تنتمي لك بعد الآن. |
Ben artık sana sorun olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن المتاعب لك بعد الآن |
artık sana hiçbir şey olmayacak! | Open Subtitles | ولا شيء سيئ سيحدث لك بعد الآن بسببي! |
artık sana olanak sağlamayacağım. | Open Subtitles | لن أسمح لك بعد الآن. |