Annem iki hafta önce sana mesaj bıraktıktan sonra aradın mı, aramadın mı? | Open Subtitles | أعاودت الإتصال بأمي أم أنك لم تتصل عندما تركت لك رسالة منذ أسبوعين؟ |
sana mesaj bırakmak istedim TV'de gösteriden görüntüleri gördüm. | Open Subtitles | أردت أن أترك لك رسالة لأخبرك بأني تابعت فقرتك بالتلفاز. |
Korktum. Sen arar aramaz geldim. Yemin ederim sana mesaj atmadım. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا فور اتصالك أقسم أنني لم أرسل لك رسالة |
Beth o gece arayıp sana bir mesaj iletmemi istedi. | Open Subtitles | لقد أنهت الليلة و طلبت مني ان أوصل لك رسالة |
size mesaj ulaştırmak için elimden geleni yaptım. Güzel. | Open Subtitles | عند اتصال باور ، كنت بالمؤتمر وحاولت ان ادس لك رسالة |
Rudy, Sana mektup atarsam cevap yazar mısın? | Open Subtitles | إذن رودي , إذا كتبت لك رسالة هل ستكتب لي بالمقابل ؟ |
Sonra sana bir not gönderip yardım etmeni istedi. | Open Subtitles | عندها أرسلت لك رسالة تطلب المساعدة |
Bak sana ne diyeceğim, otoyola çıktığımda sana mesaj yollarım. | Open Subtitles | اسمع ، سأرسل لك رسالة نصية وأنا في الطريق |
Diğer şeyleri de karar verince, o gün sana mesaj atarım. | Open Subtitles | سأتلقى الإرشادات الأخرى في يوم. سوف أرسل لك رسالة. |
Bugün işe erkenden gelmen için sana mesaj bıraktım ve sen bırak erken gelmeyi, mesai saatinde bile burada değilsin yine. | Open Subtitles | لقد تركت لك رسالة ان تاتى فى وقت سابق ولم تات فى وقت سابق ، ولا في الوقت المناسب. |
Gittiğimizde sana mesaj atıp olup biteni anlatırım sana. | Open Subtitles | سوف ارسل لك رسالة نصية اذا وصلنا و اخبرك بما يجري هناك |
Dışardayken, sen yokken yani uzaktayken hep seni düşünüyorum sana mesaj atıyorum, seni bulmaya çalışıyorum ama bakıyorum ki sen aslında yoksun. | Open Subtitles | عندما أكون بالخارج عندما أكون لوحدي عندما أكون بعيدا عنك وأرغب بقضاء بعض الوقت معك وأبعث لك رسالة نصية وأحاول أيجادك |
Çıkarken sana mesaj atacağım. | Open Subtitles | حسنا, سابعث لك رسالة نصية عندما يجب ان نغادر |
sana bir mesaj bırakmıştım. Noel oyuncak dağıtımındaydım. | Open Subtitles | تركتُ لك رسالة مسابقة الكريسماس السنويّة |
- Hayır, ama sana bir mesaj gönderiyor. | Open Subtitles | كلاّ، كلاّ، لكنه أرسل لك رسالة |
Çünkü Bay Chambers, ...kızınızın size mesaj atmasını istemedi, değil mi? | Open Subtitles | لأن يا سيد تشامبرز لم يجعل ابنتك تترك لك رسالة اة ورقة اليس كذلك؟ |
- Ama arkadaştınız, size mesaj atmadı mı? | Open Subtitles | ولكنكما كنتما صديقين؟ وقد أرسل لك رسالة نصية؟ |
Evet, daha gittiğinin ilk günü Sana mektup yolladım. | Open Subtitles | نعم ، أرسلت لك رسالة مثل اليوم الأول الذي كنت ذهبت. |
Sonra sana bir not gönderip yardım etmeni istedi. | Open Subtitles | عندها أرسلت لك رسالة تطلب المساعدة |
Yeri mesajla bildireceğim. | Open Subtitles | سأرسل لك رسالة بالمكان الذى سأقبلها فيه. |
Kocan seninle "Left Field" da buluşmak istediğini söyleyen bir mesaj bırakmış. | Open Subtitles | زوجك ترك لك رسالة يريدكِ أن تقابليه فى ليفت فيلد |
Senin bir arkadaşının bebeği olsaydı ve mesajı ben alsaydım, ünlem kullanırdım. | Open Subtitles | حسناً، لو أن أحد أصدقائك المقربين أنجب طفلاً، وتركت لك رسالة بذلك، كنت لأضع علامة تعجّب |
Söz vermiş olduğum gibi sana bir mektup yazdım. | Open Subtitles | لقد كتبت لك رسالة تماماً كما وعدتك انها على الأرضية |
Buraya, bir mesaj iletmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأوصل لك رسالة. |