Şunu bil ki, eğer savaşta düşersen, Sonsuza kadar Kheb'de Goa'uld zalimliğinden uzak bir şekilde yaşayacaksın. | Open Subtitles | أعلموا أنكم إذا سقطم في هذة المعركة ستعيشون للأبد في خب حر من ظلم الجواؤلد للأبد |
Sana söylediğim şeyi aynen yapacaksın yoksa yaşlı kadını öldürür, kızını da Sonsuza kadar zindana kilitlerim. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | أو أنني سأقتل السيدة العجوز , و أحبس إبنتك للأبد في الجُبّ هل هذا واضح ؟ |
Saray duvarlarının diğer boyutunda Sonsuza kadar güvenle korunur. | Open Subtitles | وهو محفوظ للأبد في بعد اَخر من قصر البوابات |
Ormandan ayrılmaya ve şehirde ebediyen beraber olmaya karar vermemizin sebebi buydu. | Open Subtitles | ولهذا السبب قررنا ان نترك الغابة وأن نعيش سوياً للأبد في المدينة |
Eğer bize yardım etmezsen sırrımız sonsuza dek bu mezarda kalacak. | Open Subtitles | سرنا سيظل محفوظا للأبد في هذا القبر ان لم تساعدينا |
Saray duvarlarının diğer boyutunda Sonsuza kadar güvenle korunur. | Open Subtitles | وهو محفوظ للأبد في بعد اَخر من قصر البوابات |
Bunu mahvetseydim, Sonsuza kadar günahkâr olurdum. Geçmişi silmek için, her gün iyi olmaya çalıştım. Hap almayı bıraktım. | Open Subtitles | لو أفسدت الأمر لضعت حالئذٍ للأبد , في كل يوم كنت أمحو الماضي السيئ , لقد دربت دماغي لأكون إنسانة طيبة |
Sonsuza kadar cehennemde kalacak tanrılarca bir kayaya zincirlenmiş gözünün önündeki üzümleri yemesi yasaklanarak açlıktan kıvranan Tantalus'la. | Open Subtitles | الذي يظل للأبد في الجحيم مقيد إلى صخره بواسطة الآلهه يشتهي فاكهه ليست في متناوله |
Jane bir mürebbiye olacak, bu Sonsuza kadar teyzesinin evinde mi kalacak? | Open Subtitles | جين ستصبح مربّية لتبقى هنا للأبد في بيت عمتها |
Titansbeatdenilen dağ Tatarlar kalbinde Sonsuza kadar sıkışıp. | Open Subtitles | بينما الخاسرون سمّوهُم الجبابرة وحبسوهم للأبد في ثنايا جبل الجحيم |
Ben de cehennemin dibinde Sonsuza kadar yanacağım. | Open Subtitles | وأنا سأكون للأبد في الدرك الأسفل من النار |
Yani, kim Sonsuza kadar dünyanın en muhteşem şehrinde en iyi arkadaşıyla yaşamak ister, ...ruh kardeşini yüzüstü bırakıp işe yaramazla dolu iğrenç bir şehre taşınmak yerine? | Open Subtitles | أعني، من يريد أن يجلس في أعظم بلدة في العالم مع أعز صديقة لها وتكون سعيدة للأبد في حين أنها تستطيع ترك أختها الروحية وكأنها حذاء قديم |
Ve ruhani dünyada Sonsuza kadar evliyiz değil mi? | Open Subtitles | وإننا متزوجان للأبد في عالم الأرواح، صحيح؟ |
Kollarında uyuyup yine kollarında uyanmak ve Sonsuza kadar evimizde hep birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أنام وأصحوا بين ذراعيك وأحضنك للأبد في منزلنا |
Ruhunu çalıp, Sonsuza kadar bir şişenin içine hapsetmeden önce söyle bakalım, nesneleri altına çevirmek için hangi formülü kullanıyorsun? | Open Subtitles | , لذا , قبل أن أسرق روحك وأحبسها للأبد في زجاجة ما هي صيغتك لتحويل الأشياء إلى ذهب ؟ |
Bunu yaparsan söylediğin gibi Sonsuza kadar Kızıl Orman'da yaşayabiliriz. | Open Subtitles | افعلها.. وسنستطيع العيش للأبد في الغابة الحمراء كما قُلت. |
Phoebe Krallığı onu seven halkının kalbinde Sonsuza kadar yaşayacak. | Open Subtitles | لكنَّ "مملكة فيبي" ستبقى للأبد في قلوب القرويين الذين أتوا لحبهم لها |
Savaşlar tarihinde ebediyen yaşayacak bir isim. | Open Subtitles | اسم سيحيا للأبد في سجلات الحرب |
Ama şimdi birlikte ebediyen yaşıyoruz. | Open Subtitles | ولكن نحن الآن معا للأبد في الحياه |
Bu kendi inşa ettiğin bir kafes sonsuza dek esir kaldığın, küçücük alanda volta attığın yer. | Open Subtitles | .هذا هو القفص الذي صنعته حولك .والذي يبقيك محاصرا للأبد في أصغر العوالم |
Köpeğin ve en sevdiği kemiği, sonsuza dek kendi balonunda korunuyor. | Open Subtitles | كلبك وعظمته المفضلة محفوظة للأبد في فقاعته الخاصة |