"للإنتظار" - Traduction Arabe en Turc

    • beklemek
        
    • Bekleyecek
        
    • bekleme
        
    • beklememiz
        
    • Beklemeye
        
    • bekledim
        
    • beklemene
        
    • bekleyemeyiz
        
    • Beklediğiniz için
        
    • beklemem
        
    • beklemeniz
        
    • bekleyeceksiniz
        
    • Beklediğin için
        
    Ve bu değişikliklerin ne kadar güçlü ve devingen olabileceğini, getirecekleri yararlı değişiklikleri görmek için de çok uzun beklemek gerekmediğini görüyoruz. TED وكما رأينا كم هو مؤثر ذلك التغيير فأنت غير مضطر للإنتظار زمن طويل لرؤية النتيجة
    Bunun için çok pahalı bir kurtarma operasyonu başlatmak ve yeniden okyanusa çıkabilmek için bir dokuz ay daha beklemek zorunda kaldım. TED و لذلك إضطررت أن أقوم بعملية إنقاذ مكلفة للغاية بالإضافة للإنتظار لتسعة أشهر قبل أن أتمكن مجدداً من الخروج إلى المحيط
    Bekleyecek zamanım yok. Kendim öğrenirim. Yardımın için teşekkürler. Open Subtitles ليس لدي وقت للإنتظار , سأفعل ذلك بنفسي , شكرا للمساعدة
    Bekleyecek zamanım yok. Kendim öğrenirim. Yardımın için teşekkürler. Open Subtitles ليس لدي وقت للإنتظار , سأفعل ذلك بنفسي , شكرا للمساعدة
    Ve bu da koltukların ve sandalyelerin olduğu bekleme yeri olabilir. Open Subtitles وهذه ممكن أن تكون مكاناً للإنتظار حيث يكون فيها أريكة وطاولات.
    Birazdan gelmezse Dusseldorf'a dek beklememiz gerekecek. Open Subtitles إذا هو لا يرجع قريبا، عندنا للإنتظار حتى بعد دسلدورف.
    Burada bir araya gelip, Beklemeye hayır diyen bir topluluk var. TED ها هو مجتمع إلتئم وقالوا لا للإنتظار.
    Avrupa'da herhangi bir yerde göstermeden önce aylarca beklemek zorundayım. Open Subtitles سأضطر للإنتظار عدة أشهر لكى أعرضها فى الأسواق الأوربية
    Yardım için epey beklemek zorunda kaldım. Open Subtitles و اضطررت للإنتظار لدهر للحصول على المساعدة
    Sanırım güzel kontes beklemek zorunda kalacak. Open Subtitles أعتقد أن الكونتيسة الجميلة ستضطر للإنتظار.
    Onlar birbirlerinin icabına bakana kadar bu koşullar altında beklemek zorundaydım. Open Subtitles و تحت هذه الظروف إضطريت للإنتظار حتى يعتنوا ببعضهم البعض
    Bunu yaptım, çünkü Bekleyecek zamanımın olmadığını biliyordum. Open Subtitles للإنتظار الوقت أملك لا بأنني أعرف كنت لأنني وأجريتها
    Şu kötü havada Bekleyecek bir yere ihtiyacım var sadece. Open Subtitles أنا بحاجة فقط لمكان للإنتظار به بعيدًا عن هذا الطقس المروّع.
    beklemek, Bekleyecek bir yerimiz olduğunda bir seçenekti. Open Subtitles الإنتظار كان خيار عندما كُنا نمتلك مكان للإنتظار الآن ليس لدينا
    Babanın bekleme odasındaki bir ömür bekleyişinden sonra görünüşe göre doktor sonunda gelmiş. Open Subtitles بعد عمر من المكوث في غرفة والدها للإنتظار يبدو وأخيراً أن الطبيب آتى
    Çocuğunuz iyi. beklememiz lazım. İyileşecek. Open Subtitles طفلتك لطيفة، نحن فقط نحتاج للإنتظار ستكون بخير، لذا إهدئي
    Evliliğin ilk gecesini Beklemeye ne oldu peki? Angelo, Iütfen! Open Subtitles وماذا حدث للإنتظار حتّى ليلة الزواج؟
    Açılmasını bekledim. Lokantada mıymış? Open Subtitles لذا ذهبت للمطعم لكنه مغلق اضطررت للإنتظار حتى يفتحوا
    Bugünden sonra, enjeksiyonlar arası bu kadar beklemene gerek kalmayacak. Open Subtitles بعد اليوم، لن تظطر للإنتظار طويلاً بين الحُقن.
    Lütfen, bekleyemeyiz. Onu, arabaya götürmeliyiz. Open Subtitles من فضلكم , لا يوجد وقت للإنتظار ساعدوني لنحملها إلى السيارة
    Eve gitmelisiniz. Beklediğiniz için teşekkürler. Open Subtitles . يجب أن تذهبوا إلى المنزل وشكراً للإنتظار ، حسناً ؟
    - Baksana. - Evet? Burada beklemem tehlikeli mi? Open Subtitles مـاك" هل الوضع أمن بالنسبة لى" للإنتظار هنا ؟
    Yedi saat kadar bu makinelerin içinde beklemeniz gerekecek. Open Subtitles فستضطرون للإنتظار بداخلها لمدة 7 ساعات تقريباً
    Bahisinizi oynacaksınız ve sonrasında sürücülerinizin yanında bekleyeceksiniz. Open Subtitles , سوف تقومون بالرهان و سوف تذهبون للإنتظار . بالقرب من سائقكم
    Sonuncu olmayacak. Beklediğin için teşekkürler. Open Subtitles و لن يكون الأخير شكراً للإنتظار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus