Kimsenin Kalacak bir yeri yok. Kimse şimdi ne yapmamız gerektiğini bilmiyor. | Open Subtitles | لا احد عنده مكان للبقاء فيه لا احد يعرف ماذا يفعل لاحقا |
Liz, belki sen ve bebek Kalacak bir yer istersiniz. O sakinleşene kadar sizi Ramada'ya yerleştirebilirim. | Open Subtitles | ليز , ربما إنتِ والطفلة تحتاجون مكان للبقاء فيه حتى يهدا |
Sel yolu kapatmış, o da Kalacak bir yer önermek üzereymiş. | Open Subtitles | الطريق كان مغلق وقد اقترح مكان للبقاء فيه |
Savaştan uzak kalmak için fena bir yer değil. | Open Subtitles | انه ليس مكان سيء للبقاء فيه لحين انتهاء الحرب اليس كذلك ،يا آنسة |
Ya da belki sadece kalmak için bir neden arıyorum. | Open Subtitles | أو ربما أبحث عن سبب للبقاء فيه. |
Eğer Kalacak bir yer lazımsa bodrumumda eski bir koltuk var. | Open Subtitles | مهلا, أذا كنت تحتاج لمكان للبقاء فيه هناك أريكه قديمه في قبونا |
Kalacak bir yer lazımdı belki de. | Open Subtitles | كان يستطيع أن يعثر على مكان آخر للبقاء فيه |
Umarım Kalacak bir yer buluruz. | Open Subtitles | أَتمنّى أن نجد مكان أخر للبقاء فيه. |
Kalacak bir yere ihtiyacı vardı. Gerçekten de önemli değil Dan. | Open Subtitles | إنه يحتاج مكان للبقاء فيه وهذهليستمشكلةكبيرة"دان " |
Gece için Kalacak bir yere ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج مكانا للبقاء فيه الليلة. |
Kalacak bir yere ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها تحتاج إلى مكان للبقاء فيه |
Gidecek bir yerim yokken Charlie bana Kalacak bir yer sundu. | Open Subtitles | لقد قدّم لي (تشارلي) مكاناً للبقاء فيه حينما لم يكن لديّ مكان آخر أذهب إليه. |
Sadece Kalacak bir yere ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا فقط اريد مكان للبقاء فيه |
Burası kapalı kalmak için hoş bir mekan değil. | Open Subtitles | لم يكن فعلاً مكاناً ممتعاً للبقاء فيه |
Burası kalmak için harika bir yer, huh? | Open Subtitles | مكانٌ عظيم للبقاء فيه , ها ؟ |