Bu çirkin adam büyük ihtimalle bir uşak, ön kapıya geldi. | Open Subtitles | هذا الرجل القبيح لا بد أن يكون خادماً استدعوه للبوابة الأمامية |
Aramızdan birisi öldüğünde, morgdaki adam gelir, biz bedeni bahçeden dışarı çıkarırız. kapıya geldiğimizde dururuz. | TED | حين يموت أحد النزلاء رجال الدفن يأتوا وفي حين ندفع الجثة مروراً بالحديقة متجهين للبوابة , نتوقف |
Seni geçide göndermek için kimseyi bizden ayıramayız. Bizimle gelmek zorundasın. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع إنقاذ أي شخص ونأخذه للبوابة يجب أن تلتصق بنا |
geçide ulaşıp yardım getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحاول الوصول للبوابة للحصول على التعزيزات |
Ama söylediğim gibi kapı kendi başına açılamaz. | Open Subtitles | و لكن كما أخبرتك مسبقاً لا يمكن ، للبوابة البعدية أن تفتح ، من تلقاء نفسها |
kapıya gitmeliyiz. Herkesin kapıya gitmesi gerek. | Open Subtitles | علينا الذهاب للبوابة الجميع عليه الذهاب للبوابة |
Aslında efendim, kanama uzun bir süreçtir. kapıya açıIması için zaman... | Open Subtitles | في الحقيقة يا سيدي النزيف سيكون عملية بطيئة لتعطي للبوابة وقتاً لكي |
Geri kalanımız sürünerek ana kapıya ilerleyecek. | Open Subtitles | بقيّتنا ستتقدم في زحف منخفض للبوابة الرئيسية |
Smalls isimli gece kulübü, kapıya yeni bir eleman arıyormuş. | Open Subtitles | أتضح ان الملهى اليلي .يبحثون عن حارس جديد للبوابة |
Hıristiyan tüm gücüyle onu kapıya götürecek yolda koştu. | Open Subtitles | وهكذا جرى المسيحي بكل قوته إلى الطريق الذي سيؤدي به للبوابة |
Ekibimin ve yolcularımın önünde hatalı olduğunu kabul edersen uçağı kapıya götürürüm. | Open Subtitles | سنذهب للبوابة, عندما تقفين أمام طاقمي, والمسافرين, واعترفتى أنك خطأ. |
Aslında, geçide dönerken tuzağa düştük. | Open Subtitles | فى الواقع لقد كان هناك كمين معاد فى طريق عودتنا للبوابة |
geçide hızlı bir koşu ile varabilmemiz için üç dakikaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج ثلاث دقائق للوصول للبوابة في جري مستميت. |
Onlara formülü bildiğimi söyleyeceğim. Beni geçide götürecekler. | Open Subtitles | أنا سأخبرهم أني أعرف المعادلة سيأخذونني للبوابة |
Binbaşı Benton geçide geri dönerken göğsünden yaralandı. | Open Subtitles | الرائد بنتن تلقى ضربة فى صدره عندما كنا متجهين للبوابة |
Bir saate kadar gelmezsek, geçide gidin, evi çevirin. | Open Subtitles | إذا لم نعُد خلال ساعة إذهب للبوابة وأطلب الوطن |
Ortalık sakinleşene kadar bekleyin, geçide gidin, Hammond'a rapor verin. | Open Subtitles | إنتظر حتى تخلو الساحة إذهب للبوابة وأبلغ هاموند |
Ne ile? Duyduğuma göre kapı ve bir araba için 100 dolar. | Open Subtitles | سمعت انها كانت مائة دولار أمريكي للبوابة والسيارة التي أنتظرت بالخارج |
Nasıl böyle bir işte geçit koordinatları karşımıza çıkabilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكن لعمل تافه كهذا أن يكون مساوي للبوابة |
Kapının pusula iğnesinin yönünü değiştirebilen çok güçlü bir elektromanyetik alanı var. | Open Subtitles | للبوابة حقل مغناطيسي كهربائي قوي جداً يمكنه تغيير اتجاه إبرة البوصلة. |
- İlk iki bölük, kapıya! - Çamur kapısına! | Open Subtitles | الكتيبة الأولى والثانية للبوابة الطينية الآن |
geçidin güç kaynağının en son aşırı yüklendiği zaman ne olduğunu hatırlayın. | Open Subtitles | هل تذكر ماذا حدث آخر مره عندما زاد التحميل على مولد الطاقه للبوابة ؟ |
Duvardan atladım ve kapıyı elimle açtım. | Open Subtitles | ذهبتُ من فوق الجدار للبوابة وفتحتها. |