Bazıları der ki; kargaşadan kurtulmanın yolu dost kulakta başlar. | Open Subtitles | البعض يقولون أن الطريق للتخلص من الاضطراب يبدأ بأذن صاغية |
Biliyor musun? Psikolojide bu koltuktan kurtulmanın bir yöntemi var. | Open Subtitles | أتعلم يافرايزر، هناك قاعدة نفسية سليمة للتخلص من هذا الكرسي |
Şimdilerde ABD'de gösteriler var, bazı devlet istatistiklerinden tamamen kurtulmak için. | TED | هناك فعلاً تحركات في أمريكا الآن للتخلص من إحصائيات الحكومة كليًا. |
Elimizde bulunan aşırı miktarda esrardan kurtulmak için iyi bir yol. | Open Subtitles | ستكون هذه طريقة جيدة للتخلص من كل القنابل التي نكذب حولها. |
Çok çalıştım ve sanırım bu hayal kırıklığından kurtulma vakti geldi. | Open Subtitles | هذا عمل صعب واظن انه قد حان الوقت للتخلص من الاحباط |
Bütün paramı, kendini kâr amacı gütmeyen vakıflardan kurtulmaya adamış kâr amacı gütmeyen bir vakfa bağışladım. | Open Subtitles | كل المال الذي املكه سوف يتم التبرع به الى منظمة غير ربحيه مكرسه للتخلص من المنظمات الغير ربحيه |
Henüz tanıştığın birinden kurtulmanın en hızlı yolu ne diye düşünüyordum. | Open Subtitles | نعم.كنت افكر ما هي اسرع طريقة للتخلص من فتاة قابلتها للتو |
Özerk kısmi objeden kurtulmanın tek yolu, ...bu objenin kendisi haline gelmektir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للتخلص من الذات المستقلة هو أنك تستوعبها وتصبح أنت هي |
"Bir hayaletten kurtulmanın en basit yolu, ondan gitmesini açıkça talep etmektir." | Open Subtitles | أسهل طريقة للتخلص من الروح هو أن تطلب منها ببساطة أن ترحل |
Bir cesetten kurtulmanın bu kadar sıradan bir şeye dönüştüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق كيف أصبحت غير مُلاحظ .للتخلص من الجسم |
Sadece o gölgeden kurtulmanın bir yolunu bulmalıyım, diyorum anne. | Open Subtitles | يجب أن أجد وسيلة للتخلص من هذا الظل يا أمي |
O zaman ondan kurtulmak için ne gerekiyorsa yapmamıza izin ver. | Open Subtitles | إذاً عدينا أنك لن تمنعينا من فعل ما يلزم للتخلص منها. |
Onlardan kurtulmak için ne kadar uğraşırsanız uğraşın sürekli yeniden ortaya çıkarlar. | Open Subtitles | و مهما كانت محاولتنا شديدة للتخلص منها فإنهم دائماً يحتاجون للقص ثانيةً |
İçindeki o şeyden kurtulmak için ne yapman gerektiğini anlıyor musun? | Open Subtitles | تفهم ما يجب عليك فعله للتخلص من ذلك الشيء الذي بداخلك؟ |
Sadece ofisindeki bir casustan kurtulmak için üçlü bir cinayet ayarlayabileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل حقاً تظن بانه اعد لجريمة ثلاثية فقط للتخلص من جاسوس في مكتبه؟ |
- Domuzlardan kurtulma zamanı. - Bunu yapamazsın. | Open Subtitles | ـ لقد حان الوقت للتخلص من هؤلاء الخنازير ـ أنت لا يمكنك فعل ذلك |
Hayır. Aslında, senden kibarca kurtulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | رقم في الواقع، أنا أحاول فقط للتخلص من أنت لطيف. |
kraliçe olduğumda senden kurtulacak güce sahip olacağım. | Open Subtitles | عندما سأصبح ملكة، ستصبح عندي القدرة للتخلص منك |
Ne? Bizi başından atmak ister gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | من صوتك يبدو انك متشوقة للتخلص منا ماذا في الامر؟ |
Eski dostumu bir süreliğine emin ellere emanet etmiştim bu arada ben de mümkün olduğunca hızlı bir şekilde ondan kurtulmayı planlıyordum. | Open Subtitles | تركت صديقتي القديمة بين أيدٍ أمينة مؤقتاً، بينما رسمت خطة للتخلص منها بأسرع وقت ممكن. |
Kurbanı fark edilmeden ortadan kaldırmak için iyi bir yöntem. | Open Subtitles | إنها طريقة جيدة للتخلص من الجثة بدون ان يكشف أمرهم |
Ama onun ihaneti ondan kurtulman için çok iyi bir sebep verdi. | Open Subtitles | ولكن خيانتها , اعطتك الطريقة المثالية للتخلص منها , ونصبه على ويل |
Yok etmek için zamanım yoktu, bende daha sonra karar vermek üzere sakladım. | Open Subtitles | لم يكن أمامي وقت للتخلص منه ،فاخفيته فحسب فكرت في التخلص منه لاحقاً |
Erkekler daha ziyade - ortalamadan bahsediyorum - fazlalık gördükleri şeyleri atmaya, önlerindekine odaklanmaya ve daha adım-be-adım düşünme şekilleriyle hareket ediyorlar. | TED | ونجد أن هناك نسبة من الرجال يميلون للتخلص من كل ما ليس له فائدة يركزون على ما يفعلونه و يفكرون بشكل تدريجي منظم |
Gelecekte porno resimlerini... yok etmenin daha başka yollarını bul... böylece bir rüzgarla çocukların eline geçmesin? | Open Subtitles | فى المستقبل، هل يمكنك إيجاد طريقة أخرى للتخلص من صورك العارية حتى لا تصل ليد الأطفال؟ |
Şimdi ise, bu şüphelerden sonsuza dek kurtulmama yardım edeceksin. | Open Subtitles | والآن ستقوم بمساعدتي للتخلص من تلك الشكوك مرة واحدة وللأبد |
Malik vurulmuştu. Kandan kurtulması gerekiyordu. | Open Subtitles | مالك كان مصاب,ربما تركها للتخلص من الدماء |
Senin siyah götünden kurtulmam için oraya buraya silah koymama gerek yok. | Open Subtitles | أنا ليس مصنع فلدي أي بندقية للتخلص من الحمار الأسود الخاص بك. |