Çok yaşa, Daphne. Bizimle cenazeye gelmek istediğine emin misin? | Open Subtitles | رحمك الله , هل أنك واثقة أنك ذاهبة للجنازة ؟ |
Gerçekten cenazeye gelmek istiyordum ama onun mesajını hiç almadım. | Open Subtitles | لقد اردت المجيئ للجنازة حقا لكني فقط لم اتلقى رسالته |
Gerçekten cenazeye gelmek istiyordum ama onun mesajını hiç almadım. | Open Subtitles | لقد اردت المجيئ للجنازة حقا لكني فقط لم اتلقى رسالته |
Bir saat içinde cenaze salonunda olacak. Orada olun. | Open Subtitles | سيكون فى دارك للجنازة بعد ساعة كن هناك لاستقبالة |
Bir saat içinde cenaze salonunda olacak. Orada olun. | Open Subtitles | سيكون في دارك للجنازة بعد ساعة كن هناك لاستقباله |
Bu ruhsuz şerefsiz az önce bana Final Maçı'nı izlemek istediği için Mark'ın cenazesine gelmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | هذا الوغد عديم الأحساس أخبرني للتو أنه لا يستطيع القدوم للجنازة لأنه يريد مشاهدة المباراة النهائية |
Küçük kardeşinin cenazeye gelmesine izin vermemen iyi bir fikirdi ve Tommy'i böyle görmemesi. | Open Subtitles | كانت فكرة جيدة ألا تدع أخوك الصغير يأتي للجنازة |
Geri Monaco'ya gelir, oradan Londra'ya uçar, cenazeye yetisir ve üç is günü içinde New York'ta oluruz. | Open Subtitles | و سنعود لموناكو و نأخذ طائرة إلى لندن للجنازة |
Hayır, cenazeye gittiğim için bile deliye dönmüş olabilirdi. | Open Subtitles | لا ، إنه كان سيجن لو عرف أننى ذهبت حتى للجنازة |
cenazeye gitmem, onları, babamı öldürecek kadar mı kızdırdı ? | Open Subtitles | هل ذهابى للجنازة أغضبهم لدرجة أن يقتلوا أبى ؟ |
cenazeye gitmiş olman güzel. | Open Subtitles | لقد كان من الجيد منك ان تذهب للجنازة اليوم |
Geri Monaco'ya gelir, oradan Londra'ya ucar, cenazeye yetisir ve uc is gunu icinde New York'ta oluruz. | Open Subtitles | و سنعود لموناكو و نأخذ طائرة إلى لندن للجنازة و نكون في نيويورك في يوم العمل هذه هي الخطة |
Bunların halledilmesi gerekiyor, bay Jennings diğerlerinin cenaze hazırlıkları yapması gerekiyormuş. | Open Subtitles | يجب أن يتم تنفيذها خارج الطاقم نحتاج لهم للجنازة |
Bir saat içinde cenaze salonunda olacak. Orada olun. | Open Subtitles | سيكون فى دارك للجنازة بعد ساعة كن هناك لاستقبالة |
Yani; söylemedi ama sanırım, annenin bedeni olmadan cenaze töreni yapman gerekeceğini kastetti. | Open Subtitles | لم يقلها صراحةً، ولكني أعتقد أنه يعني أنه لابد عليك أن ترتب للجنازة من دون جثة والدتك |
cenaze törenine koşarak gitmeyi düşünmüyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن عدم الذهاب للجنازة ينهي الأمر؟ |
cenaze ilanını okuyorsun, cezaneye katılıyorsun oradaki insanları ölü kişinin evine kadar takip ediyorsun karanlığın çökmesini bekliyorsun, sokaktaki tüm çöp tenekelerine bakıyorsun işe yarar eşyaları toplayıp evine geri dönüyorsun. | Open Subtitles | تقرأ المنشور , تذهب للجنازة وتتبعهم لمنزل المتوفى , و تنتظر حتى يحل الظلام وتضرب القمامة , و تلقيها بكل أنحاء الشارع |
Şimdi tüm bu kanser bokunu değiştireceğim bu gün cenaze töreninde paraşut arızası ile birlikte. | Open Subtitles | علي تغيير السبب من سرطان الى هبوط مظلي للجنازة اليوم |
Anneannemin durumu kötüleşti, görünüşe bakıIırsa ölmüş, yani cenazesine gideceğim. | Open Subtitles | جدتي حالتها ساءت ويبدو أنها ميتة, لذا سأذهب للجنازة. تمنى لي الحظ. |
Ya da ebenin öldüğünü ve cenazesine gitmek zorunda olduğunu. | Open Subtitles | أخبريهم أن حاضنتك القديمة ماتت وتريدين الذهاب للجنازة |
Cenazaye giderken Michael'in diğerleriyle anlaşma yaptığını söylemiştim, sen de bana bunu nasıl lehimize çevireceğini sormuştun. | Open Subtitles | بطريقنا للجنازة, قلت لك ان مايكل مع الطرف الثاني وهنا سألتني كيف سنستغل هذه الحقيقة؟ |
Dün telefonu aldığından beri Cenazeyi planlamak için uğraşıyor. | Open Subtitles | إنها لم تتوقف عن التخطيط للجنازة منذ اللحظة التي تلّقت فيها الإتصال ليلة البارحة |
- Yarınki cenazesi için her şey hazır. - Güzel. | Open Subtitles | إنها مهيأة تماماً للجنازة غداً جيد |