"للحاسوب" - Traduction Arabe en Turc

    • bilgisayar
        
    • bilgisayara
        
    • bilgisayarın
        
    Yani bir kişisel bilgisayar için birkaç milyon pound özel jet almak ile aynı hesaba geliyordu. Çok da pratik sayılmazdı. TED إذن فيما يتعلق للحاسوب الشخصي، عدة ملايين من الجنيهات كانت تكفي لشراء طائرة نفاثة خاصة؛ في الحقيقة لم يكن ذلك عمليا.
    Homebrew bilgisayar Kulübü'nde -- hacker alanı gibi bir yer. TED انه نادي منزلي للحاسوب .. مثل فضاء القراصنة
    Eğer kelime eşleşmesi olursa, bilgisayar kimin oyuncak istediğini bulabiliyor. TED ويمكن للحاسوب إدراك ما إذا طلب اللعبة دلفين أم إنسان في حال وافقت الصافرة الأصوات المسجَّلة عنده.
    Eğer Alex o bilgisayara sizden önce ulaşırsa hepiniz öleceksiniz. Open Subtitles إذا وصل أليكس للحاسوب قبلنا فـ نحن في عداد الموتى
    Bir sensör kullanarak, ilk resmin ne zaman belireceğini bilgisayara gösterebiliriz. TED باستخدام جهاز استشعار، يمكننا أن نقول للحاسوب عندما تظهر الصورة لأول مرة،
    Bu, trafiğin ne yöne akması gerektiğini çözmeye çalışan bir bilgisayara internetin görünüş şekli. TED هذا ما يبدو عليه الإنترنت بالنسبة للحاسوب إنه يحاول معرفة المكان الذي يفترض بحركة الإنترنت التوجه إليه.
    Esasen bilgisayarın çevresiyle etkileşmesini sağlıyor. TED فهو يوفر أساسا طريقة للحاسوب للتفاعل مع بيئته.
    bilgisayar, ekrandaki resmi değiştirebilir ve kafanın hareketlerine cevap vermesini sağlayabilir. Şimdi tekrar buna dönelim. TED يمكن للحاسوب أن يغير الصورة على الشاشة ويجعلها تتجاوب مع حركة الرأس فلننتقل إلى ذلك
    2011'de Watson bu iki kişiyi bilgi yarışmasında yendi, ki bu satranç oynamaktan daha zordur bilgisayar için. TED في 2011، هزم واتسون هذان البشريان في جاباردي، وهو شيء أصعب للحاسوب في اللعب من الشطرنج.
    bilgisayar, fotoğraflar arasındaki benzerlikleri -- aslında objenin benzerliklerini belirleyebilmekte. TED ما يمكنُ للحاسوب القيام به هو أنه يستطيع كشف الميزات المتماثلة بين الصور، الميزات المتماثلة للشيء.
    bilgisayar da aynı bir insan gibi hamleler yapabiliyor. TED يمكن للحاسوب أن يحدث حركات في اللعبة مثل اللاعب البشري.
    Ve ona hep derim ki bilgisayar başında biraz fazla briç oynuyorum galiba. TED أخبرها أني دائما ما أجد نفسي أقضي كثيرا من الوقت مستخدما برنامج البريدج للحاسوب.
    Görüntüyü polarize ederek bilgisayar boşlukları ve karanlık yerleri tanımlayıp onları doldurabiliyor. Open Subtitles بواسطة استقطاب الصورة يمكن للحاسوب أن يترجم الفراغات و الفجوات المعتمة و أن يملأ الأجزاء المفقودة
    İkincisi, bu dünyaya kendisinin getirdiğini hisssettiği bilgisayar içindi. Open Subtitles وحبه الثاني للحاسوب الذي شعر بأنه جلبه لهذا العالم.
    Orayı resmen paramparça etmişler. bilgisayara girmişler. Open Subtitles عمليًّا قاموا بتمزيق المكان إلى أشلاء وتمكنوا من الدخول للحاسوب المركزيّ.
    Sanırım uzaylı ana bilgisayara dönmeye çalışıyor. Open Subtitles أعتقد أن الكيان لازال يحاول العودة للحاسوب الرئيسي
    bilgisayara ulaşmak için, ana kapıdan girmeniz parmak izi okuyuculu asansörü kullanmanız ve 3 ayrı kombinasyonu olan kilitli kapılardan geçmeniz gerekiyor. Open Subtitles لتصل للحاسوب الرئيسي، ستحتاج لعبور البوابة الرئيسية ثم المصعد الذي يعمل ببصمات الأصابع وبعدها فتح ثلاثة أقفال مُنفصلة
    Böylelikle diğer kişi enselenmeden bilgisayara ulaşabilecek. Open Subtitles بحيث يتمكن الآخر من الولّوج للحاسوب دون أن يُقبض عليه
    Eğer Alex o bilgisayara sizden önce ulaşırsa hepiniz öleceksiniz. Open Subtitles إن أليكس توصّل للحاسوب قبلنا فنحن في عداد الموتى
    Demek Ryder fidye virüsünü yazdırmak için para vermiş ve arkadaşı Cooley de bir süper bilgisayara erişimi varmış böylece kimseye yakalanmadan kişi kıvırmayı başarmış. Open Subtitles لذا رايدر دفع لبرمجة الفيروس و زميله كولي كان لديه دخول للحاسوب الخارق وهو يمكن أن يسحبه بدون أن يقبض
    Büyük ustalardan ve en iyi makinelerden oluşan bir takım da katıldı, ama oyunun sonunda zafer büyük ustaların olmadı, süper bilgisayarın da. TED شارك فريق من سادة الشطرنج وأفضل الآلات، لكن لم يكن الفائزون هم سادة الشطرنج، ولم يكن كذلك للحاسوب الخارق.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus