"للحفاظ عليها" - Traduction Arabe en Turc

    • için
        
    • onu korumak
        
    İyi bir ünün varsa korumak için her şeyi yapabilmen gerekir. Open Subtitles إن كانت لديك سمعة محترمة عليك فعل أي شيء للحفاظ عليها
    Gördüğünüz gibi bu tuhaflık çok narin ve biz fizikçiler bunu laboratuvarlarımızda idame ettirmek için çok çalışıyoruz. TED فكما ترون، هذه الغرابة بالغة الرقة و نحن علماء الفيزياء نسعى جاهدين للحفاظ عليها في مختبراتنا.
    Bir gen hiçbirşey istemez, ve korumak için hangi genlerin daha iyi olduğunu seçen bir dış mekanizma yok. TED المورثة لا تريد أي شيء، وليست هناك أية آلية خارجية تختار أي مورثة هي الأفضل للحفاظ عليها.
    Ve hepsinden önemlisi, bu ansiklopedi yeni nesil biyologlara başlamış arayışları için ilham verebilir-- ki benim için bu 60 yıl önce başlamıştı: Yaşamı aramak, onu anlamak ve nihayet - ve hepsinden ötesi - onu korumak. TED والأهم من ذلك كله، يمكنها أن تلهم الجيل الجديد من علماء الأحياء للمواصلة في السعي الذي بدأ، بالنسبة لي شخصياً، قبل 60 عاماً: للبحث عن حياة، لفهمها وفي النهاية -- فوق كل هذا -- للحفاظ عليها.
    Çünkü böyle bir kadını kaybetmemek için hemen hemen her şeyi yaparsın. Open Subtitles لان المرأة تحب ذلك لقد فعلت كل شيء تقريبا للحفاظ عليها
    Onları sürekli bir durağanlık durumunda tutmak için kalelerini mühürledim. Open Subtitles أنا مختومة حتى القلعة الخاصة للحفاظ عليها في حالة دائمة من مكامنها.
    Ve bunu sürdürmek için her gün mücadele etmemiz anlamına geliyorsa yapacağımız şey de bu. Open Subtitles ولو كانت تٌهمنا فيجب أن نقاتل كل يوم للحفاظ عليها لذا هذا ماسوف نفعله
    Diğer şeylere tutunabilmek için de deliler gibi çaba gösteriyoruz. Open Subtitles وثمّة أشياء أخرى نقاتل باستماتة للحفاظ عليها.
    Hepsini korumak için çaba göstermen gerekir. Peki ne için? Open Subtitles يحتاج إلى طاقة كبيرة للحفاظ عليها جميعاً ولأجل ماذا؟
    Partnership için tüm bu altyapı tesislerini inşa ettiler, fakat devam ettirmediler. Open Subtitles لقد أسسوا كُل هذه البنيّة التحتيّة للـ"شراكة" لكنهم لا يسعون للحفاظ عليها
    1952 yılında, Kuzey Irak'ta Musul Müzesi açıldığında bu ve diğer heykeller, onları gelecek nesiller için korumak adına müzeye yerleştirildi. TED عندما تم افتتاح متحف الموصل الثقافي في عام 1952 في شمال العراق، هذا التمثال، إضافة إلى تماثيل أخرى، وُضعت هناك للحفاظ عليها من أجل الأجيال المستقبلية.
    Bunları kuru muhafaza etmek için özel bir özen gösteriyoruz. Open Subtitles ونحيط عناية تامة للحفاظ عليها جافة
    Anne, bunu sana saklaman için verdik. Open Subtitles أمـّي، لقد تركناها معكِ للحفاظ عليها
    Keşke onu kaybetmemek için daha çok çabalasaydım diyorum. Open Subtitles و اتمني لو كنت حاربت اكثر للحفاظ عليها
    Ama bazen dengenin sağlanması ve miadın kalıcı olması için kan dökülmelidir. Open Subtitles " لكن أحياناً من الضروري سفك بعض الدماء " " .للحفاظ عليها بشكل دائم ورصين "

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus