"للحكم" - Traduction Arabe en Turc

    • hüküm
        
    • Hakeme
        
    • yargılamaya
        
    • yargılamak
        
    • yargılayacak
        
    • yargılayabilecek
        
    • yargılama
        
    • jüri
        
    • kararımı
        
    • hükmetmek
        
    • Yönetimi için
        
    Şehirde uzun süredir askeri yönetim hüküm sürüyordu. Open Subtitles لقد كانت المدينه خاضعه منذ فترةً طويله للحكم العسكرى
    Hakeme topu vermiyor. Open Subtitles إنه لا يريد أن يعطي الكرة للحكم
    Yani teknolojik dünyada, modelleri yargılamaya yetecek deneyimlerimiz yok. TED ففي عالم التقنية، ليست لدينا خبرة للحكم على النماذج.
    Üçüncü gözlemim ise, Dengemizi yargılamak için seçtiğimiz zaman çerçevesini oluştururken dikkatli olmalıyız. TED الملاحظة الثالثة هي علينا أن نكون حذرين من الإطار الزمني الذي نختاره للحكم على التوازن لدينا.
    Hiç ebeveynlik hünerlerimi yargılayacak bir durumda değilsin. Open Subtitles أنت لست بالضبط في موقف للحكم على مهارات الأبوة والأمومة.
    Gerçekten onu yargılayabilecek konumda olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقدين حقا أنك في موضع للحكم عليه جيدا؟
    Hiçbirinizin Yüzbaşı Vostrikov'u yargılama hakkı yoktur. Open Subtitles لا أحد منكم لديه الحقّ للحكم على الكابتن فوستريكوف
    Biz, yani halk, Clay Shaw hakkında hüküm vermek üzere burada bulunan jüri... devlet iktidarına karşı... insanlığın umudunu temsil ediyoruz. Open Subtitles نحن الشعب, و نظام هيئة المحلفين الجالسون للحكم على كلاي شو أنتم تمثلون أمل الإنسانية ضد سلطة الحكومة
    hüküm sürmenin tek yolunun kılıç olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن الطريقة الوحيدة للحكم هي بالسيف
    Suçunuz zaten sabit. Bu sadece hüküm duruşması. Open Subtitles ذبنُكَ مُحدد سلفاً هذه جلسة استماع للحكم فقط
    Gerçekten Hakeme itiraz mı edeceksiniz? Open Subtitles هل حقاً تريدون البكاء للحكم على حالكم ؟
    Hakeme itirazı en çok kim yapmıştır biliyor musun? Open Subtitles أتعلمين من ذهب للحكم أكثر من أي أحد ؟
    Seni yargılamaya falan çalışmıyorum, çünkü ben de o okuldaydım ben de payıma düşen fındıkları kırdım bu yüzden de Hunter Jennings'in kötü bir adam olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا لا أسعى للحكم عليكِ أو ما شابه لأنني كنتُ أيضاً معكِ هناك بالكليّة و قد واعدتُ حصّتي من الشبّان الغريبي الأطوار
    Sen nasıl diyorsan, kardeşim. Ben sana destek vermeye geldim, yargılamaya değil. Open Subtitles مهما تقول يا رجل، انا هنا لدعمك وليس للحكم عليك
    Bunları yargılamak için kullandığın değerler nedir? TED ما هي القيم التي تستخدمها للحكم على ذلك؟
    Beni yargılayacak konumda olduğunu düşünmüyorum Freya. Open Subtitles لم أعتقد أنكِ مخوله للحكم عليّ فريا ؟
    Gerçekten onu yargılayabilecek konumda olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقدين حقا أنك في موضع للحكم عليه جيدا؟
    Bana birini yargılama görevi emanet edildi. Open Subtitles أنا أصبحت شخصاَ موثوقاَ للحكم على الآخرين
    Münasip görürseniz baba, Naip olarak ilk kararımı vererek, Open Subtitles إذا كان هذا يرضيك, يا أبي أول عمل لي كولي للحكم
    Annem. ...bana bu evrende hükmetmek için gereken şeyleri öğretti. Open Subtitles والدتي... علمتني والدتي ما هو ضروري للحكم على هذا الكون.
    Yönetimi için orada olmazsanız Khaleesi korkarım sahipler saklanıp saldırganların gitmesini bekler ve sonra da çıkıp kontrolü ellerine alırlar. Open Subtitles دون وجودك هناك للحكم كاليسي أخشى أن السادة ببساطة سيزيدون وقتهم في انتظار الغزاة أن يرحلوا ليستعيدوا السيطرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus