hayata bakışlarınızı değiştirmek yalnızca sizi değil aynı zamanda tüm dünyayı da değiştirecek. | TED | غير منظورك للحياه فهذا لن يغيرك فقط لكنه ايضا سيغير عالمك |
O gece hayata tekrardan tutundum. Kitabım üzerine çalışmaya geri döndüm. | Open Subtitles | هذه الليله اعادتنى للحياه مره اخرى و عدت الى كتابى |
Bu güzellik, bu hayat görüşü Fransa'dan doğmadır. | Open Subtitles | هذا الجمال , هذه الرؤيه للحياه التى ولدت من رحم فرنسا |
hayat kurtardığı için yüz tane madalyası var aldıkları içinse hiç yok. | Open Subtitles | لديّه 100 وسام لإنقاذه للحياه ولم يأخد أي شيء |
Talos, kendi mekanik doğasından habersiz ve sonsuz yaşam için özlem duyacak kadar insan olduğundan kabul etti. | TED | وبدون وعي لطبيعته الآلية، وبشكل بشري بحت شوقًا للحياه الأبدية، وافق تالوس. |
Sizler dindar insanlarsınız, ama dini Yaşamak için tek yol olarak düşünemezsiniz. | Open Subtitles | أنتم متدينون و لكن لا تعتقدون بأن الدين هو الطريق الوحيد للحياه |
Yapılan hesaplara dayanarak bir hayatın değeri şu anda 7.9 milyon$. | Open Subtitles | و وفقا الى الحسابات المقبوله القيمه الحقيقيه للحياه هي 7.9 مليون |
Ölüler tekrar hayata dönüyor. İnsanlar iskeletlere dönüşüyor. | Open Subtitles | أشخاص موتى يعودون للحياه ناس يتحولون إلى حيوانات |
Ölüler tekrar hayata dönüyor. İnsanlar iskeletlere dönüşüyor. | Open Subtitles | أشخاص موتى يعودون للحياه ناس يتحولون إلى حيوانات |
Ormanın Ruhu seni hayata döndürdü. | Open Subtitles | روح الغابة أحضرتك للحياه مرة أخرى تريدك أن تعيش |
"...hayata dönmeye hazır, eğer saklı kanun çiğnenirse... | Open Subtitles | والذى إن عاد للحياه, وهو مقيد بالقانون المقدس |
İşte bu sırada CoIeman beni koIeje yaptığı gibi hayata döndürdü. | Open Subtitles | كان ذلك فى هذا الوقت الذى أعادنى فيه كولمان للحياه كما فعل مع كلية أثينا |
Bu sıralarda Coleman beni Athena Üniversitesi'ne de yaptığı gibi hayata geri döndürdü. | Open Subtitles | كان ذلك فى هذا الوقت الذى أعادنى فيه كولمان للحياه كما فعل مع كلية أثينا |
Kalbinizin kırılması yerine hayat hakkında iyi hissetmenin yolunu nasıl bulursunuz? | Open Subtitles | كيف تجد طريقه لذالك لكي يجعلك تشعر بشعور جيد للحياه بدل ان يحطم قلبك ؟ |
hayat karartan dedikodulara devam edeceğiz. Ama önce... | Open Subtitles | الأخبار المقبلة، المزيد من الثرثرة المدمرة للحياه |
Dengeli, düzenli olanlar hayat yarışını kazanacaktır | Open Subtitles | ذووى الخطوات الثابته والهادئه والمترويه هم من ينتصرون على المدى الطويل للحياه |
Çocuk ölmüş ama annenin hayat gücü kadından akarak çocuğa hayat vermiş. | Open Subtitles | ماتت الطفلة، لكن قوّة حياة الأم سرت بجسدها وأعادتها للحياه |
Biraz yapay bir yaşam tarzı olmaz mı sence? | Open Subtitles | تلك طريقة غير طبيعية للحياه آلا توافقنى الرأى ؟ |
Birisinin ölmesini istiyorsan, çok istiyorsan bunu planlamış ve gözlerindeki son yaşam ışığının sönmesini izlemişsen. | Open Subtitles | عندما تتمنى موت أحد لفترة طويله تخطط وتراقب حتى ترى البريق الأخير للحياه فى الأعين |
Böylesi şirin bir çocuk yapmak Yaşamak için yeterli bir sebep olmalı. | Open Subtitles | جَعْل الطفل سعيد قَدْ يكُونُ سبباً للحياه. |
Fakat görünüşe göre, bu hayatın tuhaf bir çelişkisi. | TED | ولكن على ما يبدو, هذا تناقض غريب للحياه |
Ona dokundum. Bunu yaptığım an, onu yaşama geri getirmiştim. | Open Subtitles | لكنني لمسته، وفي هذه اللحظة أعدته للحياه |
İnsan fizyolojisi hakkında ya da bir gezegeni yaşanabilir kılan etmenler hakkında bir bilgileri yok. | Open Subtitles | إنهم لا يعرفون شىء حول علم وظائف الأعضاء البشرية أو ما الذى يجعل الكوكب صالح للحياه |
Bu müzedeki herşey geceleri.. canlanıyor. | Open Subtitles | كل شيء بالمتحف يعود للحياه كل ليله |