Çakmağın yanması lazım. Her ihtimale karşı bara kibrit de koymasını söyle. | Open Subtitles | تلك الولاعة لابد أن تعمل وأخبريه للحيطة أن يضع أعودة ثقاب عند الحانة |
Bu iğne iyi gelecektir ama her ihtimale karşı sana bir haftalık reçete yazıyorum. | Open Subtitles | هذا العلاج سيتكفل بالأمر.. ولكن سأعطيك وصفة دواء لأسبوع .فقط للحيطة |
Şafaktan önce kasabanın dışında olmalıyız. Her ihtimale karşı. | Open Subtitles | يجب علينا ان نخرج من المدينه قبل الفجر، للحيطة |
Ne olur ne olmaz diye, biraz adam ve silah götüreceğim. | Open Subtitles | علي أن أحضر بعضا من رجالك يأخذوا بعض الأسلحة، فقط للحيطة |
Sadece önlem alıyorum. Başka bir şey yapmıyorum. | Open Subtitles | إنها للحيطة ذلك كل ما في الأمر، ولا شيء عدا ذلك |
Fargo, her ihtimale karşı takımını GD'ye götür. | Open Subtitles | فارجو خذ رفاقك الى غلوبال فقط للحيطة |
CMR'ının çalışmadığını söylediler ama her ihtimale karşı bu "düzenleyici" geçersiz bir çalışma alanı oluşturacak. | Open Subtitles | يقولون ان شريحتك الخلوية لا تعمل ولكن للحيطة فقط الـ"مسيطر" يصنع حقل فارغ |
Her ihtimale karşı onu himayeme almayı istiyorum. | Open Subtitles | أفضّل أن أحصل عليه، للحيطة فحسب |
- Geri çekilin en iyisi. Ne olur ne olmaz. - Evet, her ihtimale karşı tabii. | Open Subtitles | يجب عليكم جميعا التراجع فقط للحيطة |
- Her ihtimale karşı. - Yat uyu biraz. | Open Subtitles | فقط للحيطة - نل قسطا من النوم - |
- Her ihtimale karşı hazır durumda. | Open Subtitles | إنه للحيطة فقط |
O zaman ne olur ne olmaz, herkesi götürelim. | Open Subtitles | الأفضل إذاَ أن نستدعي الجميع للحيطة |
Ne olur ne olmaz diye birkaç tane de bankoya başvurdum. | Open Subtitles | وبعض الجامعات الإضافية فقط للحيطة |
Ne olur ne olmaz diye silahlar yanında kalmalı. | Open Subtitles | يجدر بك ابقاء ذلك للحيطة |
Sadece önlem alıyorum, Fi. Dikkatli olmayı öğrendim artık. | Open Subtitles | للحيطة يا في تعلمت أن أكون حذرا |
Sadece önlem olarak. | Open Subtitles | إنه فقط للحيطة |