mısır için çok çorak olduğunu düşünüyorsun. Ama değil. | Open Subtitles | تعتقد أنها لا تصلح بتاتاً للذرة ولكن هذا خطأ |
Geceyarısı bir mısır tarlasında çırılçıplak koşmaktır. | Open Subtitles | إنه كالجري عارياً إلى الوراء في حقل للذرة بمنتصف الليل |
Rutherford'un kayıp parçacıklarından atan bir atom silahı gibi. | Open Subtitles | و تطوير نظرية تأخذ فهمنا للذرة بعيداً في قفزة كمية بمعنى الكلمة |
atomun kuantum mekaniksel tanımı insan yaratıcılığının en parlak güzelliklerinden biridir. | Open Subtitles | وصف ميكانيكا الكم للذرة هو أحد الأمجاد التي تتوج إبداع الإنسان |
Hükümetin yüksek fruktozlu mısır şurubuna dönüşen mısıra verdiği ödeneklerle obezite salgınına dolaylı yoldan destek olduğunu söylemek yanlış olmaz. | Open Subtitles | من العدل القول أن الحكومة تدعم وباء البدانة عن غير قصد،من خلال دعمها للذرة والذي يحول إلى شراب الذرة عالي الفركتوز |
Ve etanol hakkında dinlediğiniz önceki konuşma, bana göre, mısırın son zaferidir. Bu -- (alkışlar) mısırın dünyayı ele geçirme planlarının bir parçası. | TED | والحديث الذي سمعتموه باكرا اليوم عن الإثانول لي هو الانتصار الأخير للذرة ضد المنطق السليم إنه جزء من خطة الذرة للسيطرة على العالم |
Bu sefer teslimatçı kız gibi birini bulmalısın. Ve onu mısır tarlası gibi sürmelisin. | Open Subtitles | شخص كفتاة التسليم تلك كبيرة الصدر وأحرثها كحقل للذرة |
Büyük şehirde hukuk okuluna giden sosyal biriyken mısır tarlasında asosyal bir çiftçi karısı oldum. | Open Subtitles | انتقلت من محامية مستقبلية بارزة، إلى زوجة مزارع للذرة |
Yaz sonlarında mısır tarlalarına ne yaparlar bilir misin? | Open Subtitles | هل تعلم عن تلك الحقول للذرة ؟ في الصيف ؟ |
Efendi Barton, eminim Ark reaktörünün su ısıtıcısının içinde mısır patlatmak için yapılmadığı bilgisini almışsınızdır. | Open Subtitles | سيد بارتن , بالتأكيد أستلمت المذكرة بأن المفاعل القوسي ليس تفرقع أنائك للذرة |
Springfield'ın aç insanları çaresizce bizim konserve mısırlarımıza ve mısır gevreğimize ve dondurulmuş mısır parçalarına ihtiyaçları var. | Open Subtitles | لهم المعلبة للذرة لتسليمنا ماسة بحاجة المجمدة الذرة وحبوب الذرة رقائق |
Ama kar olmadığı için mısır tarlasına ateşle yazmış. | Open Subtitles | لكن لم يكن هناك ثلج لذا قام بحرق الجملة على حقل للذرة |
Bohr'un fikri Rutherford'un atom güneş sistemi modelini alıp hayal etmesi ve göz önünde canlandırması neredeyse imkansız olan bir şeyle yer değiştirmekti. | Open Subtitles | كان على فكرة بور أن تأخذ نموذج النظام الشمسي للذرة لرذرفورد و تستبدله بشيء لا يمكن غالباً تخيله أو رؤيته |
Schrödinger'in İsviçre Alplerinde cinsellik dolu bir tatilde yarattığı denklemi ve çizdiği atom resmi bilimadamlarının atomu daha basit şartlarda göz önünde canlandırmalarına olanak sağladı. | Open Subtitles | معادلة شرودينجر و الصورة التي رسمتها للذرة و التي وجدت خلال عطلة مشحونة جنسياً في جبال الألب السويسرية سمحت للعلماء مرة أخرى أن يروا الذرة |
Garip olsa da onun atom resmi sadece bir resimdi ve bilimadamları resimleri severler... | Open Subtitles | و بالرغم من غرابة الصورة التي رسمها للذرة فقد كانت صورة على الأقل و العلماء يحبون الصور |
Atomlar Dünyanın içindeki yaban mersinleri gibiyse, çekirdek ne kadar büyük olurdu? Fen dersinizde atomun eski çizimlerini hatırlıyorsundur | TED | حسنا، إذا كانت الذرات مثل العنب البري في الأرض، ما مدى كبر النواة إذن؟ قد تتذكرون الصور القديمة للذرة من صف علومكم، |
Soldaki çizimde bir x ışını geliyor ve bir elektronu atomun yörüngesinden ayırıyor. | TED | يتجه شعاع اكس إلى الرسومات، مثل الصورة على اليسار يصطدم بالكترون من الغلاف التكافؤيّ للذرة. |
"...bu kâfirler, mısıra saygısızlık edip kirletecekler. | Open Subtitles | وهؤلاء الكفّار مُجدّفين وملوثين للذرة |
Soldaki resim modern mısırın antik atası. | TED | على اليسار صورة للسلف القديم للذرة الحديثة. |
Einstein ve de Broglie'nin atomu geleneksel yolla açıklamalarına rağmen radikaller, 1924'te, Bohr'un kuantum atlamalarına dayanan yeni bir teori ortaya attılar. | Open Subtitles | في عام 1924 و في تحدٍ لتفسير أينشتاين و دي برولي التقليدي للذرة يضع المتطرفون نظرية جديدة مبنية على قفزات بور الكمية |