"للسباحة" - Traduction Arabe en Turc

    • yüzmeye
        
    • yüzmek
        
    • yüzme
        
    • yüzelim
        
    • yüzecek
        
    • denize
        
    • Havuza
        
    • yüzmeyi
        
    • yüzeceğiz
        
    • yüzeceğim
        
    • Suya
        
    • yüzüyoruz
        
    • yüzdüm
        
    • yüzerken
        
    ...biraz bira alırız, yüzmeye gideriz, sözlükten bir kaç kelime bakarız... Open Subtitles تناول بيرة الذهاب للسباحة .. البحث عن بعض الكلمات في القاموس
    "İşi bırakıp öğleden sonraları sık sık yüzmeye gittiği not edilmiş. Open Subtitles و لوحظ أنه غالباً ما يترك العمل للذهاب للسباحة بعد الظهر
    Howie'yle ben bunun aptalca olduğunu düşünüyoruz, biz yüzmeye gideceğiz. Open Subtitles أنا وهاوي، اعتقدنا أنّه من الغباء، ونحن في طريقنا للسباحة.
    Ve insanlar millerce öteden bu gölde yüzmek için gelirlerdi. TED وقد أعتاد الناس على المجئ من أميال للسباحة في البحيرة.
    Çocukların hiçbir zaman balık avlama yada yüzme şansları yoktu. Open Subtitles و الأطفال لم تتح لهم الفرصة أبداً للصيد أو للسباحة
    Tıpkı balıkların yüzmeye veya kuşların uçmaya ya da geyiklerin koşmaya ihtiyacı olduğu gibi, bizim yürümeye ihtiyacımız var. TED كما يحتاج السمك للسباحة أو الطيور للتحليق أو الأيل للركض، نحتاج نحن للمشي.
    - Beni mi çağırdınız? yüzmeye gideriz diye düşündüm, eğer sporcu değilseniz de güneşlenmeye. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّنا قَدْ نَذْهبُ للسباحة أو أخذ حمام شمس
    Öbür çocuklarla birlikte yüzmeye gitti. Open Subtitles لقد ذهب إلى النهر للسباحة مع بقيى الصبية
    Bugün işten sonra Toby'yi yüzmeye götürmenizi istiyorum. Open Subtitles اريدك ان تأخذى توبى للسباحة اليوم بعد العمل
    Ve sonra da hep birlikte yüzmeye gidebilirsiniz. Open Subtitles ألن يكون هذا لطيفاً ؟ وبعد ذلك يمكنكم جميعاً الذهاب للسباحة
    Bir ağaç yüzmeye gitse giyeceği şey bu olurdu. Open Subtitles وهو نوع من الشيء نفسه شجرة سيرتدون اذا ذهب للسباحة.
    Bu insanlar kışın yüzmeye gidiyorlar. Yaptıkları harika. Open Subtitles أولئك الناس يذهبون للسباحة في الشتاء، إنهم مدهشون
    Ve sonra giysilerimizi çıkarıp yüzmeye gittik. Open Subtitles وبعد ذلك نَزعنَا ملابسَنا و ذهبنا للسباحة
    Ve ben de 100 yıl önce bu akşam seksi gençlerin öldürüldüğü gölde anadan üryan yüzmeye gidiyorum. Open Subtitles وأنا سأذهب للسباحة عارياً في تلك البحيرة مع المراهقات المثيرات اللاتي قتلن منذ 100عام في نفس تاريخ الليلة
    Ertesi sabah, eski taş ocağına yüzmeye gittik. Open Subtitles في الصباح التالي، ذهبنا إلى حجر البركة المرتفع للسباحة
    En bilge ve en iyi niyetli insanlar bile, içindeki çalıştıkları kurumlarda akıntıya karşı yüzmek zorunda kalırlarsa sonunda vazgeçerler. TED فحتى أحكم الناس وأحسنهم نوايا سيستسلمون إذا اضطروا للسباحة ضد التيار في المنظمات التي يعملون بها.
    Geçen yıl birkaç Fransız gelmişti, "bilyeyle" yüzmek için kumsala gittiler. Open Subtitles السنة الماضية كان لدينا بعض الفرنسيين ذهبوا للسباحة بالــ جيب
    Denizin üstünden geçerken, yüzme bilip bilmediğinizi anlayacağız. Open Subtitles عندما نذهب بها إلى فوق المحيط سنرى مدى إجادتها للسباحة
    Bir film yıldızıyla birlikte yüzelim. Ben aynen böyle yapacağım. Open Subtitles سأذهب للسباحة مع نجمة سينما هذا ما سأفعله
    Bu yüzden, eminim siz veletler, yüzecek bir yeriniz olmadığını düşünüyorsunuzdur. Open Subtitles لذا أعتقد أن الصغار يلاحظون أنه لا يوجد مكان للسباحة
    Ocak ayında bile denize giriliyormuş. Open Subtitles يقولون بأنك يمكن أَن تذهب للسباحة هناك، حتى في يناير
    Kim bilir. Belki daha büyük bir Havuza ihtiyacı var. Open Subtitles لا أحد يعرف، ربما يحتاجون مجالاً أكبر للسباحة فيه
    Irksal klişelerden sıyrılmak adına, mesela siyah insanlar yüzmeyi sevmez, ama size yüzmeyi ne kadar sevdiğimi anlatacağım. TED بروح فضح الأفكار المسبقة العرقية، مثلًا أن السود لا يحبون السباحة، سأخبركم مدى حبي للسباحة.
    Radarları kilitlendi. 30 saniye içinde yüzeceğiz. Open Subtitles كولونيل ، حددوا موقعنا بالرادار بعد نصف دقيقة سنضطر للسباحة
    Tam altı metre boyunda bir film yıldızıyla yüzeceğim. Open Subtitles بطول عشرين قدم، سأذهب للسباحة مع نجمة سينما
    Hemen Suya geri dönüyor. Derhal yüzüp uzaklaşacak ve akrabalarıyla buluşacak bir yerlerde. Open Subtitles إنه في طريقه للسباحة بعيداً الى المياه ومقابلة سمكة مفلطحة جميلة في مكان ما
    Güzel bir yaz gününde derede yüzüyoruz. Open Subtitles إنّه يومٌ صيفي جميل للسباحة في البركة القديمة
    Vakit vardı, yüzdüm. Open Subtitles كان لدي وقت للسباحة
    Yüzmekten çok yüzerken giyinik olmaya karşı olan bir argümana benziyor bu. Open Subtitles حجة يبدو أنها ضعيفة للسباحة بعدم ارتداء ملابس أثناء ذلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus