ve en kısa sürede içki sorunum bitince, patlayıcılarla balık tutmaya gidiyoruz. | Open Subtitles | و حالما أنتهي من مشكلة الشرب لدي، سنذهب للصيد مع المتفجرات. هل علي أن أكون هنا لهذا؟ |
Bay Park, oğlunuzla balık tutmaya gittiğinizi duydum. | Open Subtitles | سيد بارك - أجل ، أجل - أنا أرى أنك ذهبت للصيد مع إبنك ، هل كنت قادر على الإمساك بالبعض ؟ |
Dick Cheney ile ava gitmek. | Open Subtitles | الذهاب للصيد مع ديك تشيني سياسي أمريكي |
Ayrıca oradayken şeyh ile ava gittim. | Open Subtitles | وأنا أيضًا ذهبت للصيد مع الشيخ |
Belki bir gün Norman'la balığa çıkarsınız. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تذهب للصيد مع نورمان في وقت ما؟ |
Max, senin en sonunda Ernest'la balığa gittiğinizi duydum. | Open Subtitles | ماكس)، سمعت أنك أخيرًا قد ذهبت للصيد) (مع (إيرنست |
Küçükken Christmas'la avcılık yapardık. | Open Subtitles | عندما كنتُ طفلاً، كنت أخرج للصيد مع (كريسماس). |
"Küçükken Christmas'la avcılık yapardık. | Open Subtitles | عندما كنتُ صغيراً، كنتُ أخرج للصيد مع (كريسماس). |
Bayan Chetwode-Talbot, 10 seneden fazla süredir bir Woolly Jones ile balık tuttuğumu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | آنسه شيتود - تالبوت, هل لاحظتي ذلك منذ اكثر من عشرة سنوات انني ذهبت للصيد مع جونز الغامض؟ |
Harlan ile balık tutmaya gittim. Bunu dolaba koyacağım. | Open Subtitles | (لقد ذهبت للصيد مع ( هارلان سأضع هذا السمك فى الثلاجة |
Kankası Oki'yle eskiden balık tutmaya giderlerdi. Ojai'de oturuyor. | Open Subtitles | لقد إعتاد الذهاب للصيد مع صديقه أوكي) ،يعيش في أوهاي) |
Dedemle balık tutmaya gitmeye bayılırdım. | Open Subtitles | .أعتدتُ الذهاب للصيد مع جدي |
Billy ile ava gitti sanırım. | Open Subtitles | اعتقد انها ذهبت للصيد مع (بيلي) |
Spider'la balığa gittim. | Open Subtitles | ذهبتُ للصيد مع "سبايدر" |