Yani buradaki etki, tedavi olmakla tedavi olamamak arasındaki farkta yatıyor. | TED | إذن هنا، التأثير هو الفرق بين الخضوع للعلاج وعدم الخضوع للعلاج. |
Bu yüzden harekete geçmezsek, bugün bir şeyler yapmazsak, çok yakın bir zamanda, bazılarının tabiriyle zaman ayarlı tedavi bombasıyla yüzleşeceğiz. | TED | لذلك ما لم نتصرف ، ما لم نفعل شيئا اليوم فسنواجه في القريب العاجل ما أسماه البعض قنبلة الزمن بالنسبة للعلاج. |
Bunun, tedaviye cevap veren hastaların neredeyse hepsinde olduğunu gördük. | TED | لقد وجدنا أنه يحدث تقريبا لكل المرضى الذين يستجيبون للعلاج. |
Normal tedaviye "normal tedavi" denir çünkü bazen "anormal tedavi" kullanmanız gerekebilir. | Open Subtitles | العلاج العادي يدعي كذلك لأن أحياناً يجب أن نلجأ للعلاج غير العادي |
Eğer terapiye ihtiyacın olmadığını düşünüyorsan gerçekten de terapiye ihtiyacın var demektir. | Open Subtitles | واذا كنت تظنين أنك لا تحتاجين للعلاج النفسي أنتٍ حقاً تحتاجين له |
Nico terapi için haftada iki defa rehabilitasyon merkezinden gönderiliyor. | Open Subtitles | نيكو خرجت من مركز إعادة التأهيل مرتين في الأسبوع للعلاج |
Amy tedavi gördükten sonra çok mutlu ve yapıcı olduğu dönemler geçirdi. | Open Subtitles | بالواقع, آمي, لعد أن خضعت للعلاج, تعرضت لفترات من السعادة والإنجاز الهائل. |
Ama tedavi için buraya gelen birçok insan, tedavi masraflarınında ağırlığı sebebiyle hastalarının hep yanında olabilecek imkanları oluşturamıyorlar. | Open Subtitles | و لكن الكثير من الناس عندما يأتون للعلاج لا يستطيعون تدبر تكاليف اقامتهم خصوصاً عندما يكون العلاج باهض الثمن |
Düşüğe sebep olabilecek ve tedavi edilebilen bir sürü hastalık var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الحلات القابلة للعلاج التي تأخذ هذا في الحسبان |
Memnun olmuştum çünkü bunalımı nedeniyle tedavi görmek istediğini düşündüm. | Open Subtitles | و هذا أسعدني لأني كنت أراه بحاجه للعلاج من الإكتئاب |
Çünkü yaşadığım durumdan sonra eğer tedavi olursam, işimi geri vermek durumundaymışsınız. | Open Subtitles | بسبب الشروط المتفق عليها مسبقاً ، والكآبة وإذا ذهبت للعلاج سأستعيد وظيفتي |
Kemoterapiye başlayacağız, tümörleri küçültmeye çalışacağız ve başka bir ameliyat yapmadan önce senin ve kanserinin tedaviye nasıl cevap verdiğini göreceğiz. | Open Subtitles | سوف نبدأ بك ببعض العلاجات الكيميائية سوف نحاول تقليص حجم الورم و سوف نرى ما الذي سيحدث مع تقبل السرطان للعلاج |
Bir klinik deneyde bir avuç insanın tedaviye verdiği tepkiye bakar ve ilaçları ülke pazarına süreriz. | TED | ونرى كيفية استجابة حفنة من المرضى للعلاج في التجارب السريرية، فنزود السوق الوطنية بالأدوية. |
Klinik öncesi çalışmada, bu bölgesel tedaviye alınan karşılığın 12 kat daha fazla olduğunu kanıtlamıştık. | TED | في دراسة قبل السريرية، أثبتنا أن هذه المقاربة الموضعية قادرة على تحسين حتى نسبة 12 مرة الاستجابة للعلاج. |
Şey, onlar... soruşturma yapıyor, görgü tanığı bulmaya çalışıyor, ben de terapiye gidecektim. | Open Subtitles | حسنٌ، .. سيحققون و يحاولون إيجاد شاهد عيان، و أنا سأذهب للعلاج النفسيّ |
Kasları ve ağzı terapiye cevap versin diye bir şeyler yapıyorlar. | Open Subtitles | كما تعلم، إنهم يفعلون هذه الأشياء .لأن عضلاته وفمه سيستجيبوا للعلاج |
Bu seksenlerde sık kullanılan bir terapi şekli değil miydi? | Open Subtitles | الم تكن تلك أحدى الاتجاهات الكبيرة للعلاج النفسي في الثمانينات؟ |
Michael Scott'ın Dunder Mifflin Scranton Ofisi ve Meredith Palmer Memorial ...Kuduzla Mücadele ve tedavisi için Koşu Vakfı, ben Pam. | Open Subtitles | هنا مقر , مايكل سكوت , داندر ميفلين نصب تذكاري لمريديث بالمر مشاهير داء الكلب ، سباق ممتع للعلاج معكم بام |
Sadece tedavinin bu son aşamasında değil, aynı zamanda en önemli olanında. | Open Subtitles | ليس فقط في هذه المرحلة المتأخرة للعلاج لكن الأكثر حسمية |
Yani birçok ülke tedaviyi öncelikli hâle getiremiyor. | TED | وهذا يعني أن العديد من البلدان ببساطة لم تتمكن من إعطاء الأولوية للعلاج. |
genetik malzemeyi kromozomda doğru yere yerleştirme sorununun üstesinden gelen yeni ve heyecan veren gen terapisi formları var. | TED | هناك أشكال جديدة مثيرة للعلاج بالجينات التي تتغلب على مشكلة وضع المادة الجينية في المكان المناسب داخل الكروموسوم. |
Hormon tedavisine verdiği tepki çok zayıf sağlığı gittikçe kötüleşiyor. | Open Subtitles | استجابته للعلاج الهرموني ضعيفة, يوجد تدهور مستمر. |
Kramer, bunun için ilaç almıyor musun? | Open Subtitles | كرايمر، ألا تتناول أي دواء للعلاج من هذا؟ |
Yumurtalik kanseri hücrelerinin Cisplatin adı verilen ilaca karşı nasıl direnç kazandığını çözmek istedik. | TED | لذا أردنا أن نعرف كيف تكون هذه الخلايا السرطانية في المبيض خلايا مقاومة .للعلاج المسمّى بـ كيسبلاتين |
terapide oldugum sürece kendimi öldürmeye çalismayacagim. | Open Subtitles | أنا لن أحاول قتل نفسي ما دمت أخضع للعلاج, مقبول؟ |
Bu yüzden mahkeme bana terapiyi şart koştu. | Open Subtitles | لهذا كان علي ان ان اذهب للعلاج النفسي بأمر المحكمة |
Bunun tedavisini olan oldukça çatlak bir arkadaşım vardı ve... | Open Subtitles | لدي صديقه هائجه نوعا ما والتي قد خضعت للعلاج.. |